"Kardeşim ortadan kaybolmuştu. En yakın arkadaşı D. ile irtibat kurdum ve terör örgütü PKK'ya katıldığını öğrendim. Bana HDP İl Binası'nın altında olan sığınakta olabileceğini söyledi. Burada eğitim aldıktan son örgüte katılım oluyormuş. Ben de annem ve kız kardeşimle binanın olduğu yere gittim. Kardeşimi sormak için 'başkan' diye hitap edilen kişinin odasına gittik. Bize yerini bilmediğini söyledi. Üsteleyince de kendi iradesiyle geldiğini ve örgüte katılacağını söyledi. Kardeşimi alıp götürmek istediğimi söyleyince binadan tehditlerle kovuldum. Bu arada 'başkan' diye anılan kişinin odasından çıktıktan sonra bodrum kata bakmak istedim. Fakat 3040 yaşlarında iki kadın buraya izinsiz giremeyeceğimi söyledi ve 'Bu cesareti nereden alıyorsun' diye çıkıştı.
Bir süre sonra kardeşim yakalanıp PKK'dan yargılandı. İl Başkanlığı'na gittiğimiz gece kendisinin de orada olduğunu, seslerimizi duyduğunu söyledi. Böylece o gece kardeşimin İl Başkanlığı'nda tutulduğuna emin olmuş oldum. Örgüte katılacak kişiler o binanın arka kapısından giriş çıkış yapıyorlarmış."
HDP'DEN KANDİL'E
Gizli tanık Can'ın dava dosyasına giren ifadesi de örgütün parti il binasının Kandil'e nasıl terörist temin ettiğini gözler önüne serdi. Can, "HDP il binasına geldim. Burada YDGH'ye girmek istediğimi söyledim. İsmini bilmediğim bir şahıs, 'Dikkatli ve kurnaz olacaksın. Her türlü eylemi gözün kapalı yapacaksın' dedi. Beni bodrum kata indirdiler. Duvarda örgüt mensuplarının fotoğrafları, Apo'nun resmini gördüm" dedi.