UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'de tarihi alandaki ritüeller "Göbeklitepe Sakinleri" adlı belgesele konu oldu.
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde ikinci yılını geride bırakan Şanlıurfa'daki "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe, kitap, film, dizi ve animasyon filmlerine konu olmaya devam ediyor.
Tarihi ören yeri, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girdikten sonra ulusal ve uluslararası birçok yapıma imza atan senarist ve yönetmenin de ilgi odağında olmayı sürdürüyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Benek, akademik hayatının yanı sıra yönetmenliğini yaptığı kısa filmlerle katıldığı ulusal ve uluslararası festivallerde birçok ödüle layık görüldü.
Benek, son olarak tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan Göbeklitepe temalı 68 dakikalık belgesel çekti.
Göbeklitepe köyü sakinleri ile röportajlar yapan Benek, tarihi ören yerinde keşif öncesi gerçekleştirilen ritüelleri 102 yaşındaki Ayşe nineden başlayıp farklı yaşlardaki kişilerin dilinden anlatıyor.
Belgesel ilk görücüye çıktığı 39. İstanbul Festivalinde finale kalmasıyla dikkati çekti.
Söz konusu belgesel, İstanbul'daki organizasyon sonrası ulusal ve uluslararası festivaller de yer alacak.
"KEŞİF ÖNCESİ VE SONRASINDAKİ RİTÜELLER BENZİYOR"
Profesör Dr. Sedat Benek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belgeselin hazırlanmasına destek olan ekip arkadaşlarına ve Göbeklitepe köylü sakinlerine teşekkür etti.
Bölgede son bir asırda yaşayan 6 farklı kişi ile Göbeklitepe üzerine yaptıkları röportajlara belgeselde yer verdiklerini aktaran Benek, farklı inanç gruplarının da farklı günlerde Göbeklitepe'de inançları gereği yaptıkları ritüelleri aktardıklarını ifade etti.
Göbeklitepe ören yerinin ortaya çıkışı ve şimdiye olan etkisini aktarmaya çalıştıklarını belirten Benek, şöyle devam etti:
"Göbeklitepe'nin aktif olduğu dönemde ortaya atılan ritüeller ile köylülerin, ören yeri keşfi öncesi yaşadığı ritüellerin birbirine çok yakın olduğu belgeselde ortaya çıktı. Bu bağlamda önemli diğer nokta ise bu ritüellerin yakın tarihe kadar devam ettiğidir. Salt bir dilek ağacının anlamından öte ören yerinin keşif öncesi de kutsal bir alan olduğu, mart ayında kutsal sayılan bir dönemde kutlamalar festivaller şeklinde hayvanların dolaştırıldığı, kurbanların kesildiği, bir anlamda tüm yöre insanlarının katılımıyla gerçekleştirilen büyük şenliklerin yapıldığı bir mekan olduğu ortaya çıktı."
"FESTİVALLERİ DOLAŞACAK"
Benek, belgeseli ilk gönderdikleri festivalde ciddi bir karşılık bulmasına sevindiklerini dile getirdi.
Göbeklitepe'nin öneminden dolayı belgeselin dikkati çektiğini belirten Benek, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar çekilen tüm diziler, filmler ve belgesellerde arkeolojik boyut öne çıkarılırken biz arkeoloji temeline uygun sözlü tarih şeklindeki anlatım biçimini tercih ettik. Belgeselimizde yörede yaşayan insanların sözlü tarih temelinde yaklaşımını ortaya koyduk. Belgeseli, bugüne kadar bu ritüellerin nasıl devam ettiğini ve nasıl yapıldığını sorguladığımız bir yapım olarak insanlığın beğenisine sunuldu. Belgeselimizi yurt içi ve yurt dışındaki festivallere göndereceğiz, karşılık bulacağını düşünüyoruz."
"Göbeklitepe Sakinleri" belgeseli, 920 Ekim tarihleri arasında İstanbul 39. Film Festivalinde finalde yarışacak.