Amerikan Federal Hükümeti, Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD ordusu ve ABD Hava Kuvvetleri ile İç Güvenlik Bakanlığı’nın finanse ettiği “CIA’nın yan kuruluşu” olarak bilinen RAND Corporation, kısa süre önce “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası: ABDTürkiye Stratejik İlişkileri ve ABD Ordusu Açısından Sonuçları” başlığını taşıyan bir rapor yayınladı.
Rapor, TSK’daki üst düzey komutanlardan ve son dönemde TSK’daki tasfiyeden rahatsız olan orta kademe subayların darbe yapabileceğini söylüyor.
Hürriyet yazarı Nedim Şener, darbe tehlikesinin devam edip etmediğine yönelik bir yazı kaleme aldı. Satırbaşları şöyle:
“15 Temmuz darbe girişimine katılanlar dahil şu ana kadar TSK’dan 19 bin FETÖ mensubu ihraç edildi. Haklarında işlem yapılanların sayısı ise 23 bini geçti. Bunun yanında “ankesörlü hat” incelemelerinde 18 bin kişinin daha FETÖ ile iltisakı tespit edildi.
SAVCILIĞIN O UYARISI
Rapor ile ilgili basında çıkan haberleri okuyunca, aklıma 2019 yılı Ekim ayında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı uyarı geldi. Savcılığın yazısında şu uyarılar vardı: “TSK içerisinde görevli terör örgütü mensubu askeri şahıslar ile söz konusu yapılanmada üst düzey faaliyet yürüten sözde sorumlular (öğretmen, müdür yardımcısı, müdür şeklinde örgütsel isimlendirilen) arasında, deşifre olmayı engellemek maksadıyla farklı bir iletişim modelinin kullanıldığı, diğer örgüt mensupları tarafından iletişim amacıyla kullanılan ByLock dahil olmak üzere bilinen iletişim usullerinden uzak durdukları, ülke genelinde ByLock kullandığı tespit edilen asker sayısının terör örgütünün silahlı kuvvetlerimiz içerisine sızdırdığı tahmini örgüt üyesi sayısına göre çok az olmasının bu durumu gösterdiği, yine örgütün darbe girişimine nispeten çok az üyesini kullandığı, terör örgütüne yönelik bilinen kriterleri (ByLock, Bank Asya, üst düzey yöneticilerle irtibat gibi) taşımayan diğer mensuplarını ikinci bir darbe girişiminde ya da örgütsel başka bir faaliyette kullanmak üzere hazır olarak beklettiği değerlendirilmektedir.”
KARLOV SUİKASTI ÖRNEĞİ
Darbe ihtimali çok ama çok zayıf olsa da TSK’da ya da devletin güvenlik birimlerinde görevli FETÖ üyelerinin yapabileceği kötülükler sınırlı değil. Savcılığın yazısında, “başka bir örgütsel faaliyette kullanılmak üzere hazır bekletilen” ifadesi bir tek FETÖ’cünün yapabileceklerine işaret ediyor. Bunun bir örneği Rus Büyükelçi Karlov’a yönelik suikasttır. Sıradan bir FETÖ’cü polis memuru, Rus Büyükelçi Karlov’u kameraların önünde, tamamen farklı bir örgütün sloganları eşliğinde katletmişti. Evet, TSK’daki 18 bin FETÖ iltisaklı yan yana gelse darbe girişimine kalkamaz ama bir FETÖ’cü bir suikastla Türkiye’yi büyük bir kaosa sokabilir.”