Oğlu Özkan'ın 5 yıl önce dağa kaçırılması üzerine Diyarbakır'da HDP önünde nöbet tutan Süleyman Aydın'ın evine Kurban Bayramı'ndan önce HDP'liler geldi. Aydın, HDP'lileri kovdu. Bunun üzerine PKK devreye girdi, aileyi tehdit etti. Baba ve komşuları PKK'lıları müdahale ederek uzaklaştırdı

Diyarbakır'da HDP'nin kaçırarak dağa gönderdiği evlatlarına kavuşmak için ailelerin tuttuğu nöbetin birinci yıldönümüne kısa süre kaldı. Aileler tüm zorluklara ve tehditlere rağmen nöbetlerini sürdürüyor.

HDP ve PKK'nın ailelere yönelik son eylemi ise geçen gece yaşandı. 5 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Özkan için oturma eylemi yapan baba Süleyman Aydın'a PKK pusu kurdu. Aydın akşam saatlerinde penceresinin altında birilerinin beklediğini fark etti. Aydın'ın dışarı çıkmasıyla tartışma yaşandı. Aydın'ın komşuları yardıma gelerek PKK'lıları püskürttü. Olay yerine polis ekipleri gelerek arama yaptı. Bulunan deliller polis ekipleri tarafından inceleme yapılmak üzere emniyete götürüldü. Olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor.

ÖNCE HDP GELDİ

Yaşadıklarını Aydınlık'a anlatan Aydın “Üç PKK'lı geldi. Pencereye vurup beni dışarı çağırdılar. Komşularım müdahale etti. Eşim tepki gösterdi. Emniyeti çağırdım. Hemen geldiler. Etraftaki aramada pompalı tüfek mermisi ve bir gömlek buldular” dedi.

Aydın bu olayın öncesi olduğunu da söyledi. PKK'lılardan önce Aydın'ın evine HDP'lilerin geldiği ortaya çıktı. Aydın şu ifadeleri kullandı:

“HDP'liler Kurban Bayramı'na 34 gün kala evime geldiler. Size yardım etmek istiyoruz dediler. Biz bütün taleplerini reddettik. Onları evimizden kovduk. Bize 'biz yine geleceğiz' dediler. İşte bu sefer geldiler, bize gözdağı verdiler. Biz asla PKK'nın tehditlerine aldırmıyoruz. Eylemimize de sonuna kadar devam edeceğiz. Çocuklarımızı HDP nasıl dağa göndermişse öyle getirsin.”

AİLELER GERİ ADIM ATMIYOR

PKK'nın tehditleri ailelere geri adım attırmıyor. Aileler nöbetin 363. gününde yine HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeydi. Dağa kaçırılan kızı Şeyma Ceylan için Bursa'dan gelerek eyleme katılan anne Türkan Mutlu, kızının 22 Ağustos 2013'te kaybolduğunu söyledi.

7 yıl boyunca kızını her yerde aradığını ve yaklaşık bir yıl önce oturma eylemine katıldığını aktaran Mutlu, bu sayede kızına ulaşacağını ümit ettiğini belirtti. Mutlu, "Kızım eğer beni görüyorsan duyuyorsan Allah rızası için artık merhamete gel. Biliyorum sen baskı altındasın. Ben nasıl burada acı çekiyor isem sen de orada acı çekiyorsun. Kızım gel. kapımız sana açık. Son nefesime kadar ben senin peşini bırakmayacağım" dedi.

Dağa kaçırılan oğlu Mehmet için İstanbul'dan gelerek eyleme katılan İmmihan Nilifırka da 5 yılı aşkındır oğlundan haber alamadığını belirterek, "Onu çok özledim. Beni duyuyorsan kaç gel oğlum. Devletimize, adalete teslim ol. Ablanla seni buradan almaya geldik. sen gelmeyene kadar buradan kalkmayacağız. Perişanız dayanamıyoruz dön gel artık" ifadelerini kullandı.

'15 ÇOCUK DÖNDÜ ÇÜNKÜ HDP'YE BAŞKALDIRDIK'

Dağa kaçırılan 14 yaşındaki oğlu Yakup için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan annelerden Saliha Edizer, oğlunun 2014'te HDP aracılığıyla kandırılarak dağa gönderildiğini ifade etti. Bir yandan kanserle mücadele eden anne Saliha Edizer evlat nöbetine devam ediyor.

“İnsanların gözlerinin açılması için biz HDP’nin önünde duruyoruz” diyen Edizer şöyle devam etti: “HDP’nin maskesi düştü. Onlara biz baş kaldırdık. Biz çocuklarımızı istiyoruz. Bizim çocuklarımızı getirsinler."

