Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, İdlib’deki saldırıya ilişkin dün sosyal medya hesabından  “Ne yalan söyleyeyim. Çok büyük bir tuzak kokusu alıyorum. Türkiye’yi bir mezhep savaşına çekmek gibi. Türkiye’yi radikallerle, terör örgütleriyle iş tutan, onları koruyan bir ülke durumuna sokmak gibi. Acımızı, öfkemizi ve bunun üzerinden gücümüzü yönetmelerine izin veremeyiz. Soğukkanlılıkla akıl ve sonuç üretmeliyiz” değerlendirmesini yaptı.

‘MESELE HEZEYANLAR ÜZERİNDEN DEĞİL, STRATEJİK DENKLEMLER ÜZERİNDEN ÇÖZÜLÜR’

Ağar bugün de konuyla ilgili yaptığı paylaşımda, meselenin sadece İdlib olmadığını vurguladı ve konunun stratejik denklemler üzerinden çözülebileceğine dikkat çekti.

Ağar’ın açıklaması şu şekilde:

“Mesele sadece İdlib değil. S400/F35, Denge/Taraf, AltantikAvrasya, Tekno bağımlılık, Nükleer dahil enerji/kaynak ve yolları, YPG/PKK’nın sözde devletini kabul/ret/teslim/mücadele, Sorunu çözme/dahil olma/derinleştirme/dışında kalma, LibyaDoğu Akdeniz, KırımKaradeniz meselesidir.

Meseleler taktik sahada ortaya çıkan fiili durumların getirdiği hezeyanlar üzerinden değil, kurulması başarılabilen bütüncül yaklaşımlar, haklılık ve oluşturulan stratejik denklemler üzerinden çözülür.

Başkaları tarafından yönetilebilecek, bizi hataya sürükleyebilecek öfkelerimiz, acılarımız, heyecanlarımız üzerinden değil.”