Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Meclis grup toplantısında YSK'nin İstanbul seçim iptali ve yenilenme kararını değerlendirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul seçimlerini saygıyla karşılamaya hazırdık. Karşımıza bambaşka bir manzara çıktı. Yaklaşık 15 bin seçmenin iradesi gasp edilmişti" dedi.

"YSK TERSİ BİR KARAR VERSE DE BUNA UYACAKTIK"
 
Erdoğan, "YSK belgeleri incelemiş ve kararını vermiştir. YSK tersi karar verse de buna uyacaktık. Organize yolsuzluk olduğuna samimiyetle inanıyoruz.. Biz bu yapılanların hesabını milli irade hırsızlarından sormazsak millet bunun hesabını bizden sorar" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı açıklamalarından satır başları şöyle:

Ramazan ayının önemine değine Erdoğan, "TBMM çalışmalarımıza yeniden ağırlık vermeye başlıyoruz. Dün ilk iftarını yaptığımız ramazanı şerifinizi tebrik ediyorum. Ülkemiz, İslam dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sulh dini olan İslamın, her türlü zulmü kati olarak yasakladığı, iyiliği, güzelliği ihsanı yardımlaşmayı teşvik ettiği ramazan ayını hakkıyla değerlendirebilirsek ne mutlu bizlere. Yaşadığımız şehirde, tek bir mağdur, tek bir mazlum varsa ve bizim bundan haberimiz yoksa daha da kötüsü imkanımız olduğu halde kendisine el uzatmamışsak ramazanımız heba olmuş demektir" dedi. 

"HER BİRİYLE İLGİLİ AYRI AYRI ÇALIŞMA YAPIYORUZ"

Yerel seçim sonuçlarına da değinen Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "AK Parti olarak bu seçimlerde 15 büyükşehir, 24 il, 516 ilçe ve 203 belde belediyesi yönetme hakkı elde ettik. Milletimiz bize 1389 belediyenin 758’inin sorumluluğunu vermiştir. Büyükşehir, il, ilçe ve belde olarak kaybettiğimiz belediyelerin her biriyle ilgili ayrı ayrı çalışma yapıyoruz. Bu başarısızlığa yol açan sebepleri teker teker tespit edecek ve gereğini yerine getireceğiz.Tespiti ne kadar sağlıklı yaparsak, çözümü de o derece güçlü olarak hayata geçirebiliriz."

"KARŞIMIZA BAMBAŞKA BİR MANZARA ORTAYA ÇIKTI"

İstanbul seçimlerine de değinen Erdoğan şöyle konuştu: "Bu seçimlerin en tartışmalı konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri olmuştur. Bu seçimi 2528 bin arasında bir farkla AK Parti’nin kaybettiği ilan edildi. Biz milli iradeye olan teslimimiz sebebiyle bu durumu saygıyla karşılamaya hazırdık. İlerleyen saatlerde ve günlerde arkadaşlarımızın yaptığı sandık sonuç tutanaklarıyla, ilçe birleştirme tutanaklarıyla, geçersiz oylarla ilgili itirazlar netleştikçe, karşımıza bambaşka bir manzara çıktı. Gördük ki AK Parti’ye 15 bin seçmenin iradesi alanen gasp edilmiştir. Bu hataların bir kısmı sehven yapılmış olsa da önemli bir bölümünde kasıt olduğu bellidir. Hatalar, yanlışlar diğer partilerde aynı oranlarda yapılmamış sadece AK Parti’nin oylarında belirli farklılık ortaya çıkmıştır."

"DAHA VAHİMİ BİR İRADE GASPINI GÖRMEZDEN GELEMEYİZ"

Erdoğan İstanbul itiraz çalışmalarında ortaya çıkan konular ve attıkları adımları şu şekilde anlattı: "İlçe ve il seçim kurullarındaki itirazlarımızın ardından konuyu YSK’ya taşıdık. Sunduğumuz belgeler gayet sağlamdır. Yaptığımız her itirazın gerisinde inkarı mümkün olmayan somut deliller vardır. Aradaki fark neredeyse yarı yarıya azalmamış olsaydı mesele buralara kadar zaten gelmezdi. Fakat gözümüzün önünde duran hukuksuzluğu, daha vahimi bir irade gaspını görmezden gelemeyiz. Seçim gecesinden bugüne kadar yaşanan sürecin sebebi budur.

Değerli arkadaşlar, biz bu yapılanların hesabını milli irade hırsızlarından sormazsak milletimiz bizden hesap sorar. Açık konuşmak gerekirse, sadece iptal oylarının sayımıyla ve birleştirme tutanaklarının düzeltilmesiyle böylesine büyük bir oy sayısının ortaya çıkması dahi içimize kurt düşürmeye yetmiştir."