HDP’nin terör örgütü PKK’ya destek vermesine ve çocukları kaçırmasına tepki gösteren Edizer, şöyle konuştu: "Onlarda vicdan ve merhamet yok. Merhamet olsaydı, ufak yaşta çocuğumu kandırıp göndermezlerdi. Bütün annelerin ve babaların yüreği yanıyor. Ben kanser hastasıyım, Yakubum gittikten sonra hastaneye gitmiyorum. Yazık günah değil mi? Bizim evimizi altüst ettiler, düzenimizi bozdular. Elinde kalem olacağı yerde, eline silah verdiler. Biz de Kürdüz, Kürtlüğümüzü inkar etmiyoruz ama hiçbir zaman onları desteklemedik, desteklemeyeceğiz de... Onlar istediği kadar çırpınsın, destek olmayacağız."

Annelerin HDP’ye başkaldırdığını kaydeden Edizer, şöyle konuştu: "Biz 1 yıldır HDP’den çocuklarımızı istiyoruz. 15 çocuk şimdiye kadar bizim sayemizde geldi. Çünkü biz HDP’ye başkaldırdık. Kendileri bir kuruşa çocukları satıyorlar. Bütün annelerin ciğerini yakıyorlar. Annelerin yüreğini parçalıyorlar. Yazık günah değil mi bu çocuklara? Niye orada olsun bizim çocuklarımız? Yeter artık niye bu kadar kan aksın ki? Yıllardır kan akıyor. Bu nereye kadar gidecek? Onlar bu şekilde hiçbir yere varamayacaklar.”

'6 YILDIR NE ÖLÜ NE DİRİYİM’

Bitlis'te PKK'lı teröristlerin 6 yıl önce 18 yaşındayken ailesinden kopardığı kızın annesi Hatice Levent, evladının eve dönmesi umudunu taşıyor. Diyarbakır Annelerinden Hatice Levent Kütahya'nın Simav ilçesine bağlı bir köyde yaşıyor. 3 çocuğundan en küçüğü Fadime'yi 2013 yılında Bitlis'e üniversite okumaya gönderdiklerini; kızının Bitlis Eren Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okurken ikinci sınıfta 1 erkek ve 1 kız arkadaşı tarafından kandırılarak dağa götürüldüğünü anlattı. Kızına kavuşabilmek için Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde başlatılan eyleme katıldığını anlatan Levent, şöyle konuştu: "Yaklaşık 1 yıl orada çadırda kızıma kavuşabilmeyi bekledim. Şimdi bu salgından dolayı memleketim Kütahya'ya geldim. Sonuna kadar yavrumun arkasındayım, yavrumu versinler. Kızım olmadan geçen 6 yılda çöktüm, ne ölü ne diriyim. Su içsem tasımda, yemek yesem kaşığımda kalıyor. Benim yavrumun saçının telini dünyalara değişmem.”

'HDP'LİLERİN ÇOCUKLARI KOLEJDE'

Evladına kavuşmayı bekleyen ailelerden biri de Ağrılı Kaya ailesi.Taşlıçay ilçesine bağlı bir köyde yaşayan Yasin Kaya'nın 8 çocuğundan biri olan Çiğdem, il merkezindeki Ağrı Anadolu Lisesinde 5 yıl önce 10. sınıfta okurken terör örgütü PKK üyelerince kaçırıldı. Yıllardır kızının hasretini çeken baba Yasin Kaya, çareyi Diyarbakır annelerinin HDP Diyarbakır il binası önünde başlattığı oturma eylemine katılmakta buldu.

Diyarbakır'da aylarca kızının yolunu gözledikten sonra köydeki tarım işleri ve yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgını nedeniyle evine dönen Kaya, salgının sona ermesiyle tekrar Diyarbakır'daki "evlat nöbeti"ne katılacak.

Baba Yasin Kaya şunları söyledi: “Kızım, PKK ve HDP tarafından kaçırılarak götürülmüş. Sanki yer yarıldı da kızım içerisine girdi. Bugüne kadar kızımdan ne bir telefon ne de bir haber alamadık. Ben 7 ay Diyarbakır'da annelerin eylemine katıldım. İşim olduğu için geldim ve tekrar gideceğim. Kızımı oradan almadan gelmeyeceğim. Kızımı HDP'den istiyorum. Kızımın hayali Türkçe öğretmeni olmaktı.

“PKK bana büyük bir darbe vurdu. Hâlâ da kızımı arıyorum. HDP milletvekillerinin vicdanları varsa kızımızı alıp getirip bize geri versinler. Demek ki HDP'nin vicdanı hiç yok. HDP milletvekillerinin zerre kadar vicdanı yok. Çocukları Amerika'da kolejler ve özel okullarda okuyor, bizim çocukları da zorla okuldan aldılar dağa götürdüler. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Bakanımız Soylu'nun sayesinde kızıma kavuşurum. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, polislerimiz inşallah bana bir gün 'Alo' deyip 'Kızınız teslim olmuş, getirdik' derler."

Taraf paçavrasından CHP Genel Başkan Yardımcılığına atanan Taşkın'dan HDP'ye ittifak sözü