Annelerin HDP önündeki eyleminin iktidar tarafından “siyasi şova” çevirildiği ifade edilen açıklamada, 7 üyenin Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret gerekçesiyle değil, yaptıkları açıklamada BirleşikKamu İş Konfederasyonu’nun adını kullanmalarından dolayı ihraç edildiği savunuldu.
İHRAÇ EDİLEN ÖĞRETMENLERE ÇOK AĞIR SÖZLER
Açıklamada, “Cumhuriyet değerlerine, laikliğe, çağdaşlığa, hukukun üstünlüğüne sımsıkı bağlı olan örgütümüzde, tüm bu değerlere saldıranlarla yürüyen ve destek veren, ‘katiline aşık insanlar’ barınamaz!” ifadelerine yer verildi.
Eğitim İş Sendikası’ndan yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
“Eğitim alanı başta olmak üzere Türkiye’nin gericileştirilmesinin, kurucu değerlerinden uzaklaştırılmasının önünde dimdik duran demokratik kitle örgütlerinin başında gelen Eğitimİş’imiz, hiç şaşırtıcı olmayan bir biçimde iktidarın koltuk değnekleri tarafından saldırıya uğramaktadır. Örgütümüzle ilgili başlatılan karalama kampanyası, karanlık odaklarca büyütülmeye çalışılmaktadır.
Bilindiği üzere Diyarbakır’da HDP binası önünde çocuklarına kavuşma isteğindeki anneler oturma eylemi başlatmış ancak bu eylem iktidar tarafından siyasi bir şova dönüştürülmüştü. Söz konusu eyleme, bir grup üyemiz, merkezi bir karar alınmamış olmasına rağmen gitmiş, sendikamızın ve bağlı bulunduğumuz konfederasyonumuz Birleşik Kamuİş’in adını kullanmıştır. Örgütlü bir bireyin, örgütünden bağımsız ve üstelik örgütünün adını kullanarak yaptığı bu eylem, her örgütte olduğu gibi bizde de bir disiplin kurulu konusu olmuştur. Son süreçte iktidarın her yaptığını onaylayıp destekleyen bu grup, Merkez Disiplin Kurulu’na makul bir açıklama yapamasa da önce kendi siyasi hareketlerinin kanalında, sonra tüm iktidar eksenli medyada örgütümüz aleyhine karalama kampanyasının başlamasına yol açmıştır.
O günden bu yana saldırılar/iftiralar giderek artmış, had ve mantık sınırlarını aşmıştır. Eğitimİş olarak yaşananlar konusunda kamuoyunu doğru bilgilendirmek şart olmuştur:
1 Haklarında ihraç kararı alınan bu 7 kişinin örgütle ilişkisi, yandaş medyada ezbere söyledikleri “Anaların yanında yer aldığımız için ihraç edildik” yalanının aksine, Eğitimİş Disiplin ya da Genel Kurulu tarafından Diyarbakır annelerini ziyaret ettikleri gerekçesiyle üyelikten çıkarılan tek bir kişi bile yoktur. Söz konusu kişiler “üyelikle bağdaşmayan fiiller” nedeniyle ihraç edilmiştir. Bu fiiller kısaca;
– Örgütümüzün yetkili kurullarının bir kararı olmadığı halde, örgüt adımızı kullanarak Eğitimİş’in merkeziyetini çiğnemeye çalışmak,
– Örgütümüzün şehit öğretmenlere, analara karşı hassasiyeti ve terörle mücadeledeki duruşu tüm kamuoyunca bilinmesine rağmen, bu duruşu karalamaya gayret etmektir.
Henüz 2017’de yapılan Olağan Genel Kurula şehit öğretmenlerimiz Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ın adını veren örgütümüz, bu şahıslar tarafından PKK’lı olmakla suçlanmıştır! İktidarı elinde tutanlar henüz “kandırıldığını” anlamadığı ve FETÖ’ye muhalefet edenlerin hedef alındığı dönemde bile karanlık tarikatlara karşı alenen mücadele etmiş olan Eğitimİş’imiz için bu şahıslar FETÖ’cü demiştir!
2 Eğitimİş’te, örgütün değerlerini ve hukukunu korumakla sorumlu ve korumadığında bunun hesabını üyelerine verecek olan bir yönetim vardır.
Söz konusu ihraç kararları, örgütümüzün en üst organı olan Genel Kurulda, büyük bir oy çoğunluyla alınmıştır.
3 Bu şahıslar, kendilerine söz hakkı verilmeden ihraç edildiklerini de iddia etmiştir. Örgütümüzün demokratik iç işleyişi kapsamında kendilerinden ilgili organ tarafından savunma alınmış ancak bu şahıslar savunma hakkını konuyla ilgisi olmayan ezbere siyasi cümleler kurarak kullanmıştır. Yazılı savunmanın yanında üyelikten çıkarmanın görüşüldüğü Genel Kurul’da sözlü savunma hakkı da verilmiştir.
