Diyarbakır Şehit Aileleri Derneği (DİŞAD) ile Muharip Gaziler Derneği yönetici ve üyeleri ile PKK tarafından evlatları kaçırıldığı için Diyarbakır HDP İl Binası önünde eylem yapan annelere ve ailelere destek açıklamasında bulundular.
Diyarbakır Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİŞAD) Başkanı Rıdvan Işık, PKK tarafından evlatları kaçırıldığı için HDP İl Binası önünde eylem yapan ailelere destek verdi. Işık, şunları dile getirdi:
“Diyarbakır sokaklarında örgütün çağrısıyla kepenk kapatılırken şimdi o annelerin gözyaşıyla HDP’nin kepengi kapatılıyor. İnşallah Kandil’in dağ yolları da setlerle kapatılacak. Biz her zaman o ailelerimizin arkasındayız. Biliyoruz ki, örgüt elemanlarının yarısından fazlası bu şekilde götürülüyor. Emperyalist güçler kendi örgütlerine eleman kazandırırken 40 yaşındaki, 25 yaşındaki insanları seçmezler. 141516 yaşındaki daha yeni ergenlik çağına girmiş, kanı kaynayan, kişiliği oturmamış çocukları örgütün elemanı haline getiriyorlar. Bu saatten sonra bu halk, örgütün kendisini temsil etmediğini haykırarak söylüyor. Biz onlara destek oluyoruz. Bu bölgeden Kürtleri alıp götürün ve mesela Karadeniz’e yerleştirin, bütün Lazları da buraya getirin. Göreceksiniz çok kısa süre sonra ‘Laz sorunu’ diye bir sorun çıkacak. Buradaki sorunun Kürtlerin haklarıyla alakası yok. HDP adaylarının yüzde 90’ı ateist ve gayrimüslim ancak oy verenlerin yüzde 90’ı Müslüman. Çok acı bir tablodur. Bizim sivil anlamda gerçek manada mücadele etmemiz gerekiyor.”
“Belediyelere ikna evi”
20 yıldır dernekleşerek mücadele ettiklerini belirten Rıdvan Işık belediyelerin PKK’ya eleman kazandırma yoluna da değinerek, şöyle devam ediyor: “Belediyelerde halkın çocuklarını dernekler, vakıflar, halk evleri, sokak evleri türlü türlü yollarla ikna için 1743 legal ve illegal yapı kurdular. Mahalle baskısı dediğimiz olaydan dolayı Kürtler seslerini yükseltemediler. Gerçekten böyle tepki şu ana kadar olmamıştı. Örgüt çocukları kafasına silah dayayarak götürmedi. Ne yaptı? 5 yaşından beri kendi safına çekerek kendi zihniyetini aşılayarak devletine karşı kışkırtmak suretiyle bunu ilmek ilmek işleyerek bu duruma getirdi. Biz ise şehitlerimizin acısıyla yanıp kavruluyorduk. Birileri emperyalist güçlerin tasarladığı projelerini uyguluyorlardı. Toplum bunların farkında değildi. Devletimizin basireti sayesinde şu anda evladı kandırılarak, kaçırılarak, beyni yıkanarak dağa götürülen aileler yavaş yavaş; ‘Bu örgüt Kürt halkını temsil etmiyor. Bu örgüt dinimize, gelenek ve göreneklerimize aykırı olmasına rağmen çocuklarımızı götürdü’ diyerek feryat ediyorlar.”
Sahip çıksaydık götüremezdi
Acının ırkı yoktur diyen Işık; “Bir annenin feryadının annenin gözyaşının birbirinden farkı yoktur. Biz sivil toplum olarak o çocuklara sahip çıkamadık. Biz sahip çıkıp devletine, milletine bağlı yetiştirmiş olsaydık, o çocuklar kandırılıp götürülemezdi. Ancak elimizde olmayan dış ve iç faktörler var. Sadece bu işleri organize eden parayla çalışan insanlar var. Biz sonuna kadar bu gözleri yaşlı olan annelerimizin yanındayız” şeklinde konuştu.
