Birileri yine kışkırtma peşinde. Türkiye’yi karıştırma hayalleri bir türlü bitmiyor. Şimdi de ramazan ayı içinde ve salgınla mücadele ortamında din üzerinden oyunlar başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) tarafından dağıtılan kitapçık ve kitapçıkta Aleviliğin, İslam dışı bir din olarak tanımlanması en hafif tabirle bir algı oluşturma çabası. İBB’nin dağıttığı kitapçık için “masum”, “insani değerler”, “din ve inanç özgürlüğü” kapsamında bakmak için ya saf, ya gafil, yada hain olmak lazım. 

FETÖ’YE SOBE

Öncelikle karikatüre ilk bakıldığında bir sünni imam, bir katolik papaz, bir alevi dedesi ve bir haham görünüyor. Akla ilk gelen şey “dinler arası diyalog” değil mi? “Dinler arası diyalog” safsatasının FETÖ’nün çıkış noktası olduğunu hatırladınız mı? Cevabınız evet ise biraz açalım. “Dinler arası diyalog” projesinin mimarı Amerikan Derin Devleti yada bilinen adıyla Gladyo yapılanması değil mi? Şimdi nereden çıkardın demeyin; Graham Fuller kimdir? Gladyo’nun has adamı hatta en deneyimli Türkiye uzmanlarından biri. “Dinler arası diyalog” fikri de ilk kez Fuller tarafından kaleme alınmış “Doğu ve Batı Arasında İslam” ile “Ilımlı İslam” kitaplarında yer alıyordu. Yani made in USA. Sobe mi değil mi? 

İÇ SAVAŞ KIŞKIRTMASI

Durum bu kadar basit mi? Elbette hayır, mesele sadece bir teori değil aynı zamanda pratik. ABD mahvilleri her zaman yaptıklarını yaptı ve savaşı biz başlatırız, barışı da kendi dayatmalarımızla sağlarız politikasını uygulamak istiyor. Önce dinler ve mezhepler arsında savaş başlatıp sonra kendisine bağlı gruplar üzerinden barış zerketmeye kalkıyor. Yakın tarihte yılan önce soktu sonra yılanın sahibi aslında daha tehlikeli olan “panzehir” görünümlü, esas öldürücü zehri zerketti. Irak’ta şiisünni çatışması, İran’ı “şeytan ekseni” içine dahil etmesi ve Yugoslavya’nın parçalanması. Hepsi ABD beslemesi yılanların ısırıklarıydı. Yugoslavya iç savaşını büyük çoğunluk esas olarak bir BoşnakSırp yada Müslümanhıristiyan savaşı olarak görür. Görece haklıdırlar çünkü maalesef en büyük katliamlar Bosna sahasında gerçekleşti. Fakat savaşı başlatma yeteneği esas olarak nispi daha güçlü olan federasyon üyelerinde vardı. ABD, Almanya ve İtalya ortaklığında Slovenya ve Hırvatistan’daki aşırı milliyetçi çeteler kışkırtıldı. Kışkırtmanın temelinde başta ekonomik kaygılar vardı ama savaşı çıkaran esas neden mezhep çatışması oldu. katolik Almanya ve Vatikan desteğiyle İtalya, katolik slavları yani Sloven ve Hırvatları kışkırttı. Önce Yugoslavya’nın kurucu önderi Tito, Hırvat olmasına rağmen bizzat Hırvat milliyetçi uztaş çeteleri tarafından “dinsiz” lider olarak tanımlandı ve halkına ihanetle suçlandı. Vaktiyle partizanlara karşı Nazi saflarında savaşan uztaşlar yine ezeli düşmanları Tito’yu katoliklere karşı, ortodoks sırpları desteklemekle suçladılar. Aynı anda katolik kiliselerinde ortodokslar, hıristiyan sapkını olarak gösterildiler. Aynı durum Sırp milliyetçi çentikler tarafından ortodoks kiliselerinde yaşandı. Kısacası Yugoslavya iç savaşı esasen Vukovar’da bir katolikortodoks savaşı olarak başladı ve daha sonra katolikortodoksmüslüman savaşına döndü. En sonunda Yugoslavya’nın tarihten silinme ve resmen parçalanma anlaşması olan Dayton’da batılılar dinler arası savaşı bitiren “diyalog” mimarı oldular.  Önce hıristiyan mezhepler birbirlerini din dışı hatta birbirlerinin dinlerini bozmakla suçladılar, savaştırıldılar ve sonra ayrılarak sözde barıştırıldılar. Bugün ortaya atılan o karikatür ve fikir de aleviliği İslam dışı göstererek o batının “tek dişi kalmış medeniyet” projesine ortam hazırlıyor.

ulusal.com.tr