Eğitimİş’e yapılan bu saldırıların planlayıcıları, bu piyonların sahipleri bilsin ki Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için kurulan Eğitimİş, tüm bu alçaklıkları göze alarak yola çıkmıştır. Daha yakın zamanda Ergenekon kumpaslarına karşı çıktığı için iktidar eksenli medyanın manşetlerinde hedef aldığı Eğitimİş, bu karanlık saldırılara göğsünü siper etmeyi her zaman bilmiştir.
Cumhuriyet değerlerine, laikliğe, çağdaşlığa, hukukun üstünlüğüne sımsıkı bağlı olan örgütümüzde, tüm bu değerlere saldıranlarla yürüyen ve destek veren, “katiline aşık insanlar” barınamaz!
Eğitimİş, başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün neferleri olma yolunda mücadele eden eğitim çalışanlarının demokrasi kalesidir. Eğitimİş’in üyelerinin vatan sevgisini de, bu vatanın cefakar annelerine duyduğu saygıyı da sorgulamak kimsenin haddine değildir. Eğitimİş Cumartesi Annelerinin de Diyarbakır Annelerinin de Gezi olaylarında hayatını kaybetmiş çocuklarımızın annelerinin de acısını yüreğinde hisseder.
Diğer birçok sendikanın aksine, Eğitimİş, yıllardır ve defaten eğitim alanının dışında yaptığı açıklamalarda terörle mücadelenin hakkınca yapılmadığına işaret etmiş, terörle mücadelenin bir vatan meselesi olduğunu vurgulamıştır.
Ülkeye yaşatılanlar bir yana dursun; sendikamızın faaliyet alanı olan eğitimi; gericileştiren, yoksul evlatlarımızı tarikat yurtlarına ve imam hatiplere mecbur bırakan, ulusal bayramlarımıza bile alerji duyan, öğretmenlerimizi yoksulluktan intihar edecek hale getiren, FETÖ’den gerekli dersi çıkarmayıp tarikatları, cemaatleri bir kamu hizmeti olan eğitime taşeron yapan zihniyetin ve destekçilerinin bize saldırması, biz Cumhuriyet aşıkları için rotamızın sağlamasıdır!
Eğitimİş olarak örgütümüzü yıpratmaya çalışan her kişi ve yapıyla her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz.”
İHRAÇ EDİLEN ÖĞRETMENLERDEN YANIT
Eğitim İş Sendikası’nın açıklaması üzerine ihraç edilen ‘Hepimizin Sendikası Grubu’ üyeleri adına eski Eğitimİş Eskişehir Şubesi Örgütlenme Sekreteri Ayla Salmanlı tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada sendikaya yönelik “Sahte Atatürkçü maskeniz düştü, oyununuz bozuldu” ifadeleri kullanıldı.
İşte öğretmenlerin açıklaması:
“Kobani’ye selam duranlar, PKK, FETÖ ile kol kola ‘adalet yürüyüşü’ yapanlar, vatan savaşına saray savaşı diyerek hendeğe gömülen katillere el uzatanlar, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatlarında, Elbab’da Mehmetçiğin yanında durmayanlar, kimin yanında durdu? ABD’nin piyonları PKK ve IŞİD’in yanında durdular. Sahte Atatürkçü maskeniz düştü, oyununuz bozuldu.
Siyaset yapanlar, ihanetini örtmeye çalışıyor. Eğitimiş delege vicdanını geçici olarak kazanamadık ama emekçi halkımızı, şehit, gazi ve çocukları dağa kaçırılan anneleri kazandık, tüm eğitim camiasını, öğrenci ve velileri kazancağız. Diyarbakır’a gideceğiz bayrağımızı göklerin mavisine en yücesine yükselteceğiz. ABD ve işbirlikçileri telaş içindeler, korkuyorlar, korkacaklar. Hem siyasi hem hukuki alanda Atatürk’ün yiğit öğretmenleri kazanacak.
İftira değil, olmayan yönetmelikle adını kullanmadığımız örgütün arkasına saklanarak hukuki değil siyasetle ihraç yaptık demediniz mi? Ne işimiz var Akp annelerinin yanında demediniz mi? Yalanlarınız TC mahkemelerinde bir bir ispatlanacak.”
NE OLMUŞTU?
Birleşik Kamuİş Konfederasyonuna bağlı sendikalarda örgütlü çalışanların oluşturduğu ‘Hepimizin Sendikası’ grubu 21 Eylül 2019’da Diyarbakır’da HDP il binası önünde evlat nöbeti tutan aileleri ziyaret etmişti.
Burada yapılan basın açıklaması üzerine Eğitim İş Sendikası 7 üyesi hakkında soruşturma başlatmıştı. Gerekçe olarak, sosyal medyada yapılan çağrının ve Diyarbakır’daki basın açıklamasının “yetkili organların kararı olmaksızın, yetkisiz bir şekilde Konfederasyon adına yapıldığı” iddiası gösterilmişti. 7 öğretmen hakkındaki ihraç kararı geçen pazartesi genel kurulda kabul edilmişti.