Emperyalist siyasetin gerici yüzü, çöküş döneminde ortaya çıkıyor. Zor zamanlar, gerçek karakterleri ele veriyor. 2008 finans krizinin ardından emperyalist merkezleri yere çalan salgınla boyalar aktı, cilalar döküldü. Emperyalizmin düşünce özgürlüğü şampiyonluğunun ikiyüzlü bir palavra olduğu apaçık ortaya çıktı.
Twitter’ın meşhur sansürlerini biliyoruz. Zeytin Dalı Harekatı sırasında Vatan Partisi’nin hesaplarını askıya aldılar. Doğu Perinçek’in Trump’u eleştiren tweetini yasakladılar. Bu emperyalist sansürcülük, düşünün ki ABD Başkanı Trump’a kadar uzandı.
Farklı düşünceyi yasaklama zorbalığı, şimdi televizyon lisansını iptal etme düzeyine çıktı. Hem de “demokrasi ve ifade özgürlüğünün beşiği” diye tanıtılan İngiltere’de.
İNGİLTERE, CGTN’NİN LİSANSINI İPTAL ETTİ
İngiltere’nin yayın organlarını düzenleyen devlet kurumu Ofcom (İletişim Ofisi), 4 Şubat 2021’de Çin'in İngilizce yayın yapan TV kanalı CGTN'nin yayın lisansını iptal etti. Birkaç saat içinde, CGTN’nin İngiltere'deki yayını durduruldu. Bir hafta sonra da “lisansı olmadığı” gerekçesiyle CGTN’nin Almanya’daki yayını durduruldu. Bunu diğer Avrupa ülkeleri “uygun adım” takip etti. AB ülkeleri, “lisanssız yayın yapılamayacağı” gerekçesinin arkasına saklanıyorlar.
İngiltere iptal ediyor, AB de “lisansın yok” diye yasaklıyor. Danışıklı döğüş! (1)
Oysa Londra, Washington ve Nairobi ile birlikte CGTN'nin üç ana kıtalararası bürosundan biriydi. CGTN’nin Londra bürosunda 100'ün üzerinde gazeteci ve destek personeli çalışıyor. Bu kişilerin ne olacağı da belli değil!
SANSÜRLENEN SANSÜR
Çıplak gerçek bu. Batı, Çin’in uluslararası yayın yapan televizyonunu yasakladı. Ama “özgür” dünya, bu sansürü ittifakla sansürledi! Fakat aynı ülkeler bunun tam tersine, Çin’in BBC’yi yasakladığı haberleriyle çalkalandı. Maalesef Türkiye de öyle! Çin, CGTN’nin yayınının durdurulması üzerine, karşılıklılık gereğince, zaten sadece beş yıldızlı otellerde seyredilen BBC’nin yayınını dağıtım sisteminden çıkardı. Türk basını, CGTN’nin yayınının durdurulduğu haberini bile “Çin, BBC’yi yasakladı” başlıkları ile duyurdu.
İNGİLİZ DEVLETİ’NİN GAYRİ CİDDİ GEREKÇESİ
Ofcom, konu ile ilgili resmi sitesinden şu açıklamayı yayınladı: “Ofcom, CGTN'nin Birleşik Krallık'ta yayın yapma lisansını, lisansın yanlış bir şekilde Star China Media Limited'e ait olduğu sonucuna vardıktan sonra geri çekti.”
