"GÜVENLİ BÖLGENİN ADI KALDI"
Suriye sınırında ABD ile planlanan güvenli bölge çalışmalarıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Az önce sayın Başbakanın da ifade ettiği bir güvenli bölge teklifimiz var. Bu teklif sayın Obama döneminde de masadaydı ve sayın Trump döneminde bu güvenli bölgeyi yine kendilerine teklif ettim. Avrupa'nın önemli ülkeleri Almanya, Fransa'yla görüştüm. Suudi Arabistan'la görüştüm. Hepsi de 'Bu çok güzel teklif' dedi. Peki yapılacak olan ne? Biz bu güvenli bölgedeki şu an itibarıyla bizim sınırlardan 30 kilometre derinlikte ve bütün sınırlarımız boyunca devam eden alan.Buralarda bizler konut yapacağız ve bu konutların bahçesi olacak. Burada da mülteciler ekip biçecek. Kendi kendilerine yetme imkanını bulacak. 'Çok güzel proje' dediler ama uygulamaya gelince böyle bir destek malesef gelmedi. Şu anda kendileri güvenli bölgeyi gündeme getiriyorlar, hadi deyince de kimseyi bulamıyoruz. Güvenli bölgenin sadece adı kaldı. Bir taraftan tacizler, tehditler, malum güneyden zaman zaman yapılıyor. Son olarak İdlib'deki gelişmelerde mâlum rejimin siviller üzerinde yapmış olduğu bombardıman vesaire. Ama son 2 gün içerisinde malesef ABD'nin de bombalama işlemlerinin içine girmiş olması, 700 civarında insanın sivil burada ölmüş olması. Bu sivillerin dışında teröre bulaşmış militanlar da olabilir. Artık İdlib yavaş yavaş yok oluyor. Halep nasıl yok olduysa aynı şekilde İdlib'de böyle bir durumun içerisinde. Bunların karşısında sessiz kalmak mümkün değil. Rusya ile görüşmelerimizi yaptık. Aynı şekilde RusyaİranTürkiye görüşmemiz var. Bunların neticesini inşallah göreceğiz. Hedefimiz Cenevre'den önce bazı adımları atalım istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"ORADAKİ EN UFAK ATEŞ BİZİ YAKAR"
İdlib'de yaşanan gelişmelere değinen Başkan Erdoğan, "BM Genel Kurulu'na gittiğimizde bu görüşmemiz gerçekleşirse bu konu masamızdaki en önemli konulardan bir tanesidir İdlib meselesi. Ayın 16'sında yapacağımız toplantıdan bir karar çıkacak. Bu kararı ikili görüşmemize taşıyacağız. İdlib bizim meselemizdir. Buradaki göç bizim sınırlarımızı zorlayacaktır. Bunun dertlisi olan biziz. 910 kilometre Suriye'ye sınırı olan biziz. Oradaki en ufak ateş bizi yakar, diğer ülkeleri yakmaz. Onların dertleri farklı, bizimkisi çok daha farklı. Biz mültecilere kapımızı kapamak suretiyle kovmak durumunda değiliz. Buralarda özellikle bir güvenlik bölge ihdasına yardımcı olabilirsek, bunu başarabilirsek ne mutlu bize." şeklinde konuştu.