KKTC’nin hayalet şehir olarak adlandırılan Maraş’ı yerleşime açma kararı üzerine, Kıbrıs Rum kesimi ve Birleşmiş Milletler harekete geçti. Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Zorlu Töre gelişmeleri Aydınlık’a değerlendirdi.

IRMAK METE

Rumların talebi üzerine toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, eski kararlara atıf yaparak Maraş’ın kendilerine devredilmesini istedi. Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Zorlu Töre, BMGK’nin aldığı kararın bağlayıcılığı bulunmadığını söyledi.

Türkiye bir yandan Suriye’nin kuzeyinde son yılların en büyük terör harekatına başlarken bir yandan da Doğu Akdeniz’de gelişmeler yaşanıyor. KKTC’nin müzakerelerin bitmesi üzerine izlemeye başladığı yeni rotada en önemli hamlelerden biri hayalet şehir Maraş’ın yeniden yerleşime açılması ve turizme kazandırılmasıydı. Kararın açıklandığı ilk günden bu yana Kıbrıs Rum kesiminde telaş hakim. Rum kesimi konunun ele alınması için bir ay önce BM’ye başvurmuştu.

BMGK önceki akşam kapalı oturumda 40 dakikalık toplantıyla Maraş konusunu ele aldı. BM’nin harekatın başladığı gün Güvenlik Konseyi'ni toplaması dikkat çekti. Toplantının ardından yapılan açıklamada, konsey BM’nin Maraş ile ilgili daha önce aldığı 550 ve 789 sayılı kararlara atıfta bulundu. KKTC ve Rum kesimi arasında biten müzakerelerin yeniden başlaması için liderlere çağrı yapıldı.

BM’nin atıf yaptığı 550 sayılı kararında “Maraş’ın herhangi bir bölümüne kendi sakini dışındaki insanların yerleştirilmesi çabalarını kabul edilmez olarak niteler ve bu bölgenin Birleşmiş Milletler yönetimine devredilmesi çağrısında bulunur” deniliyor.

‘KARARLAR TARAFLI BU YÜZDEN BAĞLAYICI DEĞİL’

Toplantıyı sorduğumuz Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Zorlu Töre, Birleşmiş Milletler’in farklı zamanlarda Kıbrıs’la ilgili kararlar ürettiğini belirtti. Kararların taraflı olduğuna dikkat çeken Töre, “Kıbrıs Cumhuriyeti Türklerden çalındığı halde BM tek tarafı, Rum tarafını üye olarak kabul ediyor. Haksızlık orada başlıyor” dedi. Kıbrıs Türkleri dikkate alınmadığı için kararların bağlayıcı olmadığını ve ortada kaldığını söyleyen Töre şöyle devam etti: “Tek taraflı kararlar bizi bağlamaz. BM, Barış Harekatı’na da, KKTC’nin kurulmasına da karşı çıkmıştı. Bugün KKTC yaşamına devam ediyor. Barış Harekatı da adaya güvenliği getirdi. BM Barış Gücü adaya hiçbir zaman güvenliği getiremedi, soykırımı önlemeyemedi. Bu nedenle BM’nin kararları da adadaki BM Barış gücünün varlığı da sorgulanmalıdır.”

BM’nin son toplantısının Türkiye’nin ve KKTC’nin çizdiği yola bir etkisinin olmayacağını vurgulayan Töre, Barış Pınarı Harekatı’na da değinerek “Türkiye kararlı bir duruş sergiliyor. Hem Türkiye’nin güvenliği hem de Kıbrıs’ın güvenliği konusunda dik duruş bize gurur veriyor” dedi.