Etkisinin ne zaman sona ereceği bilinmeyen bu görünmeyen, sinsi, öldürücü varlık ülke ekonomilerini sarsmakta, küresel düzenleri bozmakta, yeni bir dünya düzeni kurmaya hazırlanmaktadır.
Önceden Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı ikaza rağmen bu bulaşıcı salgınla mücadele için tutarlı bir strateji geliştirmeyen, sınırlarını zamanında kapatmayan, yabancı ülkelere uçuşları zamanında durdurmayan, bu virüsün ülkeye girişini önleyemeyen, evde kal yasağını zamanında gündeme getiremeyen, şehirlerarası irtibatı zamanında kesmeyen Türkiye’nin tamamı bu görünmeyen, öldürücü, sinsi düşmanın işgali altında.
Ölümler, televizyonların akşam haberlerinde istatistik bilgilerine dönüşmüş durumda, tıp profesörleri hala her akşam televizyonlarda maske takma programları yapmakta…
Dolar, avro, altın uçuşa geçmiş.
Ekonomiden sorumlu bakan gönüllü karantinada.
Günlük geliri ile geçinmek zorunda olan bireyler perişan.
Türkiye’nin ekonomik bağışıklık sistemi çökmek üzere.
Asıl öldürücü ekonomi virüsü darbesini vurmaya hazırlanmakta…
İşte bu şartlarda dün gece televizyon kanallarında gezinirken Halk Tv’deki bir program ve programı yapanlar takıldı gözüme…
Halk Tv demek, CHP demek; CHP ise adı gibi Cumhuriyeti savunanların partisi olması gerek.
Vay canına sayın seyirciler, Halk Tv’deki bu programı yapanlar mı Cumhuriyeti savunacak diye geçirdim içimden.
Sonra bir gazeteci arkadaşımı aradım; sordum “Nedir bu Halk Tv’deki durum” diye. “Haberin yok mu” dedi, “Halk Tv çoktan satıldı. Yeni Halk Tv, eski CNNTürk gibi artık, yeni CHP ise HDP gibi…”
Sonra, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, vatansever eski bir CHP milletvekili ile konuştum, sordum, nedir durum diye… Anladın mı dedi bizi partiden neden elimine ettiklerini…
“Bu CHP böyle devam ederse, ona oy veren elim kırılsın” diye geçirdim içimden…
SON SÖZ:
Nasıl koronavirüs bağışıklık sistemi zayıf insanları hasta ediyorsa, devleti de böyle düşünmek gerek.
Bu, devletin bağışıklık sistemi çökerse, her türlü mikroba, virüse açık hale gelir demek…
