Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın 15 Haziran 2023 Perşembe akşamı CNN Türk televizyonu Gece Görüşü programındaki açıklamalarını dinliyoruz. En çok kullanılan sözcük tasarruf.

CEVDET YILMAZ’IN TASARRUF VURGUSU

Sayın Cevdet Yılmaz, tasarruf ile yatırımı eşitliyor. Doğrudur, Keynes’in kanıtladığı üzere en sonunda eşitlenir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, yatırımın ve istihdamın büyütülmesi için tasarrufun artırılmasına ve kaynakların verimli kullanılmasına vurgu yapıyor. 

Bu tasarruf vurgusu AK Parti yönetiminde yeni bir olay. Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir süredir ekonomi siyasetini Yatırım > İstihdam > Üretim > İhracat diye özetliyordu.

Biz de tasarruf olmadan yatırımın kaynağı nedir diye soruyorduk. Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programındaki Tasarruf  > Yatırım > İstihdam > Üretim > Hakça bölüşüm süreci yineleniyordu. Ancak en başındaki tasarruf yok ediliyordu. Bir de sonuna ihracat eklenince, Turgut Özal’ın ihracat odaklı programına bağlılık devam ediyordu.

Geldiğimiz yerde, Sayın Cevdet Yılmaz’ın ısrarla tasarruf vurgusu yapması dikkat çekiyor. Ancak bu tasarrufun kime kaynak olacağını Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan’ın siyasetleri belirleyecek. Tasarrufun Türkiye’de yatırıma değil, dışa kan kaybına dönüşeceğini tahmin etmek zor değil.

TÜRKİYE’NİN İÇ TASARRUFU DÜNYA ÖLÇEĞİNDE

Türkiye’nin iç tasarruf oranı 2021 yılında yüzde 30’un üzerine çıkmıştı. Vatan Partisi, yüzde 40’a çıkartmayı planlıyor.

Bu oranlardan daha çarpıcı olanı, büyük zenginlerimizin Avrupa ve ABD bankalarına yatırdıkları 500 milyar dolar değerindeki servetlerdir. Demek ki Türkiye ekonomisi, arkada kalan yıllarda Türkiye’deki yatırımlardan başka 500 milyar dolar ek tasarruf yapmış. Ancak bu tasarruf, yabancı bankalara yığılmış bulunuyor. Dünya ölçeğinde bir tasarruf bu!

VATAN PARTİSİ İLE AK PARTİ YÖNETİMİ ARASINDAKİ FARK

İşte burada Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı ile AK Parti yönetiminin uyguladığı program arasındaki fark ortaya çıkıyor.

Vatan Partisi, yabancı bankalardaki Türklere ait 500 milyar doları devletin otoritesini kullanarak, Türkiye’ye getirtmeyi ve yatırım sermayesine dönüştürmeyi öngörüyor. 500 milyar dolar, yine sahiplerinin, ama Türkiye’de üretilmiş olan bu servet, Türkiye’de yatırılacak, milyonlarca insanımız iş sahibi olacak, üretim büyüyecek ve hakça bölüşülecek.

AK Parti iktidarı ise, Türkiye’de üretilen 500 milyar dolarlık değerin yabancı bankalara yatırılmasını seyretmiş, bugün de seyrediyor. Bu büyük servetin önemli bir kısmı iktidar sahiplerine ve çevresine ait. Çünkü Türkiye’nin son 21 yıldaki tasarrufu büyük ölçüde onların ellerinde toplandı.

Asıl fark da burada zaten. Evet, Türkiye tasarruf yapıyor. Ancak bu tasarruf, AK Parti’nin 2017 yılına kadar uyguladığı program nedeniyle küresel efendilerin sermayesine dönüştü ya da denetimine sunuldu.

BABACAN VE DAVUTOĞLU’NA DÖNÜŞ

2017 sonrasında Berat Albayrak döneminde, sıcak para peşinde koşmaktan vazgeçildiği söylendi. Şimdi Hazinenin başına geçirilen Mehmet Şimşek, “küresel normların uygulanacağını” ve “ekonominin rasyonaline dönüleceğini” söylüyor. “Dönme” eylemine dikkat! Babacan ve Davutoğlu Programına dönme kararı açıklanıyor.

CEVDET YILMAZ’IN TASARRUFUNUN KADERİ

Peki Cevdet Yılmaz’ın vurguladığı tasarrufun kaderi ne olacak?

Bu sorunun yanıtını AK Parti yönetimi veremeyecek. Çünkü Merill Lynch ve Goldmann Sachs’tan ithal edilen bürokratlarla küresel efendilere kaynak transferinden başka bir icraat yapılamaz. O bürokratları Türkiye Hazinesinin ve ekonomisinin başına getirenler, ne yaptıklarını bilmiyor olamazlar. Çünkü daha önce de bunu yaptılar.

ALMADIĞIMIZ BORCUN YÜKSEK FAİZİNİ ÖDÜYORUZ

Rakamlar çarpıcı:

Türkiye’nin dış borcu 500 milyar dolar.

Türklerin yabancı bankalardaki mevduatı da 500 milyar dolar.

Alınan kredi yok.

Borç almıyoruz, almadığımız borcun yüksek faizini ödüyoruz.

Peki daha ne kadar böyle devam eder?

 Yarın: SONBAHARA ALLAH KERİM