Peş peşe seçimler yaşadık. Eskiden eleştiri seviyeli yapılırdı. Suçlamanın bile bir estetiği vardı.

Son yıllarda yok oldu.

Siyasiler birbirlerine ağza alınmayacak ağır ifadeler kullanıyor.

Geri dönüşü olmayacak sözler.

NEFRET DİLİ

“Nefret dili” tehlikeli bir boyut aldı.

Topluma da yansımaya başladı

Eskiden köy kahvelerinde tatlı atışmalar yaşanırdı.

A partili B partiliye takılırdı.

Şimdi kimse cesaret edemiyor.

Çünkü anında kavgaya dönüşüyor.

HOŞGÖRÜ KALMADI

Erdoğan ne diyorsa yanlış.

Kılıçdaroğlu ne diyorsa hatalı.

Mutlaka başka niyetleri var.

Bakış açısı bu.

Kimse kimseyi anlamaz oldu.

SOSYAL MEDYA

Sosyal medya da aynı.

İnsanlar birbirinin gözüne bakmayınca kontrolden çıkıyor.

Araştırmadan sallayıp duruyor.

Yazılanlar inanılmaz.

İnsanlar birbirine salyalarla saldırıyor.

BİLGİLENME

Eskiden insanlar okurdu.

Ansiklopediler başucu kitabıydı.

Kitap, gazete satışları ortada.

Kimse okumuyor, incelemiyor.

Televizyon, internet ve sosyal medya bilgileriyle yetiniyor.

Oralarda da bilgi kirliliği hat safhada.

23 NİSANPERİNÇEKATATÜRK

Pazartesi günü Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’le “Çıkış Yolu”programındaydık. 23 Nisan’ı konuştuk. Perinçek 23 Nisan 1920’nin önemi üzerinde durdu. “Türk devriminin günü” olduğunu söyledi.

Böyle bir günün sadece çocuklara değil, tolumun tamamına emanet edilmesinin daha doğru olduğunu vurguladı. “Milli egemenlik” kavramının içinin boşaltılmasını, 23 Nisan’ın “balon bayramı” haline getirilmesini eleştirdi.

ŞAŞIRDIM

Program sonrası sosyal medya yıkılmış.

Efendim Perinçek nasıl böyle dermiş.

Atatürk eleştirilir miymiş.

Koca koca adamlar da bu koroya katılmışlar.

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.

Perinçek 23 Nisan’ı küçültmedi.

Büyüttü.

Gerçek yerine oturttu.

ATATÜRK’E KİM SAHİP ÇIKTI

Perinçek’e Atatürk eleştirisi.

İnanılır gibi değil.

Perinçek ve arkadaşları olmasaydı Atatürk çoktan çöpe atılmıştı.

Devletin yapamadığını onlar yaptı.

30 ciltlik “Atatürk’ün Bütün Eserlerini” onlar hazırladı.

Milli bayramları onlar savundu.

Milyonları Anıtkabir’e onlar götürdü.

Bir dönem mitinglerde Türk bayrağı yasaktı.

Saldırıları göze alarak Türk Bayrağını savundular.

Tüm Türkiye’yi Türk Bayrağı altında topladılar.

Hangi birini sayalım...

İNTERNET SİTELERİ

Yaşananlarda internet siteleri de suçlu.

İpin ucunu iyice kaçırdılar.

Gerçek,

Halk,

Türkiye’nin çıkarları umurlarında değil.

Efendim “merak uyandıran başlıklar” atıyorlarmış.

Yani her şey bir “tık” için.

Yazık, çok yazık!

PROVOKASYON İÇİN UYGUN ORTAM

“Yazılanlar doğru mu?” diye sorgulanmıyor.

Gerçek aşkı kayboldu.

Provokasyon için uygun ortam.

Yabancı istihbarat örgütleri de durumun farkında.

Sosyal medyada aktifleştiler.

İç kargaşa çıkarmak için hazırlık yapıyorlar.

Geçmişte ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton “İran’daki muhaliflere teknik destek veriyoruz” demişti.

Teknik desteklerini Türkiye’den de esirgemedikleri anlaşılıyor.

Bakalım önümüzdeki dönemde daha neler göreceğiz...

Aydınlık