Kursaklarında kalacak
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Siraç Ezer ise; “Biz anneleri dil, din, ırk gözetmeden destekliyoruz. Çocukların dağa çıkarılmasına 20 yıldır dernekleşmiş faaliyetlerimizle karşı çıkıyoruz. Kürtlerin üzerinde oyunlar oynanıyor. Bunda dış güçlerin parmağının olduğunu da biliyoruz. Birileri bu mevzuları hafife almaya çalışsa da bölge gerçeklerini bilmiyorlar, bu sebeple durumu anlamayabiliyorlar. Bu dış güçler bizi bölmeye çalışıyorlar. Bu hevesleri inşallah kursaklarında kalacak. Amaçlarına ulaşamayacaklar” dedi.
HDP ve PKK bir bütündür
Kardeşini 1995’te Ağrı Doğubeyazıt’ta şehit verdiğini belirten Diyarbakır Şehit Aileleri Genel Sekreteri Mahmut Bayhan; “Kardeşimle beraber 4 şehit vardı. Bu bölgenin insanıyım. Ailem, aşiretim buralı. İslamiyet’te ırkçılık yoktur, ama bizim ve buradaki insanların Kürt diye etiketimiz var. Biz Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında şerefle yaşıyoruz ve bundan gurur duyuyoruz. HDP son olaylardan dolayı barış barış diye bir dil kullanıyor. Barıştaki kasıtları, askerin polisin geri çekilmesini istiyorlar. Asker, polis, gaziler bizimdir. HDP madem PKK’nın kolu değilse niye bu dili kullanıyor. Açık bir şekilde ‘PKK ile alakam yok’ derse herkes bunu kucaklar. Ama bu kandırmadan başka bir şey değildir. HDP eşittir PKK, PKK eşittir HDP’dir. Çünkü ikisi bir bütündür” ifadelerini kullandı.
Yüzde 80’i kandırılmıştır
Bayhan; “Burada dağa çıkan insanların en az yüzde 80’i kandırılmıştır. Bunu kullananlar emperyalist ülkelerdir. Bakıyorsunuz ABD basınında 1314 yaşında çocukların eline silah verip Kobani’de eğitim yaptıkları fotoğraflar yayınlandı. Amaç, kendi halkı refah içinde yaşarken buradaki kandırılmış insanlarla kardeşi kardeşe vurdurmaktır. Tek amaçları Türkiye’nin güçsüz kalmasıdır. Ülkeyi istikrarsızlığa kaosa sürüklemektir. Amaç orda o çocuklara silah verip insanları ölüme götürmektir” dedi.
Kaplumbağa için varlar ama
Sözde aydınlara da seslenen Bayhan; “Türkiye’nin içine baktığımız zaman bir kaplumbağa için STK’lar sokağa dökülüyor. Bir ağaç için hepsini kast etmiyorum ama sözde aydınlar sokağa dökülüyor. Ama burada kendi rızası olmadan kandırılmış dağa çıkan insanların anneleri gözyaşları dökerken maalesef bu aydınlardan ses çıkmıyor. Burada ikiyüzlülük var. Zaten kendi rızasıyla çocuğunu dağa göndermiş kişiler HDP binasının önünde eylem yapmazlar. Acaba bir insanın canı, bir annenin gözyaşı bu kadar ucuz mu? Burada ölen çocuklar gariban çocuklarıdır” şeklinde konuştu.
Çukur olaylarında çok sayıda insanın mağdur olduğunu dile getiren Bayhan, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlar mağdur olurken HDP yöneticilerinin çocukları Avrupa’da en güzel okulda okuyordu. Madem bu halk için savaşıyorsanız sözüm ona savaş diyorsunuz biz buna karşıyız, o zaman sizde çocuklarınızı getirin buraya sokun. Çocuklarınızı Kandil’e gönderin. Belediye başkanı seçiliyor. Bir tek kelime Türkçe bilmeyen insanların başına bir tek kelime Kürtçe bilmeyen ateist insanları lider gibi empoze ediyorlar. Biz bunlara karşıyız. Bu ülke hepimizin ülkesidir. Bu toprak bizim toprağımız. Herkes elini taşın altına koymalıdır.”