Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince bahar havası hızla yaza dönüştü. Ancak iki ay sonra 17 Ağustos günü yağan yağmurla oluşan sel, erken yaz havasını sonbahara çevirdi. Şehri su basmış, altgeçitler dolmuş, evsiz bir yurttaş hayatını kaybetmişti.

Doğal olarak gözler İmamoğlu’nu arıyordu. Ama o ailesiyle Bodrum’da tatildeydi. Meteoroloji’nin uyarısına rağmen önlem alınmaması bir yana, tatilde olan İmamoğlu’nun bir gün için İstanbul’a geldikten sonra Bodrum’a tatile dönmesi eleştiri konusu oldu. Ama o, yandaş kalemlerinin savunmasıyla bunu savuşturmayı başardı.

ELAZIĞ’DA DEPREM ŞOV

Bundan birkaç ay sonra 24 Ocak 2020 günü Elazığ ve Malatya’da 6.8 şiddetinde bir deprem gerçekleşti. 41 kişi hayatını kaybetti 1.607 kişi de yaralandı.

İmamoğlu 25 Ocak 2020 günü Elazığ’daydı. Twitter hesabından şu mesajı paylaştı: “Depremle sarsılan Elazığ’dayız. Arama kurtarma ve destek ekiplerimiz tam koordinasyon ile çalışıyorlar. Bütün İstanbul’un kalbi burada atıyor ve her türlü desteğe hazırız.”

Arama kurtarma çalışmaları devam ederken deprem bölgesinde birkaç saat geçiren İmamoğlu 26 Ocak 2020 günü Tunceli Belediyesi ziyaretinde, ertesi gün ise Erzurum’da kayak tatili yapan ailesinin yanında görüntülendi.

Anlaşıldı ki Erzurum’a kayak tatiline giderken Elazığ’a uğramıştı...

Hayallerle gerçek arasındaki fark: Ekrem İmamoğlu

İMAMOĞLU’NUN TARZI BU, ALIŞACAKSINIZ!

İmamoğlu, her ikisinde de son derece insani bir gerekçeye sığınarak ailesine karşı sorumlu olduğunu belirtti. Eleştirenlere ise şunu söyledi: “Benim tarzım bu, toplum buna alışacak...”

Bu sözü üzerine, İmamoğlu hakkındaki gözlemlerimi 31 Ocak 2020 günü bu köşede, “Sorun İmamoğlu’nda değil, sizde... Alışacaksınız!” başlıklı yazımda şöyle aktarmıştım:

"Ekrem İmamoğlu ile ilgili tartışmalara onu destekleyenler açısından bakarsanız, durum oldukça trajik. Karşı olanları siyaseten anlamak kolay. Ama asıl ona oy verenlerde yaşanan bir hayal kırıklığı göze çarpıyor. Ne hata yaparsa yapsın toplamaya çalışan yandaş kalemlerin yazdıkları, bu insanları ikna etmekten uzak. Hayal kırıklığı yaşayan insanların sorunu, hayallerle gerçekler arasındaki fark. İnsanlar, İmamoğlu’nda Türkiye’yi yönetecek bir lider görmek istediler.
Peki o böyle bir şey talep etti mi?

 İmamoğlu aday olduğunda tanıyanların oranı yüzde 10’lardaydı. Kılıçdaroğlu onu İBB başkan adayı yapmasa aklında böyle bir hedef yoktu. Kitleler daha birkaç ay önce İmamoğlu’nun değil, Muharrem İnce’nin peşindeydi.

Cumhurbaşkanı adayı yapılan İnce, İBB Başkanlığı için de aday gösterilseydi kenti o yönetiyor olacaktı. İnsanlar tanımadıkları bir adaya oy verdi.

Oy verdikleri insanın hangi yönü güçlü, hangi yönü zayıf bilmiyorlar. İBB seçiminden sonra seçmenler İmamoğlu ve onun yaşam tercihleriyle tanıştı. Yani oy verdikleri insanı yeni yeni tanıyorlar. Beylikdüzü Belediye Başkanı iken ne ise bugün de o. Dolayısıyla sorun İmamoğlu’nda değil sizde, alışacaksınız! Ya da Kılıçdaroğlu, “Türkiye liderliği” için aklındaki bir başka ismi ortaya atana kadar bekleyeceksiniz.”

BALIK EKREM İMAMOĞLU’NUN, BULAŞIK YANDAŞLARIN

Gelelim bugüne, günler öncesinden Meteoroloji’nin uyarılarına rağmen, 24 Ocak öncesi ana güzergâhlarda tuzlama yapılmadığı için yağan karla yolların kapanması ve insanların saatlerce yollarda kalması ile gözler bir anda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çevrildi.

Ama böylesine olağanüstü bir gecede İmamoğlu, İBB’de işinin başında değil, İngiltere Büyükelçisi’yle 25 gün önceden rezervasyonu yapılan yemek için Sarıyer’de bir balıkçıdaydı.

O görüşme herkesten gizli yapılıyor, yandaşlarından bile saklanıyor, kara saplananlar yolların açılmamasından şikâyet ederken, bir kar küreme aracı da İmamoğlu’nun konvoyuna eskortluk ediyordu.

İSVİÇRE’DEN ‘TROLL MESAJI’

O sırada İmamoğlu’nun sözcüsü Murat Ongun da sosyal medya hesabından, yolda kalıp şikâyet edenleri ve bunu dile getirenleri “troll” diye suçlayan tweet atıyordu. Hem de nereden dersiniz? 23 Ocak’ta gittiği İsviçre’den. Manzaraya bakın, İmamoğlu kar bastırdığında, yollar kapandığında İngiliz Büyükelçi ile yemekte, sözcüsü Murat Ongun, İsviçre’de tatilde!

Yaptıkları ise onları eleştirenleri suçlamak.

Asıl acınacak olanlar, onları gözü kapalı destekleyenlerin hali; İmamoğlu İngiliz Büyükelçi’yle görüşmüş, balıkları yemiş hatta hazmetmişken, yandaşı gazeteciler, milletvekilleri, sanatçılar, yazarlar “Hayır, gitmedi” diye tweet attılar. Oysa İmamoğlu İngiliz Büyükelçi ile 3 saatlik sohbette 48 bin liralık balığı yemiş, hazmetmiş, “kalan kılçıkları” temizlemek onlara kalmıştı. Gerçek ortaya çıkınca da birçoğu yazdıklarını silmek zorunda kaldı. İmamoğlu’nun bu durumu savunma şekli ise manidar: “İngiliz Büyükelçi ile yemek, karla mücadele kadar önemli.”

Haklı aslında, ne pahasına olursa olsun İngiliz Büyükelçi ile görüşme İmamoğlu için çok önemli. Çünkü İmamoğlu siyasi geleceğini, yurtiçinde birçok “güç odağı” ile ilişkisi yanında, yabancı ülkelerin desteğine bağlamış durumda. Yandaş gazeteci, siyasetçi, yazar, sanatçılar, seçmenleri mi?

imamoğlu projesi

Onlar, gözleri siyasi nefretle gözleri dönmüş halde. İmamoğlu Projesi’nin dolgu malzemesi o kadar. O yüzden İmamoğlu ne yaparsa yapsın fazla ses çıkaramazlar, onlara düşen İmamoğlu’nun dediği gibi, alışmak...

Benim aklımda ise hâlâ aynı soru: Yolların karla kapandığı bir günde İmamoğlu’na İngiliz Büyükelçi ile görüşmeyi iptal ettirmeyen o önemli konu neydi ve ne konuştular?

Hürriyet