Prof. Dr. Hasan Ünal, “İdlib’le ilgili yapmamız gereken bizim sorunumuzun tam olarak ortaya konulması. 2018 Eylülünde yaptığımız mutabakatta M4 ve M5 kara yollarını açmayı vaat ettik. Bizim kontrolümüzdeki grupların şehrin büyük bölümüne hakim olacağını düşündük. Ama tersi oldu. O zaman İdlib’in yüzde 5060’ı teröristlerin kontrolündeydi, şimdi yüzde 100’ü teröristlerin kontrolünde. M4, M5 karayolları da dahil” dedi.
Böyle bir durumdaki şehrin sürekli Suriye kontrolü dışında olmasının istenemeyeceğini ifade eden Ünal, “Korkumuz göç dalgası ise Suriye ve Rusya ile işbirliği yaparak göçe göre önlem alınmalıdır. İdlib temizlenirse göç durur. Bugüne kadarki İdlib operasyonunda Suriye ve Rusya, Türkiye’ye göçü engellemek için çalışıyorlar. ABD göçü öne çıkararak Türkiye’yi tehdit ediyor” diye konuştu.
“İdlib otonom bir bölge olarak kalsın, Türkiye’nin elindeki bölgeler otonom olarak devam etsin” denilemeyeceğini vurgulayan Ünal şunları söyledi: “Böyle dersek PYD bölgesi de otonom kalır. Bu olmaz. Adana Mutabakatı çerçevesinde yeni bir Suriye politikası belirlenmeli. Suriye kontrolü sağlayınca İdlib’e yığılan Suriye ordusu, Fırat’ın doğusuna kayacaktır. Türkiye ile Suriye Fırat’ın doğusunda işbirliği yaparsa PYD bölgeden temizlenir. ABD de çıkmak zorunda kalır. Suriye yönetimi güçlenince Irak’ta yaşananlar olur. Suriye, ABD’nin topraklarından çıkması için baskı yapar. İdlib’e takılıp kalıp Suriye ve Rusya ile gerginlik yaşarsak, Doğu Akdeniz’deki çıkarlarımız da zarar görür.”