Karaköy'de ofisin önünde ölü bulunan eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümüne ilişkin soruşturma ve incelemeler devam ediyor. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, Le Mesurier'in ölümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunarak "ilk etapta cinayet gibi gözüküyor" dedi. Ayrıca, Le Mesurier'ın 10 yıldır depresyon ilacı kullandığı saptanırken, olayın meydana geldiği gün, iş yerinde gün boyu stresli olduğu, parmak iziyle girilen ofisinde çalışanların dahi şifreyi bilmediği kaydedildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ''(eski İngiliz subayının ölümü) Kesin ölüm sebebinin tespiti için otopsi ve diğer işlemler Adli Tıp Kurumu'nda devam etmektedir'' açıklamasında bulundu.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NDAN ESKİ İNGİLİZ SUBAYIN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ''(eski İngiliz subayının ölümü) Kesin ölüm sebebinin tespiti için otopsi ve diğer işlemler Adli Tıp Kurumu'nda devam etmektedir'' açıklamasında bulundu.
"İLK ETAPTA CİNAYET GİBİ GÖZÜKÜYOR"
Eski İngiliz istihbarat subayının ofisinin bulunduğu Ali Paşa Medresesi Sokağına gelen Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, Le Mesurier'in ölümüne ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"Gerçekten şüpheliden ziyade çok şüpheli bir ölüm var" diyen Alkan, "Çünkü birkaç alternatif var. Kaza, cinayet ve intihar gibi. İntihar veya cinayet üzerine gidiliyor. Çünkü ölen kişi bir istihbarat elemanı.
Olay yerine baktığımızda çok alçak olduğunu görüyoruz. İntihar edilecek bir yer gibi görünmüyor. Ayrıca oradan atladığında ölür mü? Çünkü şu an kamuoyuna sızan bilgiye göre hem elleri hem de ayakları kırık. Elleri ve ayakları kırıksa ölmez zaten. Boynu falan kırıldıysa ölür.
Ceset duvar dibine yaklaşık 5 metre uzakta bulunmuş. Boynu kırıldıysa o zaman da sürüklenemez. Otopside iç kanama olup olmadığı ortaya çıkacak. İlk etapta cinayet gibi gözüküyor" diye konuştu.
"EŞİNİN İYİ BİR ŞEKİLDE SORGULANMASI GEREKİYOR"
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, Le Mesurier'in eşinin detaylı şekilde sorgulanması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Şimdi burada 1 yıl önce evlendiği bir kadın var. Onun üzerinde yoğunlaşmak lazım. Kadının kan ve idrar analizlerini de yapmak lazım. Kadının iyi bir şekilde sorgulanması gerekiyor.
Türk makamlarının normal bir ifade işleminden sonra hemen yurt dışına çıkış iznini vermemesi gerekiyor. Sonuçta ölüm araştırmasını Türkiye Cumhuriyeti yapıyor. İlgili savcı bakamından en iyi sonucuna ulaşabilmek için araştırma ve soruşturma yapmak şart."
OLAYI POLİSE GÜVENLİK GÖREVLİSİ İHBAR ETTİ
Güvenilir kaynaklarına dayanan bilgilere göre, Le Mesurier'in ölümüne ilişkin yürütülen çok yönlü soruşturmada, olayı polise ihbar eden kişinin, Karaköy'de bulunan Kılıç Ali Paşa Hamamı'nın güvenlik görevlisi olduğu ortaya çıktı.
"BİLEKLERİNDE VE BURNU DAHİL YÜZÜNÜN SOL TARAFINDA BÜYÜK KIRIKLAR MEVCUT"
Görevlinin, Karaköy Polis Merkezini sabit hattan arayarak durumu aktardığı kaydedilirken, Suriye'de insan haklarını savunma konusundaki çalışmaları ile de bilinen İngiliz eski İstihbarat subayının, olay günü düşmeye bağlı olarak ayak bileklerinde ve burnu dahil yüzünün sol tarafında büyük kırıklar oluştuğu öğrenildi.
"ÇALIŞANLAR DAHİL KAPININ ŞİFRESİNİ HİÇ KİMSE BİLMİYOR"
Strese dayalı baskı yaşadığı kaydedilen İngiliz eski İstihbarat subayı James Gustaf Le Mesurier'ın ölümündeki bir diğer ayrıntıda ise eve ulaşan polisin, olay yerine vardığında kapının uzun süre açılmadığı ve dairenin ön camının açık olduğunu tespit ettiği öğrenildi. Yüksek güvenlikli home ofiste çalışanlar dahil hiçbir kimsenin şifreyi bilmediği dairede Le Mesurier'ın 39 yaşındaki eşi Emma Hedvig Christina Winber'ın, eşinin 10 yıldır depresyon ilacı kullandığını ifade ettiği ve olayın meydana geldiği gün stresli olduğunu söylediği kaydedildi. Wibner'ın, "Akşam üstü eski bir arkadaşımızla görüştük. 19.00 sıralarında eve geldik ve bir daha dışarı çıkmadık. Bulunduğumuz binanın kapısında şifreli sistem mevcut ve şifreyi ikimizin dışında kimse bilmiyor." dediği belirtildi.
KRALİÇEDEN NİŞAN ALMIŞTI
Eşinin intihar etmiş olabileceğini ifade eden Emma Hedyg Christina'nın, parmak iziyle girilen ofiste çalışanların dahi şifreyi hiç kimsenin bilmediğini anlattığı öğrenilirken, Suriye'de faaliyet gösteren ve Beyaz Baretliler adıyla tanınan yardım örgütünün kurucusu olarak bilinen Le Mesurier'ın, 2016'da İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'ten, Britanya İmparatorluğu nişanı almıştı.