Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun “Verilmeli” isimli şiirinin bir bölümünde “İnatla girmeyin soy sop faslına/Kurtsa kurt, itse it döner aslına” şeklinde dizeleri vardır. Ekrem İmamoğlu’nun Yunanistan gezisine dair Yunan medyasında çıkan haberlere, yorumlara bakınca bu şiir aklıma geldi. Bir soysop araştırması yahut bu manada bir takıntı adına bu yazıyı yazmıyorum. Fakat Yunan medyasının Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul seçim sonuçlarından bu yana yazdıklarına ve Ekrem İmamoğlu’nun onlara karşı suskunluğuna bakınca bir tuhaflık hissediyorum.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul seçimlerini kazanınca Yunan medyası “İstanbul’u fetheden Yunanlı”, “Pontus kökenli bir Rum”, “Ayasofya’nın intikamı”, “İstanbul’un yeni başkanı bir Pontus” manşetleri atmıştı. Bu başlıklar bir hayli tartışılmıştı.
Bu elbette Yunan medyasının Yunan lobisini güçlü göstermek adına bir algı ve propaganda çabası olabilir.
Bu manşetlerden bağımsız söylüyorum, Ekrem İmamoğlu’nun Yunanistan ilişkisi gerçekten karşılıklı sevgiye dayanıyor. Birbirlerini hiç incitmiyorlar. Yunanistan eski başbakanları bile Ekrem İmamoğlu’nu ziyarete geliyor. Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde Yunanistan eski Başbakanı Yorgo Papandreu bizzat onu ziyarete gelmişti.
Ekrem İmamoğlu da geçtiğimiz günlerde Yunanistan’ı ziyaret etti ve bu ziyarette Başbakan Miçotakis’le de bir görüşme gerçekleştirdi. Aynı zamanda Yunanistan’ın eski Başbakanları Yorgo Papandreu ve Aleksis Çipras ile de bir araya geldi.
Ekrem İmamoğlu’nun Başbakan Miçotakis karşısında ezik oturuşu sosyal medyada bir hayli tartışma konusu oldu.
Fakat en ilginç tartışma ise Greek City Times gazetesinin Atina müdürü Paul Antonopoulos’un Twitter paylaşımında İmamoğlu için yaptığı “İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün atalarının binlerce yıl önce Atina’da inşa ettiği eserleri ziyaret etti” şeklindeki paylaşımı olmuştur.
Ekrem İmamoğlu’nun gerçek ataları Yunanlılar mı?
Ekrem İmamoğlu buna cevap vermiyorsa, Ekrem İmamoğlu’nun propaganda Goebbels’i Murat Ongun bununla ilgili bir twit atabilir mi?
Yunan medyası ısrarla niçin bunları yazıyor ve Ekrem İmamoğlu neden bunlara sessiz kalıyor?
Ekrem İmamoğlu’nun terör örgütü PKK’nın uzantısı HDP’ye ve terörist Demirtaş’a yakın ilgisi ve sıcak sevgisi…
Ayasofya’nın ibadete açılmasına Yunanistan medyasına konuşarak karşı çıkması…
Tüm bunlar insanın beynini kemiren sorulardır.
Meral Akşener siyasi ve şahsi menfaatleri için Ekrem İmamoğlu gibi birini Fatih Sultan Mehmed Han’a benzetse de Yunan medyasının Ekrem İmamoğlu’nun atası olarak Yunanlıları göstermesi ne kadar tuhaf değil mi?
Birisi Bizans’ın elinden İstanbul’u alan Fatih Sultan Mehmed’e benzetiyor, diğer taraf ise İstanbul’un elinden alındığı Bizanslıların torununa… Acaba hangisi daha çok menfaati peşinde koşuyor?
Meral Akşener mi, Yunanistan mı?
Biliyorsunuz, Meral Akşener de “Benim babamın ailesi de Diyarbakır’dan Yunanistan’a gönderilmiş” diyen birisidir. Görüldüğü gibi Yunanistan bu ikilinin ortak paydası…
Ekrem İmamoğlu, Yunan medyasının kendisi hakkındaki “Bizim çocuk” muamelesi nedeniyle umarım bir açıklama yapar.
Biz de atası kimmiş tam olarak öğrenmiş oluruz. Ona göre milli ve manevi konulardaki tuhaflıklarını hangi sınırlar içinde değerlendireceğimizi biliriz.
Ekrem İmamoğlu Yunanistan ziyaretinde “Atalarının binlerce yıl önce Atina’da inşa ettiği eserleri ziyaret ettiyse” bizim atalarımızın İstanbul’daki emanetleri kimin elindedir?
Türkgün Gazetesi