Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, New York’a hareket etmeden önce Ercan Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çalışmaları çerçevesinde yürütecekleri temaslar için New York’a gittiklerini belirten Akıncı, burada en önemli temaslarının BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile olacağını söyledi.
Akıncı, Sosyalist Enternasyonel Başkanlık Divanı Toplantısı’na katılacağını, Avrupa Birliği’nden (AB) üst düzey bazı yetkililer ve bazı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla temaslarda bulunacağını ifade etti.
Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile 9 Ağustos’ta bir araya geldiklerini hatırlatan Akıncı, Guterres’in liderleri ayrı ayrı arayarak Kıbrıs meselesi için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute ile yürütülen referans kavramları çalışmalarının tamamlanmasını rica ettiğini söyledi.
‘LUTE İLE ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜTME KARARINI VERDİK’
Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:
“Rum tarafı 9 Ağustos buluşmasında, ‘sanki her konuda anlaştık, sonra Lute geldiğinde her şeyi bitirdik ve ondan sonra bir şey oldu ve Akıncı geri adım attı’ tutumunda. Böyle bir şey söz konusu değildir. 9 Ağustos’taki buluşmada Lute ile çalışmalarımızı yürütme kararını verdik. Sayın Genel Sekreter davet ederse 3’lü bir görüşmeyi de kabul edeceğimizin işaretlerini ve çalışmaları yürütme kararlılığını ortaya koyduk. Ancak 9 Ağustos görüşmesinde de maalesef Anastasiadis’in, siyasi eşitliğimizi etkin katılım perspektifiyle, tam ve net bir şekilde kabul etmeye yanaşmama tavrı devam ediyordu. Dolayısıyla oradan net bir uzlaşma çıkması mümkün olmadı.”
Cumhurbaşkanı Akıncı, Lute’un yürüttüğü çalışmalarda Anastasiadis’in retçi tavırlarının, referans kavramlarını net bir şekilde alt alta koyup yazacak bir noktaya ulaşmayı mümkün kılmadığını söyledi.
Anastasiadis’in dün Londra’da yaptığı konuşmada söylediklerinin kendilerini rencide ettiğini kaydeden Akıncı, Rum liderin gerçeği söylemediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, ilk günden beri üç temel unsurun referans kavramlarını oluşturabileceği kanaatinde olduklarını ve bu tavrı New York’ta da sürdüreceklerini belirterek şöyle devam etti:
“Bunlardan bir tanesi bizzat Anastasiadis’in, KKTC’nin Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile imzaladığı 11 Şubat 2014 açıklamasıdır. CransMontana’ya gidene kadar gelmiş geçmiş sağlanan bütün mutabakatlardır, bizim dönemimiz de dahil, ve Guterres Çerçevesi’dir. Biz, netlik istiyoruz, siyasi eşitlik ve etkin katılımın olmasa olmaz olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyorum. New York’a giderken Anastasiadis’e bir çağrıda bulunmak istiyorum: Bu konu Kıbrıs Türk halkının olmaz olmazıdır, Türkiye böyle istiyor diye değil. Çünkü ısrarla bunu öne sürüyor. Türkiye’nin dayattığı ve onun için adım atılamadığı şeklinde maalesef kendi kamuoyunu ve dünya kamuoyunu yanıltmaya yöneliyor. Bundan bir an önce vazgeçsin. Kıbrıs Türk halkının bir ortaklık arayışı içerisinde olduğunu, kimsenin hiçbir tarafın azınlığı olmak istemediğini bir kez daha içselleştirsin, bunu anlasın.”
‘ÇÖZÜMÜN ADI FEDERAL BİR YAPIDIR’
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Yıllardır oluşmuş parametreler çerçevesinde bu (Kıbrıs’ta) çözümün adı iki kesimli, iki kurucu devletli, siyasi eşitlik ve güvenlik içinde yaşanabilecek federal bir yapıdır. Eğer bunu başaramazsak, Kıbrıs’ta olası gelişme bölünmenin kalıcı hale gelmesidir. Bu gerçekliğin altını çizerek buradan ayrılıyorum. İki tanınmış devlet kulağa hoş gelse de görünür gelecekte olabilecek bir gelişme değildir.” dedi.
Akıncı, liderlerin New York’ta Genel Sekreter ile şimdilik ayrı ayrı görüşmeler yapacağını ve Genel Sekreter’in önerisini göreceklerini söyleyerek 3’lü bir görüşmenin de gündemde olabileceğini ancak hemen olmasının beklenmediğini belirtti.