“Araştırmamız, CGTN hizmetinin lisans sahibi olan Star China Media Limited'in (SCML) CGTN’nin yayınları için editörlük sorumluluğuna sahip olmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle SCML, lisanslı hizmet üzerinde kontrole sahip olmanın yasal gerekliliğini karşılamadığı için yasal bir yayın lisansı sahibi değildir.” “Ek olarak, lisansı China Global Television Network Corporation (CGTNC) adlı bir kuruluşa devretmek için yapılan öneriyi kabul edemedik. Bunun nedeni, uygulamada önemli bilgilerin eksik olması ve sonuçta Çin Komünist Partisi tarafından kontrol edildiği için CGTNC'nin lisans sahibi olmaktan men edileceğini düşünmemizdir.” (2)
BBC PERSONELİ, İNGİLİZ ASKERİ İSTİHBARATI ONAYIYLA İŞE ALINIR
Pekin’deki Renmin Üniversitesi Chongyang Finansal Araştırmalar Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olarak görev yapan İngiliz Prof. Dr. John Ross, China Daily’ye yazdığı “Ofcom, Çin hakkındaki gerçeklerin duyulmasından korktuğu için CGTN’yi yasakladı” başlıkla makalede şunları kaydediyor:
“Batı yüksek sesle, ‘evrensel hak’ olarak tanımladığı ‘ifade özgürlüğü’nü sadece kendisinin temsil ettiğini iddia eder. Ancak gerçek şu ki, ifade özgürlüğüne nüfusun ezici çoğunluğu genel olarak kapitalizmi ve özel olarak da kendi hükümetini desteklediği sürece ve yalnızca çok sınırlı biçimlerde izin verilir. Halk çoğunluğunun hükümetle aynı fikirde olmama ihtimalinin olduğu an, ‘ifade özgürlüğü’ sınırlandırılacak veya yasaklanacaktır.
“Çin’in Kovid19'a karşı mücadelede ve salgının ekonomik etkisinden toparlanmada başarılı olduğu gerçeğinin İngiltere'de bilinmesini ve bildirilmesini önlemek, İngiliz yetkililer için hayati önem taşıyor.”
“İngiltere tarafından CGTN'nin kapatılması için gösterilen resmi gerekçeler yanıltıcı. Resmi olarak, İngiltere'deki herhangi bir yayın lisansı sahibinin sözde siyasi organlar tarafından kontrol edilmemesi gerektiği belirtiliyor. Ancak bu yasa seçici olarak uygulanıyor. Örneğin, Hong Kong konusunda Çin karşıtı ve İngiliz yanlısı hükümet raporlarını durmaksızın yayınlayan BBC, açıkça bir siyasi yapı olan İngiliz devleti tarafından kontrol ediliyor.”
“Nitekim, BBC İngiliz devleti tarafından o kadar sıkı kontrol ediliyor ki, personelin işe alımında, personel doğrudan İngiliz Güvenlik Servisi Askeri İstihbarat’ın 5. Bölüm’ü (MI5) tarafından incelenir. BBC'nin MI5 ile koordinasyonu, BBC'nin genel merkezindeki özel bir ofisten koordine edilir. ‘Kadın temizlikçiler vb. personel’ dışında tüm BBC personelinin MI5 tarafından incelenmesini zorunlu kılan resmi bir uygulama vardır. BBC, İngiliz Güvenlik Servislerinin rolünü veya soruşturmanın varlığını açıklamamayı tercih ediyor.”
BBC’Yİ TARAFSIZ YAYIN KURULUŞU OLARAK TANITMAK TAMAMEN YANLIŞTIR
“BBC'yi tarafsız bir kuruluş olarak sunmak bu nedenle tamamen yanlıştır. Aslında İngiliz devleti tarafından sıkı bir şekilde kontrol ediliyor. Ancak bu devlet kontrolüne rağmen BBC'nin İngiltere'nin ana yayın kuruluşu olarak faaliyet göstermesine Ofcom’dan herhangi bir itiraz gelmiyor.”
