Hani HDP, “siyasi parti” idi, hani “meşru” idi, hani “muhatap” idi...

Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Demokrat Parti liderlerinin bir araya gelip çektirdikleri fotoğrafın tek adı var: Siyasi hile.

Birbirine benzemeyen hatta zamanında birbirine en ağır hakaretleri etmiş kişilerin yan yana gelmesi gibi durumdan söz etmiyorum.

Siyasetçiler bunları sindiriyor. Ben burada bildiğiniz siyasi hileden bahsediyorum.

Peki bu hileyi, siyasi rakiplerine karşı mı yapıyorlar?

Hayır, tam tersi bu hileyi kendilerini destekleyen seçmenlerine yapıyorlar. Ama ne rakipleri ne de taraftarları yemiyor bu hileyi; sadece gülünç bir duruma düşüyorlar.

TOPLANTININ AMACI

Anlatayım...

12 Şubat günü bir araya gelen altı parti, toplantının amacını şöyle açıklamışlar:

Bugün, Türkiye için tarihi bir gündür. Birbirinden farklı altı siyasi parti olarak bizler, Türkiye’nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldik.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’ni hazırlayan partiler olarak bizler, etkin ve katılımcı bir yasama, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız ve bağımsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlığı içindeyiz.”

YENİ İTTİFAKIN FOTOĞRAFI

Bu satırlar toplantının “açıklanan” amacını anlatıyor. Ama gerçek amaç 6 partinin seçime açık ittifak halinde gideceğinin gayri resmi ilanıdır. Toplantı sonrasında 6 kişinin aynı karede yan yana gelişi de siyasi tarihimizde “yeni ittifakın fotoğrafı” olarak yer alacaktır.

İttifaka, amacına, fotoğrafa da kimse itiraz edemez.

Bu amacın gerçekleşmesi için o fotoğrafta yedinci kişiye hatta belki de daha fazlasına ihtiyaç var.

İTTİFAKIN GÖRÜNMEYEN YEDİNCİ ORTAĞI

Fotoğraftaki yedinci kişi PKK’nın siyasi kolu HDP’nin Eş Başkanı Mithat Sancar ya da Pervin Buldan olmalıydı. Çünkü, altı parti de biliyor ki; PKK’nin siyasi kolu HDP olmadan toplantı sonrası yapılan açıklamadaki amaçların gerçekleşmesi mümkün değil.

Yani önce seçimi kazanmak gerekiyor.

Peki oyu yüzde 1 bile olmayan partiler o toplantıya davet edilirken, yüzde 10 dolayında oyu olan HDP olmadan bu amaç nasıl gerçekleşecek?

Bir başka soru da şu; HDP güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e ve yapılan açıklamadaki ilkelere karşı olduğu için mi, Anayasa değişikliği ile ilgili hazırlık çalışmaları ile liderlerin katıldığı bu son toplantıya çağrılmadı.

Hayır, sadece HDP yönetiminin de içinde olduğu siyasi hile ve ikiyüzlülükten dolayı...

HDP’DEN SAHTE ALINGANLIK MESAJI

BU toplantıya katılan 6 lider de HDP’nin terör örgütü PKK’nin siyasi kolu olduğunu bal gibi biliyor. Siyasi rakiplerine malzeme vermemek için ne Anayasa değişikliği hazırlık çalışmalarına ne de cumartesi günü yapılan toplantıya çağırma ihtiyacı duydular.

Çünkü elleri çok rahat; HDP’nin, Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan karşısında, altı partinin oluşturduğu ittifakın cumhurbaşkanı adayını kayıtsız şartsız destekleyeceğini çok iyi biliyorlar.

HDP DAĞA, DAĞ ABD VE AVRUPA’YA BAKAR

Onların elleri rahat, HDP’nin ise eli, kolu, dili bağlı. Çünkü biliyorlar ki, HDP yönetiminin bir iradesi yoktur, ancak dağdaki teröristlerden gelecek talimata göre davranabilirler.

HDP’li Pervin Buldan, “Altı partiden birini ayırın, diğerlerinin oy toplamı HDP’nin yarısı etmez. O yüzden biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Yolumuz üçüncü yoldur. Bu yola bir gün herkes muhtaç olacak. Biz öyle kolay lokma değiliz” diye tepki göstermesine bakmayın. Anayasa değişikliği hazırlığı çalışmalarına davet edilmediklerinde sesi çıkmayan HDP’li Buldan, şimdi son toplantıya çağrılmamaları ve aynı fotoğraf karesine girmemiş olmaya sahte alınganlık yapıyor.

SEÇMENE DOLGU MALZEMESİ MUAMELESİ

HDP de HDP’yi de görünmez ittifak üyesi olarak uzakta tutan Millet İttifakı üyeleri de dağdaki teröristlerin ipinin Amerikalı ve Avrupalı ağababalarının elinde olduğunu ve onların tercihlerinin de Cumhur İttifakı karşısında kim olursa olsun kayıtsız şartsız desteklemek olduğunu biliyorlar. Ne kadar aşağılansalar da teröristler ve ağababalarının verdiği karara uyacaklar. Dediğim gibi Millet İttifakı’nın eli rahat, HDP’nin eli de dili de bağlı.

Şimdi çıkıp “Seçmenin kararı, iradesi” diyecekler. Evet, demokrasiye inananlar için önemli ama HDP gibi partiler için seçmen iradesi sadece bir dolgu malzemesi, o kadar...

Hürriyet