CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Rasim Bölücek’in Enver Altaylı ile yaptığı yoğun görüşmeye verdiği “Altaylı abim. Hiperaktif biridir” yanıtı tatmin etmedi.
FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan ve Orta Asya’da CIA adına çalıştığı bilinen Enver Altaylı ile ilgili hazırlanan iddianamenin detayları ile ilgili soru işaretleri sürüyor. CIA ajanlarıyla sık sık görüşen, Fethullah Gülen ve ABD yetkililerine mektuplar yazdığı ortaya çıkan Altaylı’nın Kılıçdaroğlu’nun “etkili” danışmanı Rasim Börücek’le de uzun görüşmeler yaptığı iddianamede yer aldı. Altaylı'nın telefon rehberinde, ‘Bölücek Rasim’ (Rasim Bölücek) ibaresi ile kayıtlı GSM numarası ile bin 22 kez, toplamda 2 gün 13 saat 59 dakika 22 saniye süren bu mahrem görüşmeleri mercek altına alındı.
FETULLAH GÜLEN’LE GÖRÜŞME
İddianamede Altaylı’nın, Rasim Bölücek ve Bölücek’in telefon rehberinde ‘Şakir Sen’ diye kayıtlı FETÖ mensubuyla ABD’nin New York eyaletinde görüşme planladığının ortaya çıkması, Bölücek ile ismi Şakir Şen olduğu değerlendirilen kişi arasındaki mesajlaşma içeriğini gösteren ekran fotoğrafının da Altaylı’nın telefonundan çıkması şaşkınlık yarattı. Bölücek’in bu ilişki ağındaki yeri tartışılırken, mesaj içerikleri üzerinde yapılan incelemede, Bölücek’in, terör elebaşı Gülen veya o gruptan birisi ile görüşmek için talepte bulunduğunun anlaşılması, Şakir Şen’in mesajında, “Kendileri çok ciddi grip olmuş, kabul edemedi maalesef. Doktorlar kimseyle görüşmesine müsaade etmiyor. Ben ise hareketle meseleyi çözmeye çalışıyorum” ifadelerini kullanması, burada sözkonusu kişinin Fethullah Gülen olduğunun anlaşılması yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Ayrıca iddianamede yer alan, “Şüphelinin telefon rehberinde “Rasim BÖLÜCEK” ibaresi ile kayıtlı “05xx 663 83 xx” numaralı başka bir GSM hattı ile de 137 (yüz otuz yedi) kez, toplamda 1 sa 53 dk 3 sn görüşme yaptığının tespit edildiği, cep telefonu arama günlüğünde “05xx 663 83 xx” GSM numarasının incelenmesinde genelde 0 sn lik görüşme/çağrı bırakma olayının yoğun olduğunun görüldüğü, bu durumun aralarında farklı bir iletişim yoluna geçmek için geliştirilen bir metot olduğunu tahmin edilmektedir” değerlendirmesi de dikkat çekti.
İNANDIRICI DEĞİL
Tüm bu gelişmeler üzerine CHP tabanında, “Rasim Börücek Enver Altaylı’da ele geçen kayıtlara açıklık getirmeli” tepkisi geldi. Bölücek’in, “Geçmişe dayanan hukuk ve tanışıklığımız var. Ülkücü camiada herkes Enver abiyi bilir. Enver Altaylı’nın ilişki kurmak için bana ihtiyacı yok. Aradığı sayısız kişiden biriyim. Benden 100 kat daha fazla Ak Partili yöneticiyle hukuku vardır. Birçok insanı arar, beni de arar. CHP Genel Başkanı'nın siyasi danışmanıyım. Altaylı ile ihtiyatlı bir mesafem var. Evet görüştük. Çekincem olsa kendi telefonumu kullanmazdım. Suç teşkil edecek durum değil. Enver abi hiperaktiftir. Beni günde 10 kez aramıştır. Emimin ki 20 kere başkasını aramıştır. Herkes benimle ilişki kurmak ister. Ben CHP’nin başdanışmanıyım” sözleri de inandırıcı bulunmadı.
NORMAL DEĞİL
İstihbarat kaynakları, bir kişinin adı karanlık işlerle anılan kişiyle bin 22 görüşme yapmasının normal olmadığını kaydederek, Rasim Börücek’in savunmasının inandırıcı olmadığına dikkat çekti. Enver Alyatlı gibi birisinin laf olsun diye bir başkasını bin 22 kez aramayacağını belirtek istihbarat kaynakları bu görüşmelerin sırrının açığa çıkarılması gerektiğini belirtti.
GÖREVİNE SON VERİLSİN
Adının açıklanmasını istemeyen hukukçu bir eski CHP yöneticisi de şunları söyledi: “İddianame iyi yazılmış bir iddianame değil. Bazı kopukluklar var. Ancak Enver Altaylı ile Rasim Börücek arasındaki ilişki sabit. Zaten Rasim Börücek de bunu reddetmiyor. Bazı mahrem ilişkileri olduğu anlaşılıyor. Ancak adı CIA, FETÖ ile anılan ve FETÖ soruşturması nedeniyle tutuklu bulunan biri ile bu şekilde mahrem ilişkisi olan biri CHP Genel Başkanının Başdanışmanlığı görevini sürdüremez. İddialar ciddidir. Bu nedenle dava sonuçlanana kadar Börücek CHP Genel Başkanlığı Başdanışmanlığı görevinden alınmalıdır. Genel Başkan ilk gün bu kararı almalıydı. Nedense bu yola gitmedi. Ama bir an önce bu konuda karar verilmelidir. Parti tabanında herkes bu konuyu konuşuyor. CHP, seçilmemiş, atanmış, hatta paraşütle gelmiş kişilerin günahlarını taşımamalıdır.”
'İP CAMBAZLIĞI'
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, "Partimizde hiçbir değeri olmayan bir isim (Enver Altaylı) üzerinden MHP'yi FETÖ'cülerin merkezi olarak göstermek basit bir ip cambazlığıdır" ifadesini kullandı.
Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada, FETÖ yöneticiliği, üyeliği ve örgüte yardım suçlamalarıyla dava açılan eski MİT mensubu Enver Altaylı üzerinden MHP'ye sistemli saldırılar yapıldığını belirtti. "Partimizde hiçbir değeri olmayan bir isim üzerinden MHP'yi FETÖ'cülerin merkezi olarak göstermek basit bir ip cambazlığıdır" değerlendirmesinde bulunan Büyükataman, şunları kaydetti: "Cezaevindeki bu FETÖ'cüye kimin maddi destek sağladığı ortadadır. Kapalı devre ve derin akrabalık ilişkileri açıktır. FETÖ tutuklusu ve yabancı devletlerin gönüllü ajanı olan bu vatan haininin teröristbaşı Gülen'e yazdığı mektuptaki ifadelerden neden bahsetmemektedirler? Mektubunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e danışman olması için tavsiyede bulunan teröristbaşı Gülen'e teşekkür ettiğine, Devlet Bahçeli'nin bunu engellediğini söylemesine neden değinmemektedirler?"