“Kovid19'dan Çin’de 5.000'in altında İngiltere’deyse 100.000'den fazla insan öldü. Ancak Çin, İngiltere'nin 20 katı nüfusa sahip. Yani İngiltere'deki ölüm oranı, Çin'e taşınsa Çin’de iki milyondan fazla ölüye eşit olacak. İngiliz halkının Kovid19'dan ölüm oranlarının Çin'den 400 kat daha kötü olduğunu anlamaması çok önemli.” (3)
Cambridge Üniversitesi Siyaset ve Uluslararası Çalışmalar Bölümü eski kıdemli araştırmacılarından Martin Jacques, Global Times'a verdiği demeçte, “Çin karşıtı hareketin Birleşik Krallık'ta giderek ivme kazandığını söyledi. Hareket bir Haçlı Seferi’ne benziyor ve BBC de dahil olmak üzere medya bu harekatta önemli bir rol oynuyor. Haçlı Seferi, özellikle iki konu etrafında dönüyor. Sinciang ve Hong Kong. Jacques, Çin karşıtı hareketin 2016'dan beri bir yoğunlaşma süreci yaşadığını ve durumun daha da kötüye gitmesini beklediğini söyledi. "Artık biz AB'yi terk ettiğimize göre, Birleşik Krallık, ABD ile ilişkilerine daha bağımlı hale gelecektir. Geriye dönüp baktığımızda, sözde altın çağ olarak anılan 20142016 dönemi artık çok eskide kalmış görünüyor." (4)
ÇİN, BBC’Yİ YALAN HABERLER NEDENİYLE YASAKLADI
12 Şubat sabahı erken saatlerde Çin, BBC World News'un Çin'de yayınlanmasını engellediğini ve lisansını bir yıllığına iptal ettiğini duyurdu. Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu açıklamasında, “BBC’nin ısrarla sürdürdüğü ideolojik, önyargılı ve gündem odaklı haberciliği artık güvenilir bir haber kuruluşunun statüsüne uymuyor” denildi. (5)
Çin'in BBC World News'i yasaklamasının sembolik değerde. BBC'nin Çin evlerinde yayın yapmasına izin verilmedi. BBC World News, yalnızca uluslararası otellerde mevcuttu.
Ancak yasak, Hong Kong'ta etkili. Cuma günü, kamu yayıncısı Radio Television Hong Kong, BBC World Service ve BBC News Weekly yayınını askıya alacağını duyurdu. (6)
CGTN’in 12 Şubat akşamı BBC’nin yasaklanmasına ilişkin yorumunda şu değerlendirmelere yer verildi:
“Son dönemde BBC, Çin'in Sinciang Uygur Özerk Bölgesine ilişkin bir yalan makinesi gibi çalışmak gibi bir çılgınlık yaptı. ‘Kirlenmiş pamuk’ hikayesi bunun en iyi örneği.” (7)
“Makale, eski Fransız diplomat Lionel Vairon ve Washington'daki ‘Komünizm Kurbanları Anma Vakfı’nın kıdemli üyesi’ Adrian Zenz'in uydurmalarına dayanıyor. Her iki kişi de ne Çin konusunda ne de insan hakları konusunda uzman. Adrian Zenz’in yalanları defalarca çürütüldü. Kaldı ki bu Vakıf, aşırı sağ bir örgüt ve CIA’dan gelenlerin çalıştığı bir yapı.
“BBC kendisini sürekli olarak gerçeklerin taşıyıcısı ve hakikatin tarafsız hakemi olarak gösteriyor, yaptığı haberciliğin eleştiriüstü sayılması gerektiği küstahlığıyla tanımlıyor. Bu tutum, İngiltere’nin emperyalist dönemindeki önyargısından farklı değildir. BBC uğraştığı medeniyetin tarihi ve kültürü hakkında kör cahil iken, kendisini "aydınlanmış" veya "ilerici" olarak kabul ediyor. İngiliz İmparatorluğu, Çin de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında bu emperyalist yaklaşımı yaymaya çalışmıştı. Ancak İmparatorluk çöktü. Anlaşılan BBC bu görevi devraldı!
BBC, Wuhan'ın karantinaya alınmasının birinci yıl dönümüyle ilgili haberinde, Çin’in insan haklarını ihlal ettiği iddiasını kanıtlamak için polisin bazı suç zanlılarını tutuklarken çekilen görüntüleri kullandı. Görüntülerin, geçen yıl 21 Şubat'ta Henan Eyaleti, Nanyang'da bir otoyol salgın kontrol noktasında bir kişinin doğrudan kontrol noktasından geçmeye çalıştığı ve durdurulmadan önce polise saldırmasının görüntüleri olduğu ortaya çıktı.
İngiliz siyasetinin sağa sapması ve Çin'e karşı düşmanca bir tutum oluşturması ile BBC'nin tek görevi Çin'e karşı bilgi savaşı başlatmak oldu. Çin saldırıya uğradığında kendini savunur. (8)
Global Times, BBC'nin Çin'e kasıtlı olarak çamur atan bir "söylenti fabrikasına" dönüştüğünü ve yayının durdurulmasının Çin'in sahte haberleri kabul etmediğine dair net bir mesaj verdiğini” yazdı.
