Propaganda Büro Başkanımız Serdar Üsküplü’nün kaleme aldığı ve geçen gün Aydınlık’ta başlayan dizi çok önemli.
ABD’nin ülkemiz üzerine kurduğu strateji bütün açıklığıyla raporda dillendirilmiş. Sadece strateji değil, izlenecek taktikler de saklanmadan anlatılmış.
KILAVUZU KARGA OLANIN
Aydınlık, isabetli bir başlıkla sunuyor diziyi: “CHP, İyi Parti ve HDP’nin kılavuzu”. Gerçekten de bu iki partinin ve PKK’nın Meclis’teki kolunun tavır ve eylemleri, raporda öne sürülen politikalarla bire bir örtüşüyor.
Bir örnek, Rand, CHP’deki “ulusalcıların” HDP’yle ittifak çizgisinden memnun olmadığını öne sürüyor. Tarife uyan isimlerin “Hayır bizi yanlış tanıyorsunuz” dercesine yaptıkları bir dizi açıklamayı izliyorsunuz. Tabii rapor kamuoyuna yansıdıktan sonra.
Yazıyı benzer örneklerle sürdürmeyeceğim. Dizi okundukça görülecektir.
RAND’İN SAPTADIĞI GERÇEK
Rand, Türkiye’yle artık eski zeminde bir ilişki kurulamayacağını saptıyor. Ötesi, Avrasya’ya doğru gidişimizin durdurulamayacağını öngörüyor. Strateji de saptanan gerçeğe uygun kuruluyor. Amaç, Türkiye’yi yolundan çevirmek değil. Yaralamak, sakatlamak hiçbirini yapamıyorsa yavaşlatmak temel hedef.
Dizinin bütünü okunduğunda, son altı ay içinde olanlar ve önümüzdeki aylarda olacaklarla ilgili bütünlüklü bir fikir oluşacak.
HDP DESTEĞİYLE BARO YÜRÜYÜŞÜ
Gerek HDP’nin fiyasko yürüyüşünün, gerekse bir kısım baro başkanının eyleminin aslında nerelerde planlandığı anlaşılacak. Baro başkanlarının Ankara’ya gelmesinin, barolar ve avukatlarla ilgili yasal düzenleme olmadığı bizzat kendi tavırlarından anlaşıldı. Ortada olmayan bir taslağa karşıydılar! “Çoklu baro” gibi, Türk avukatlarının yüzde 99’unun reddettiği bir öneriye karşı, avukatları bölerek yürüdüler. Hem de HDP’yle aynı günlerde ve onun desteğiyle. Avukatların haklarını her zeminde savunan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na sırtlarını döndüler. Amaçlarının üzüm yemek değil, bağcı dövmek olduğu her aşamada anlaşıldı.
“Bağcı dövmek”… Bu deyimi önümüzdeki dönemde çok sık mırıldanacağız. Rand raporunun kurgusu tam olarak bu.
CHP ve İyi Parti yönetimlerinin rapordan bir ders çıkarmasını beklemek ham hayal. Onlar, Rand’in madde madde sıraladığı bozgunculuğun uygulayıcıları.
Ya Türkiye gemisindekiler?
TUTARLI POLİTİKALAR
Diziyi dikkatle okumalarını öneriyoruz. Elbette herkes kendi birikimi ve konumuyla değerlendirecektir. Ancak çok temel olduğunu düşündüğüm bir gerçeğin altını çizeyim.
Rand raporu bize anlatıyor ki, ABD’nin politikaları bütüncüldür. Yandaş ve karşıt kuvvetler isabetle tanımlanmıştır. Hem iç siyasette, hem dış ilişkilerde her şey yerli yerindedir. En ufak bir tutarsızlık bulamazsınız. Öyle ya, strateji de tanımı gereği bu bütünlüğü içerir.
Rapordan çıkarılacak en önemli ders, aynı bütünlükte bir karşılık oluşturulması gereğidir kanımca.
Suriye’de öyle, Libya’da böyle, Karadeniz’de şöyle davranamazsınız. Ekonomide eski sistemi sürdüremezsiniz. Ekonomisiyle, iç ve dış siyasetiyle tutarlı bir programınız olmak zorundadır.
BİZİM STRATEJİMİZ ABD’NİNKİNDEN ÜSTÜN
Bu mevcuttur. Vatan Partisi’nin özellikle son altı yılda oluşturduğu strateji ABD’ninkinden üstündür.
Üstündür, çünkü ABD akıntıya kürek çekmektedir. Bizim yolumuz ise zamanın ruhuna uygundur. Büyüyen dalga bizim arkamızda, onların karşısındadır.
Tutarlılık zafer için koşuldur ama yeterli değildir. Nitekim, Vatan Partisi’nin Milli Demokratik Devrim stratejisi de parti kurulduğu günden beri vardı. Kazanacağımız günlerse yeni geldi. Arkamızda kalan uzun bir dönem boyunca üstünlük Atlantik’teydi. Artık değil, artık üstünlük bizim tarafta, Avrasya’da.
Vatan Partisi’nin son açıkladığı “Karadeniz Akdeniz Dostluk ve Barış Planı, Türkiye’nin izlemesi gereken yolu ortaya koyuyor. 10 maddelik planın her maddesi, ülkemizin kazancını gözetiyor.
Strateji gerekliliğini ne kadar erken kavranırsa, Türkiye o kadar hızlı yol alacaktır.
Serhan Bolluk
Aydınlık