İzmir'de yaşanan depremin acısı, Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarının kurtarılma sevinci derken İP isimli partide yaşananlar geri planda kalmıştı. İP milletvekili Ümit Özdağ’ın geçtiğimiz gün basın toplantısında yaptığı açıklamalarla bu partide yaşananlar ve hangi ihanetlere alet oldukları bir kez daha gündem oldu. CHPİPHDP arasında ittifakla kalmayan ihanet birlikteliğinin her boyutu teker teker deşifre olmaya başladı. Ümit Özdağ’ın anlattıkları zaten bilinmeyenler değil, bizim aylardır yazdığımız konulardı. Tek fark Ümit Özdağ HDPİP ittifakını ve işbirliğini düne kadar inkâr ediyordu, şimdi HDPİP ittifakını şahitleriyle, belgeleriyle açıklıyor.
Ümit Özdağ’ın “2018 genel seçimlerinden önce İYİ Parti’den iki kişi Akşener’in talimatı ile divandan habersiz CHP, Saadet ve HDP’lilerle birlikte oturup dört ay boyunca seçimlerin ikinci tura kalması durumunda açıklanacak bir anayasa hazırlamışlar” şeklindeki sözleri malumun ilamı olsa da, tekrar daha çok gündem konusu olarak tartışılmaya başlandı. Bazıları şaşırıyor, bazıları da şaşırmış gibi yapıyor. Oysa referandumda HDP ile “Hayır” için yanyana gelenler, yerel seçimlerde HDP ile ittifak adına yanyana gelenler, HDP ile Anayasa değişikliği adına mı yanyana gelmeyecekler?
Ümit Özdağ’dan önce zaten bizzat olayın muhataplarından Anayasa hukukçusu olan CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu bu konuyu 2019 yılında “Bu konu 2018’in ocak ve nisan ayında 4 parti arasında yapılan anayasa çalışmasına ilişkin bir bilgidir. Doğrudur. Cumhuriyet Halk Partisi, HDP, Saadet Partisi ve İYİ Parti uzmanlarıyla yetkilileriyle bir ortak faydalar oluşturan anayasa raporu hazırlandı. Ama bu 2018 yılının başlarında yapılan bir çalışmaydı. Adil yargılama önerileri üzerinde yapılan bir çalışmaydı” sözleriyle televizyon ekranlarından açıklamıştı.
HDP’nin zaten Anayasa’nın ilk dört maddesini ortadan kaldırmak için terör örgütü PKK tarafından yasal alanda kullanılmak için kurdurulduğunu dünyada bilmeyen yok…
CHP deseniz zaten HD(P)KK’nın dümen suyunda hareket ediyor. PKK’nın kapatılan televizyonu IMC Tv’de “Anayasa’yı değiştirelim” diyen Kılıçdaroğlu’nun, Banu Güven’in “2. ve 3. maddeleri mesela” sözlerine “tabi” diye karşılık verdiğini de unutmamak gerekiyor.
Bu zihniyet ve düşüncede olan CHP ve HD(P)KK ile ittifak halindeki İP’in “Yeni Anayasa” çalışmalarında tavrı bunlardan farklı olabilir mi?
İP’te zaten Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 3 maddesinin de düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Bahadır Erdem İP kongresinden sonra Genel Başkan Yardımcısı yapılmıştır.
Yani hepsi ruh, düşünce, beden birlikteliği olarak uyum içindedir.
2016 yılında “Anayasanın ilk 4 maddesi değişmedi diye sevindirik olmamız gerektiğini anlatan MHP sözcülerini tebrik ediyorum” twitini atarak MHP’yi Anayasa’nın ilk dört maddesini korumaktan dolayı sevindirik olmakla küçümseyen Meral Akşener’in, CHP ve HD(P) KK ile birlikte Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirme peşinde olan CHP ve HDP ittifakına sevindirik olmasını mı alkışlayalım?
2018 seçimlerinden sonra HD(P) KK’yı “Kürtlerin siyasal temsilcisi” ilan edenin Meral Akşener’in siyasi zekâsı ve Anayasa’nın ilk dört maddesine bakışı işte budur.
MHP’nin Anayasa’nın ilk dört maddesini koruma sevinciyle dalga geçiyor, kendisi Anayasa’nın ilk dört maddesini yıkmaya çalışan CHPHD( P)KK ikilisiyle her türlü birlikteliği sergiliyor. Ve bu partide hala “Türk milliyetçisi, Ülkücü” olduğunu söyleyen tuhaf adamlar var.
Bunların İP’teki “Türk milliyetçiliği, Ülkücülüğü” de MHP’de iken “Balkan göçmeni Asena Meral”, CHPHD(P)KK yanında iken “Diyarbakır göçmeni Heval Meral” konumundadır. İP’te görev alanlar bu gerçeği artık görmeli ve “Gelinen noktada MHP ile tabanlarımızın aynı olduğunu söylemek çok zor” diyen genel başkanları Meral Akşener’e uyum sağlamak adına artık yoldaş, devrimci CHPHD(P) KK söylem ve kavramlarıyla konuşmalıdırlar.
İP kurulduğu günden bu yana HD(P)KK ile kavram birlikteliklerini, işbirliklerini, ittifaklarını belgeleriyle defalarca yazdım. Bu partinin tek rolü CHPHD(P)KK projelerine destek olacak alan açmak, “milliyetçi muhafazakâr” kesimi onlar adına oyalamak ve perde arkasından onların ihanetlerini destelemektir. İP’in şu an divan yöneticisi olan Cihan Paçacı’nın “CHP’ye sağdan oy akışını sağladık” sözü bu durumun özetidir.
İP’in CHPHD(P)KK yanındaki rolünü daha anlamayan kaldı mı?
İP’i kuran ekip önce MHP’yi ele geçirme mücadelesi verdi. Daha sonra partiyi kurunca MHP’ye zarar verme projesine devam ettiler. Şimdi de CHPHD(P)KK birlikteliğiyle Türkiye’ye ihanet peşindedirler.
Kısa zamanda deşifre oldular. Hatta partiyi kurdukları gün ihanet yolculuğuna çıktıkları belli olmuştu. Partinin kuruluş programına teröristbaşı Öcalan’a ait “Eşit vatandaşlık” tanımını koymuşlardı. Yani “ülkede iki devletiki millet var, onların vatandaşları da birbiri karşısında eşit haklara sahip” şeklinde bölücülerin sinsi propagandasını parti programı yapmışlardı. Tepki gelince, deşifre olunca anında parti programından çıkarmışlardı.
Yani İP’in ihaneti parti ölürken değil, parti doğarken kendini göstermişti. Ümit Özdağ hepsini ilk günden beri adı gibi biliyordu, parti içindeki güç kavgasında yenik düşünce bunları bugün anlatmaya başladı.
Ümit Özdağ bilinenleri aktarıyor ama şu günlerde İP’teki eğlencenin bir aktörü oldu. Kendisini ibretle ve aynı zamanda eğlenceli şekilde izliyoruz. Yeni Ümit Özdağ’ları da sabırsızlıkla İP sahnesine bekliyoruz.
Yıldıray Çiçek/Türk gün