İlk bölümü çok tutan, “İşte İbibik Bunlarla Döndü” dizisinin ikinci kısmı yayınlandı. Psikolojik gerilim türündeki video, Suriye sınırındaki Golan Tepeleri ile kuzeyde bulunan çeşitli istihbarat birimleri ve erken uyarı radar sistemlerinin görüntüleriyle başlıyor. “İbibik” aşağıda olup bitenleri gösterirken bir yandan da tesislerin hangi amaçlara hizmet ettiğini aktarıyor: Casusluk, izleme ve sinyal karıştırma gibi elektronik savaş faaliyetleri.

İsrail ordusunun askeri istihbarat birimleri 9900 ve 8200'in yanı sıra siber savaş güçleri de bu bölgelerde konuşlanmış durumda. Yakınlarda görülen diğer kuvvetler ise sınır güvenliğinden ve bu üslerin korunmasından sorumlu. “İbibik”, İsrail'in bu üsleri "Devletin Gözleri" olarak adlandırıldığını belirtiyor. Fakat ayrıca komutakontrol karargâhları, Demir Kubbe platformları, eğitim tesisleri ve sivil yerleşimler de “İbibik”in keskin bakışlarından nasibini alıyor.

ELEŞTİRMENLER YÜKSEK PUAN VERDİ

Dizinin ilk bölümü, 18 Haziran'da yayınlanmıştı. İsrail gazeteleri videoyu, “korkunç skandal” ve “hayati bir güvenlik açığı” ifadeleriyle yorumlamıştı. Hayfa Limanı ve içindeki tüm askeri alanlar, enerji tesisleri ve savaş gemileri de dahil olmak üzere İsrail'in kuzeyindeki stratejik bölgeler, istihbarat bilgileri eşliğinde izleyicilerin beğenisine sunulmuştu. İkinci bölüm de İsrailli analistler arasında çok tutmuş gibi görünüyor.

Kanal 12'ye göre Hizbullah'ın mücadelesi sadece askeri değil aynı zamanda psikolojik üstünlüğü de kazanmayı hedefliyor. Operasyonun “rahatsız edici” ve "İsrail'in gözlerine yönelik” olduğunu aktaran güvenlik uzmanı Kobi Marom şunları söyledi: "İbibik, Hizbullah'ın sahip olduğu yeteneklerin boyutunu gösteren bir psikolojik savaş videosudur. Önemli bir sorunumuz var.” Kanal 12 haklı olarak şu soruyu sordu: “İbibik'i durdurabilmek için ilave kaç F35 uçağı almamız gerekiyor?" Valla haber sitesi, bir başka haklı soruyu gündeme getirdi: “İsrail Hava Kuvvetleri neredeydi?"

Makor Rishon gazetesinin savaş muhabiri Noam Amir, "konunun İsrail'i yukarıdan görmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda ordunun konuşlandığı bölgelere ilişkin istihbarat bilgilerinin de bulunduğunu" vurguladı. Bunun "Hizbullah'ın askerlerin toplandığı bölgeleri nasıl vurup can kaybına yol açabildiğini açıkladığını" da ekledi. Amir'e göre Lübnan Direnişi'nin amacı "orduyu ve İsrail halkını gelecekte onunla herhangi bir savaştan caydırmak.”

SİYASİ VE SOSYAL MESAJLARI OLAN BİR DİZİ

“İbibik”in ikinci bölümünün Tel Aviv'e ilettiği mesaj açık: “Nereye saldıracağımızı biliyoruz fakat siz nerelere ulaşabileceğimizi sadece kısmen biliyorsunuz.” Kısmen çünkü Hizbullah, kısa süre önce İsrail'in hayal etmeye cüret edemeyeceği noktaları vurabileceğini de açıklamıştı. İsrail basını “İbibik”in kuzeydeki yerleşimciler üzerindeki etkisine de değindi: "Hizbullah'ın gösterdiği şeyler onlar için oldukça kafa karıştırıcı ve rahatsız edici." Yerleşimcileri en çok endişelendiren konu, casus kuşun rahatlıkla, hiçbir engel olmaksızın yerleşim birimleri arasında rahatça süzülebilmesi.

'KÖR ETME' STRATEJİSİ

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İsrail'in istihbarat toplama yeteneklerini bozmak, savaş gücünü incelemek ve saldırmak üzerine kurulu stratejiyi “İsrail'i kör etmek” ifadesiyle tanımlıyor. Lübnan Direnişi, İsrail'in teknolojik bilgi toplama kabiliyetlerini atlatmak için rakibine nazaran daha eski tip yöntemler kullanıyor.

Reuters'e konuşan Lübnanlı kaynaklar, Hizbullah'ın kayıplarından ders çıkardığını ve taktiklerini yeni duruma göre uyarladığını söylüyor. Savaşçıların yerinin tespit edilmesine yol açtığı için cep telefonlarının savaş alanında yasaklandığını, bunun yerine çağrı cihazları ve sözlü mesajları şahsen ileten kuryeler gibi daha eski moda iletişim araçlarını yeğlendiğini belirtiyor. Hizbullah ayrıca 2000'li yılların başından bu yana özel bir telekomünikasyon ağı da kullanıyor. Konuşmalarda silahlar ve toplantı yerleri için şifreli sözcükler tercih ediliyor. Kaynaklar, bunların neredeyse her gün güncellendiğini ve kuryeler aracılığıyla birimlere iletildiğini vurguluyor.

Eski CIA analisti Emily Harding, "Bir sanal özel ağ kullanmak veya daha iyisi, hiç cep telefonu kullanmamak, bir hedefi bulup vurmayı çok daha zor hale getirebilir." diyor. Uzmanlar, eski el Kaide lideri Usame bin Ladin'in yaklaşık on yıl boyunca yakalanmaktan kaçınmasının yollarından birinin internet ve telefon hizmetlerini kesip bunun yerine kuryeler kullanması olduğunu hatırlatıyor.