Hubei Eyaletindeki Wuhan Üniversitesi'nden bir uzman olan Li Baiyang, Global Times'a BBC'nin Çin hakkındaki çarpıtılmış haberlerinin Batı’da Çin karşıtı güçler tarafından başlatılan "Çin karşıtı söylem savaşının" bir parçası olduğunu söyledi. "Medya sadece piyon görevi görür" dedi.
“Batı’nın Çin'in hızlı büyümesinin, hegemonyacı siyasi sistemlerini ve sosyal düşüncelerini etkileyeceğinden korktuğunu belirten Prof. Li, “Başta ABD kurumları olmak üzere, güçlü ideolojik önyargılarla Çin'i karalamak için kampanyası yürütüyorlar” değerlendirmesini yapıyor. (9)
SONUÇ: ‘CGTN TÜRKÇE’Yİ YAYINLAYALIM!
İngiltere’nin CGTN’yi yasaklamasından Çin devletinin de çıkaracağı dersler var. Dünyanın pek çok yerinde, kamu denetimindeki medya organları, özelkamu ortalığındaki yayınlarla rekabet edemiyor. Bu nedenle Çin dış dünyaya, devletin denetimindeki yayın organlarıyla ulaşmada başarısız kalıyor. Gerçekleştirdiği olağanüstü kalkınma ve toplumsal gelişmeyi duyurmada yetersiz kalıyor. Oysa Çin, Afrika ülkelerinde başarı kazanan StarMedia modelini geliştirebilir.
Hong Kong borsasına kayıtlı CMC şirketi, StarMedia’nın sahibi. StarMedia gittiği ülkelerde, o ülkenin yerel televizyonlarıyla işbirliği yapıyor. Ülkeye göre ortak değişiyor. Bazılarında kamu şirketleriyle, bazı ülkelerdeyse özel yatırımlarla ortaklık yapıyor.
Türkiye’deki Çin karşıtlığının esas nedeni, Türk medyasının tamamen Batı kaynaklarından beslenmesi. Çin, devletin propagandasını yapma yükümlülüğü olmayan sadece gerçekleri ortaya koyan yayıncılıktan daha çok kazançlı çıkacaktır. CGTN, Türkiye’de Türk yayıncılarla ortaklık kurarak, “CGTN Türkçe”yi yayınlayabilir. Türkiye’nin 6112 sayılı Radyo ve Televizyon Yayıncılık Yasası, CNN, MSNBC ve Fox kanallarının Türkiye’de yayın yapmasına izin veriyor. Yasa’nın 19. Maddesinde yabancı sermaye payının yüzde 50 oranında olmasına imkân sağlıyor. Çin televizyon şirketlerinin Türkiye’de yerli ortak ile Türkçe yayın yapması, hem Türkiye’nin hem Çin’in yararınadır. Türkiye’nin Doğuya bakan gözünü açar. Çin, kendini Türk dünyasına doğrudan ve doğru anlatır.
1. https://www.dw.com/en/chinascgtnmaynolongerbroadcastingermanyafterukrow/a56550247#:~:text=The%20Chinese%20cable%20channel%20CGTN,confirmed%20to%20DW%20on%20Friday.&text=With%20the%20Ofcom%20license%20revoked,permission%20to%20broadcast%20in%20Germany
3. https://www.chinadaily.com.cn/a/202102/08/WS602097d0a31024ad0baa7f7c.html
4. https://www.globaltimes.cn/page/202102/1215537.shtml
5. https://www.chinadaily.com.cn/a/202102/08/WS602097d0a31024ad0baa7f7c.html
6. https://edition.cnn.com/2021/02/11/media/bbcnewsbannedchina/index.html
7. https://www.bbc.co.uk/news/extra/nz0g306v8c/chinataintedcotton
8. https://www.chinadaily.com.cn/a/202102/12/WS6025e521a31024ad0baa8c80.html
9. https://www.globaltimes.cn/page/202102/1215537.shtml
Adnan Akfırat
Aydınlık