Bir kesim Türkiye'nin kaynak ihtiyacı için hemen her dönem IMF'yi işaret ediyor. Dünya küresel bir buhranın arifesindeyken iktisatçılar eski alışkanlıkların iktisadi bir çözüm olmadığı görüşünde

RECEP ERÇİN

Koronavirüs krizi bütün ekonomileri sarsıyor. Finansal piyasalarda başlayan panik dalgasına karşı gelişmiş ülke merkez bankaları parasal genişleme yoluna gittiler. Ancak iktisatçılar para politikalarının çözüm olmayacağı maliye politikası araçlarının devreye girmesi gerektiğini yüksek sesle dile getirir oldular. Öyle ki neoliberal sistemin ilkelerini savunan ekonomistler bile devletin gerekirse bir süreliğine, geri çekmek kaydıyla, para basıp hane halklarına destek olması gerektiğini dile getiriyorlar. Bir kısım ekonomist ise son dönemde yeniden Uluslararası Para Fonu (IMF) seçeneğini dillendirmeye başladı. Türkiye'nin dış borç servisine işaret eden ekonomistler dış kaynak sıkıntısı çekilmesi durumunda IMF'nin kapısının çalınabileceğini ifade ediyorlar. Peki IMF, Türkiye için bir seçenek mi?

'FED İLE SWAP RAHATLATIR'

IMF'nin "The Rapid Credit Facility" adlı ülkelerin acil ödeme dengesi sorunlarını aşması için bir imkanı bulunuyor. Ancak buradan ne kadarlık bir kaynak aktarılabileceği belirsiz. Ayrıca uzmanlar bu kaynağın, ilk aşamada durumu çok daha ağır olan ülkelere kullandırabileceğini belirtiyorlar. Geçen dönemde IMF'yi dile getirenler Türkiye'nin 6070 milyar dolarlık kaynağa ihtiyaç duyacağını öne sürüyorlardı. Nitekim geçen birkaç yılda Türkiye, IMF'ye gidecek düzeyde bir sorunla karşılaşmadı. Koronavirüs krizi gündeme geldiğinde geçen hafta Twitter üzerinden önerilerde bulunan İktisatçı Dr. Zümrüt İmamoğlu'na dış borç servisinde sorun olması durumunda buna nasıl çözüm bulunabileceğini sorduk. Dr. İmamoğlu, "Borcu piyasadan çevirmek ve gerekirse geri ödeme yapmak için döviz likiditesi sağlanmalı. Kaynak Merkez Bankası rezervleri ve piyasa normalde ama şu durumda FED ya da benzeri bir kurumdan döviz swapı çok rahatlatır" dedi.

'FİNANSMAN SEÇENEKLERİ DEĞERLENDİRİLMELİ'

İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, IMF'nin iktisadi açıdan karşılığı olmadığını dile getirdi. Bir takım kesimlerin zaman zaman IMF'yi gündeme getirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kozanoğlu, kaynak olmadığı görüşüne katılmadığını para basmanın bir çözüm olduğunu söyledi.

İktisatçı Prof. Dr. Kerem Alkin de, bir kesimin koro halinde hemen her dönem IMF'yi işaret etmesini eleştirerek, IMF'nin açıkladığı bir trilyon dolarlık kaynağın nasıl kullandırılacağının belirsiz olduğuna dikkat çekti. IMF'nin 2008'deki Küresel Finansal Krizi'nden sonra aktaracağı kaynağı ilave 500 milyar dolar artırdığını anımsatan Prof. Dr. Alkin, IMF'nin halihazırda mevcut standby dışında tanımlanmış bir programının olmadığını söyledi. IMF'nin kaynak kullandırmak için belli şartları olduğunu anlatan Alkin, IMF'ye gitmek yerine dış kaynak için uzun ve kısa vadeli finansman seçeneklerinin değerlendirilebileceğini vurguladı.

ÖNCELİK BİZ OLMAYACAĞIZ

ATA Platform Direktörü Doç. Dr. Volkan Özdemir, ABD'nin IMF'deki veto hakkı olduğunu hatırlatarak, bir takım siyasi tavizlerin gündeme geleceğini konusunda uyardı. "IMF borcu borçla çevirmektir. Çözüm değil. IMF kredisinin belli koşulları var" dedi. Bununla birlikte krizden etkilenen büyük ekonomilerin de IMF kaynağına ihtiyaç duyabileceğine işaret eden Dr. Özdemir, Türkiye'nin öncelikli ülke olmayacağını da hatırlattı. İktisatçı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, "IMF zaten bu şartlarda bizi kabul etmez. Bu S400'ler varken olmaz. Orada da ciddi problemler var" diye konuştu.

'45 SONRASI KURULAN DÜZEN BİTTİ'

Bugüne kadar küresel krize yönelik öngörüleri çıkan Aydınlık Yazarı, Ekonomist Uğur Civelek, "IMF veya FED swap"ı gibi seçenekleri öne sürenlerin amacının zaman kazanmak olduğunu vurguladı. "IMF derde deva olmaz" diyen Uğur Civelek, ABD'nin güdümünden çıkılmasını istemeyenlerin bu seçeneği öne sürdüğünü ifade etti. Cumhurbaşkanı'nın G20 Liderler Zirvesi'nde dile getirdiği FED swap imkanından yararlanma talebi dikkate alındığında bu kesimlerin hükümeti de etkilediğine dikkat çeken Civelek, ABD'nin S400'lerden vazgeçilmesi vb. şartları öne süreceğini bunun yapılması durumunda bile Türkiye'nin imkandan yararlandırılmayacağını söyledi. IMF'nin açıkladığı bir trilyon dolarlık imkana şimdiden 80 ülkenin başvurduğunu hatırlatan Civelek, burada siyasi gerekçelerin ön plana çıkacağına işaret etti. "1945 sonrası kurulan küresel düzen bitti" diyen Civelek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kredi piyasası iflas edecek. 35 ay kendini kurtarmak isteyenler çözümmüş gibi sunuyorlar. Bundan sonra finansal piyasalar yok, özel sektör yatırımı yok; kamu harcaması var. Kambiyo rejimi değişecek. Sistemi değiştirecek cesaretleri olmadığı için ötelemeye çalışıyorlar. Kabul edelim eski alışkanlar değişecek ve yüzde 100'lük kesim bu yeni yaşam standartlarına alışacak."


Aydınlık