Zamlara ve belirlenen 150 kilovatsaat sınıra itirazlar yükseldi. Aydınlık’a konuşan eski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, belirlenen sınırın tutturulmasının mümkün olmadığını vurguladı, vatandaşın teşviklerle ve hazırlanacak dokümanlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Yeni tarifede günlük 5 kWh (aylık 150 kWh) altında tüketimi olan konutlar için zam oranı yüzde 52 olurken, tüketimin bunu aşan kısımları için uygulanacak zam yüzde 127 oldu. Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Türkiye’de 100 metrekare evde yaşayan 4 kişilik bir ailenin ortalama elektrik tüketiminin 200230 kWh olduğunu vurguladı. Kademeli fiyatlandırma denen sistemin dünyada da mevcut olduğunu belirten Öztürk, burada amacın sera gazı salınımının azaltılması ve enerjiyi verimli kullanmaya yönlendirmek olduğunu söyledi. Avrupa ülkeleri ve ABD gibi bu sistemi uygulayan ülkelerde vatandaşın hazırlanan tasarruf dokümanları ve led lambaya geçişte teşviklerle desteklendiğini vurgulayan Öztürk şunları söyledi: “İki buzdolabı olan, ısıtma soğutmayı elektrikle yapan, akkor lamba kullanan evlerde tüketim artabilir. Bu tip evler için ‘kullanımın makul bir seviye değil, bunun bedelini ödeyeceksin’ denir. Avrupa ülkelerinde bu bedeli artırmalarının temel nedeni sera gazı salınımını azaltmak, milleti tasarrufa yöneltmek. Keşke Enerji Bakanlığı ‘akkor tip lambaları yasaklıyorum. Bunun yerine led lambalarının kullanılması için teşvik desteği veriyorum.’ deseydi.”
‘LED LAMBALARA GEÇİŞ TEŞVİK EDİLMELİ’
“Avrupa, ABD ülkelerinde de kademeli sistem uygulanmakta. Bu bizim ülkemiz için yaklaşık 200230 kWh civarındadır. Siz 150 aldığınızda herkesi bu kategoriye koyuyorsunuz. Bu enerji tasarrufundan çıkıyor. Evde en fazla enerji tüketen kalemler aydınlatma, beyaz eşyalar ve ısıtıcılardır. Avrupa ülkeleri bütün akkor, halojenli lambaları led lambalara göre yüzde 80 daha fazla enerji tükettiği için yasakladı. Mevcut kullanım devam ediyor. Ama satın almaya gittiğinizde led lambaları daha ucuza temin edebiliyorsunuz, devlet teşviki sayesinde. Siz aydınlatmada enerjinizi böylece azaltmış oluyorsunuz. Evde en fazla enerji tüketen kalemlerden biri yüzde 30 enerji tüketimiyle buzdolabı. Buzdolabının evde nasıl kullanılacağına, evin neresine konulacağına, hangi tür buzdolapları alacağınıza dair ipuçları veriliyor. Bütün dünya ülkelerinde rehber dokümanlar var.”
“Türkiye’de de asgari olarak 200 kWh baz alınsa ve benzer şekilde önlemler geliştirilseydi daha iyi olurdu. Uluslararası boyutlarda da kabul edilebilir bir aralıktı. Enerjiyi daha verimli kullanın diye bu rakam belirlenmiş olabilir. Ama bu rakamı tutturmak mümkün değil. Vatandaşın bunu sağlaması mümkün değil. Elektrikle yıkanma yapıyorsa yıkanmaması lazım. Lambalarını kesinlikle yakmaması lazım. Televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesini hiç kullanmasanız bile prize takılıysa yüzde 5 enerji tüketiyor. Bence 150 kWh’in üzerinde de bir rakam daha belirlenmeliydi. 150300 kWh, 300500 kWh şeklinde rakamlar belirlenmeliydi.”
KIŞIN VATANDAŞI ÜŞÜTEMEZSİN
Öztürk, kış aylarında tepki çeken elektrik, doğal gaz saatlerinin mühürlenmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Hollanda, Danimarka gibi ülkelerde kışın vatandaşın ön planda tutulduğunu vurgulayan Öztürk şunları söyledi: “Hollanda, Danimarka gibi ülkelerde, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde kış aylarında elektrik ve doğal gaz kesilmesi yasaktır. Çünkü insanlar fakirdir, borcunu ödeyemiyordur. Ben insanımı üşütemem, hasta edemem diyor ve 45 ay boyunca bunu uyguluyor. Sonra bedelini de faiz uygulamadan alıyor. Türkiye’de de ihtiyaç sahipleri doğru belirlenmeli. Kış ayında vatandaşı üşütemezsin.”
Aydınlık