Anne Hacire Akar'ın HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos'ta HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi sonuç vermiş, anne Akar evladına 24 Ağustos'ta kavuşmuştu.
Hacire Akar'ın evladına kavuşması yüreği evlat acısıyla yanan annelere de örnek oldu.
Akar'ın mücadelesinden etkilenen Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemine katılan ailelerin sayısı gün geçtikçe çoğaldı.
Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinden 4 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Cafer Ceylan için gelen anne Hatice Ceylan da 8 Ekim'de oturma eylemine katıldı.
Annesinin oturma eylemine katıldığını duyan Cafer, ailesine kavuşmak için terör örgütünden kaçmaya karar verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya annelerin evlatlarına kavuşması için verdiği talimatla polis ekipleri, çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmada, Cafer ile iletişim kurularak terör örgütünün elinden başarılı bir şekilde kurtarıldı. Cafer, terör örgütünde kaçmak isteyen arkadaşıyla Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğüne ulaştırıldı.
Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Şükrü Yaman da aileyi Diyarbakır'daki evinde ziyaret ederek müjdeli haberi aileye ulaştırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geçmiş olsun telefonu
İl Emniyet Müdürü Yaman'ın aileye müjdeli haberi verdiği sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan da İçişleri Bakanı Soylu ile Ceylan ailesini aradı.
Anne Hatice Ceylan ve baba Abdülkadir Ceylan ile telefonda görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aileye geçmiş olsun dileklerini iletti.
Anne Ceylan, görüşmenin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerini aramasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Allah Cumhurbaşkanımıza yardım etsin, ona güç kuvvet versin" ifadesini kullandı.
Oturma eylemi yapan diğer annelerin de çocuklarına kavuşması temennisinde bulunan Ceylan, "Rabbim, anne babalarından kopmuş çocukları kavuştursun. İnşallah bütün çocuklarımız gelir o binanın önünden kurtulurlar." diye konuştu.
"Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin"
HDP İl Binası önündeki eylemi için, "Rabbim düşman kapısına götürmesin. Bizi düşman kapısına götürdü ama inşallah oradan kurtulduk." ifadelerini kullanan Ceylan, şunları kaydetti:
"Ben Kürt'üm, eşim Kürt evimizde rahat oturuyoruz. Kimse şu ana kadar bize karışmadı. 4 yıl oldu benim oğlum gitmiş. Allah hepsine gelmeyi nasip etsin. O kadar asker, polis öldü ne için? Kürt, Türk meselesi yok burada. Sadece kendi makam derdi için gençleri öldürtüyorlar. Ölümden başka hiçbir şey getirmedi bize. Ona 'Oğlum orada başka anne babaları yakma, elinden geldiğince kimsenin ciğerini yakma' dedim. 'Tamam anne inşallah geleceğim' dedi. Polislerimiz, askerimiz, devletimiz sayesinde oldu. Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin."
Çocuğuna kavuşan anneden oturma eylemini sürdüren annelere ziyaret
Merkez Kayapınar ilçesinden 8 Ekim'de 4 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Cafer Ceylan için oturma eylemine katılan ve gece aldığı müjdeli haberle evladına kavuşan Hatice Ceylan, sevincini Diyarbakır anneleri ile paylaşmak için HDP il binası önünde gitti. Zılgıtlarla karşılanan anne Ceylan, oturma eylemi yapan annelerle kucaklaştı, onlara moral vermeye çalıştı. Duygusal anların yaşandığı buluşmada Ceylan ve evlat nöbetini sürdüren anneler gözyaşı döktü.
"Allah bu mutluluğu herkese yaşatsın"
Ceylan yaptığı açıklamada, çok mutlu olduğunu belirterek ancak hala oğlunu göremediğini söyledi.
"Buradaki aileler oturmaya devam etsinler, kalkmasınlar. Anneler ve babalar korkmasın hepsi gelsinler buraya. Bütün anne ve babalar buraya toplasın çocukları için. Hiçbir şey insanın çocuğu kadar kıymetli değildir." diyen Ceylan, alkışlarla karşılandığını, bunun güzel bir duygu olduğunu belirtti. Ceylan, şöyle konuştu:
"Allah herkese yaşatsın inşallah. Cumhurbaşkanımız aradı bizi canlı konuştuk. 'Oğlunuz geldi, sabaha delikanlınız yanınızda olacak.' dedi. Anneler ümitsizliğe düşmesinler. Burada olan veya olmayan, korkup da gelmeyen anne ve babalar gelsinler çünkü çocuklarımız HDP aracılığıyla götürüldü, hepsi öyle. Hepsi de 1314 yaşlarında. Ne ideolojileri var, hiçbir şeyleri yok o çocukların. O küçük çocukların ne düşüncesi ne fikirleri olacak ki? Çocuklarımız okullardan kandırılıp götürülüyor çünkü o yaşlar kandırılma yaşı. Bu ikinci oldu, inşallah devamı halka halka gelecek. Çocuklarımız inşallah kurtulacak. Allah yol açınca polisimizin, devletimizin de yardımıyla çocuklarımız kurtulacak. Oğlum Kobani'deydi. Son bir ayda 56 defa telefonla görüştük. Kaçmayı istiyordu. Bana, 'Anne üzülme geleceğim, korkmayın.' diyordu. Allah bu mutluluğu herkese yaşatsın. Buradaki arkadaşlarımı unutmadım, unutmayacağım."
Ceylan müjdeli haberi aldığında çok heyecanlandığını, neredeyse telefonun elinden düşeceğini dile getirerek "Elim ayağım titriyordu, hatta konuşamadım, oğlum 'Geldim' deyince. Allah bu duyguyu hepsine yaşatsın." dedi.