31 Mart seçimlerinden sonra en çok konuşulan konulardan birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun verdiği “veri ve alt yapı kopyalama” talimatı olmuştu. Türkiye 1 hafta nefesini tutarak İstanbul’un “Kozmik Odası” olarak görülen İstanbul Bilgi İşlem Dairesi’nde verilen mücadeleye kilitlenmişti. Bazı basın yayın kuruluşları “AK Parti dosyaları siliyor” iddiasında bulunmuş, bazıları da “İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Selim Karabulut canımı veririm, şifreyi vermem diyerek kopyalamaya izin vermedi” gibi ifadelerle yaşanan gelişmeleri haberleştirmişti.

ÖNCEDEN HAZIRLANMIŞLAR

Yeni Şafak aylar sonra “Kozmik Oda” geriliminin perdesini araladı. O dönem çıkan haberlerde yer aldığı gibi “Canımı veririm şifreyim vermem” gibi bir diyalog olmadı ancak tam bir sinir harbi yaşandı. 17 Nisan’da mazbatasını alan Ekrem İmamoğlu, bir gün sonra belediye müfettişlerinden Semra Ballı ve Kaya Albayrak ile dışarıdan belirlenecek 3 uzmana İBB’ye ait tüm ve alt yapıyı kopyalama yetkisi verdi. Talimat yazısı İSKİ, İETT, Genel Sekreterlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı’na gönderildi.

KAPIDAN GERİ DÖNDÜLER

MİT, Emniyet ve Genelkurmay Başkanlığı gibi kurumlara ait hassas bilgilerin de yer aldığı verilere ilişkin talimat, daha Selim Karabulut’un yönetimindeki İstanbul Bilgi İşlem Dairesi’ne ulaşmadan devletin tüm birimleri alarm durumuna geçti. Verilerden daha çok alt yapının kopyalanmak istenmesinden rahatsız olan Bilgi İşlem Dairesi, ilk olarak İçişleri Bakanlığı’ndan durumu haberdar etti. İmamoğlu’nun görevlendirdiği ekip, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na gittiğinde Daire Başkanı Karabulut tarafından karşılandı. Karabulut ekibe bu şekilde bir devir teslim yapılamayacağını, resmi yazına kanuna aykırı durumlar olduğunu, kuruma resmi aidiyeti olmayanlara izin verilemeyeceğini söyledi. Uyarı üzerine geri dönen ekip, resmi bir yazı için çalışma başlattı. Kurum dışındaki kişilerin değişik sıfatlarla İBB’ye atanması formülü için adım atıldı.

MAHKEME KARARINA RAĞMEN SÜRDÜ

Bu süreçte AK Parti’li isimlerin yaptığı başvuru ile İstanbul 4. İdare Mahkemesi, İmamoğlu’nun talimatının yürürlüğünü durdurdu. Mahkeme kararı çıkmadan önce kesin talimata rağmen bazı çalışanlar kopyalama için ön hazırlık başlattı. Ancak Karabulut’un müdahalesi ile bu girişim de başarılı olmadı. Ayrıca tartışmalar sırasında bilgisayar korsanlarının olası saldırılarına karşı da güvenlik tedbirleri iki kat artırıldı.

İLK TEMAS MİT'TEN

İmamoğlu ile ekibi verialt yapı kopyalama konusunda ısrarlı olunca ilk temas Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan geldi. Uluslararası nitelikteki soruşturmalarda kurumdan hayati önemde teknik bazı destek alan MİT, olası bir sızıntının önüne geçilmesi için Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na bir ziyaret gerçekleştirdi. Emniyet ve TSK’dan bazı isimler de Ankara’da ilgili birimlere endişelerini dile getirdi. Bir gün sonra Karabulut, kopyalama ekibi tarafından yeniden toplantıya çağırıldı.

İMAMOĞLU’NA DA ANLATTI

Bu toplantıda ekibe Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan yapılan ziyaret aktarılınca Selim Karabulut’un durumu Ekrem İmamoğlu’na da anlatması istendi. İmamoğlu ile Karabulut başkanlık makasında bir araya geldi. Resmi yazıdaki kanunsuz durumlar ile MİT’ten yapılan ziyareti anlatan Karabulut, kritik kurumlara milli güvenliği ilgilendiren konularda sağlanan teknik katkıyı detayına girmeden aktardı. Bazı verilerin gizli kalması gerektiğini, ortaya çıkması durumunda ülke açısından sıkıntı doğurabileceğini söyledi.

SİSTEMDE KRİTİK BİLGİLER YER ALIYOR

İBB Bilgi İşlem Dairesi, Maliye Bakanlığı’ndan sonra en fazla kayıt üreten kurum. Kopyalanmak istenen verilerin içinde vatandaşların tapu kayıtları, kimlik bilgileri ve banka kayıtları da var, İstanbul’da yalnızca güvenlik kurumları tarafından bilinmesi gereken telsiz röle sisteminin detayları da. Ayrıca alt yapının kopyalanması durumunda diğer kurumlara sağlanan teknik desteğin izlerinin sürülmesi riski var. Çoklu güvenlik sistemi ile korunan veriler arasında Cumhurbaşkanlığı'na ait datalar da mevcut.

Kaynak: Yenişafak