"TAM KANUNSUZLUK, USULSÜZLÜK OLDUĞUNA SAMİMİYETLE İNANIYORUZ"

Erdoğan İstanbul seçimlerinde tam kanunsuzluk ve usulsüzlük olduğuna samimiyetle inadıklarını belirterek, "İstanbul’daki yaklaşık 62 bin sandık görevlisinden neredeyse 20 bine yakınının seçim kanunundaki açık emre rağmen, kamu görevlisi değil de banka çalışanlarından seçilmiş olması şüphelerimizi daha da artırdı. Bir takım kirli ellerin işin içine girdiği ve konuyu adım adım bu noktaya getirdiği anlaşılıyor. İBB seçimlerinde organize bir yolsuzluk ve tam kanunsuzluk, usulsüzlük olduğuna samimi olarak inanıyoruz.

Tek tek kusurlar mazur görülebilir ama sandık kurulu üyelerinin, başkanlarının neredeyse 3’te 2’sinin kanuna aykırı atanmasını, iptal edilen oyların AK Parti’ye ait çıkmasını kimse masum bir hata veya yanlış olarak izah edemez. Hukuk mücadelemizi dün akşama kadar sürdürdük. Yoksa AK Parti’nin sandıktan çıkan sonucu kabullenmemek gibi bir derdi asla yoktur, olamaz."

"ENSEMİZDE HER GÜN BOZA PİŞİRİYOR OLURLARDI"

Erdoğan amaçlarının yanlışları düzeltmek olduğunu belirterek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Biz sadece gasp edilen haklarımızın ve yapılan açık usulsüzlükten, yolsuzluktan kaynaklanan hataları, yanlışları düzeltmenin peşindeyiz. Şayet durum tam tersi olsaydı, AK Parti seçimi kazanmış gözüküp de fark yarı yarıya azalsaydı, aynı usulsüzlükler tespit edilseydi inanın bana ensemizde her gün boza pişiriyor olurlardı. Bize etmedikleri bırakmayacak olanların, şimdi hukuki haklarımızı kullandığımız için aynılarını yaptığı iki yüzlülüğü milletimizin takdirine bırakıyorum.

‘İSTANBUL HALKININ EN İSABETLİ KARARI VERECEĞİNE İNANIYORUM’

Erdoğan seçimlerde İstanbul halkının en iyi kararı vereceğine inanadığını ifade ederek şunları söyledi: "YSK hem bizim hem diğer partilerin temsilcilerini dinlemiş, verilen belgeleri incelemiş ve kararını ortaya koymuştur. İBB seçimleri 23 Haziran 2019 Pazar günü yenilenecektir. Kararın ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyoruz. Bu kararı siyasetçiler olarak sorunlarımızı demokrasi ve hukuk içerisinde çözme iradesini güçlendirecek en doğru adım olarak görüyoruz. 23 Haziran’a kadar olan sürede çok daha fazla çalışarak İstanbul’daki tüm hemşerilerimizin gönlüne girerek seçimleri kazanmaya çalışacağız. İstanbul halkının en isabetli kararı vereceğine inanıyorum."

"ALTINI ÇİZEREK İFADE EDİYORUM"

Erdoğan, 'Altını çizerek ifade ediyorum' diyerek YSK'nın kararına karşı tavırlarının aynı olacağını belirterek, "Türkiye bir demokrasi ve hukuk devletidir. Şayet, YSK tam tersi bir yönde karar vermiş olsaydı, daha önce defalarca ilan ettiğimiz gibi biz yine buna uyacaktır. Biz sadece milli iradeye saygının gereğini yerine getirdik. Türkiye’de demokrasiyi gerçek anlamda ayağa kaldıran parti biziz. Diğerlerinin de aynı şekilde davranmasının gereğini anlatıyoruz" dedi. 

"PERDE ARKASINDAN SİNSİCE OPERASYON YÜRÜTENLERİN..."

Erdoğan İstanbul seçimlerinde şaibenin adreslerine de işaret ettiği açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "İstanbul seçimlerinin üzerindeki gölgenin kalkmasını sağlayacak bu kararı demokrasimizi güçlendirecek önemli bir adım olarak görüyoruz. Türkiye geçmişte sözüm ona elitlerin yol açtığı tahribatlar yüzünden ağır bedeller ödemiş bir ülkedir. Ülkemizin yeniden siyaset ve toplum mühendislerinin operasyon alanı haline gelmesine izin vermeyeceğiz. Bu amaçla perde arkasından sinsice operasyon yürütenlerin de sahada kendine yer açmaya çalışanların da hepsini biliyoruz. Oturdukları yerden sadece bize hata yaptırarak ülkenin yönetimine el koymaya hesaplayan karanlık odaklara bekledikleri fırsatı asla vermeyeceğiz."

"ÖNCE HERKES HADDİNİ BİLECEK"

Erdoğan, YSK'nın İstanbul seçim kararı sonrası dakikalar sonrası 'endişeliyiz' mahiyetindeki açıklamaya da değinerek TÜSİAD'a da set tepki gösterdi. Erdoğan, TÜSİAD için 'Bazı iş adamı grupları' diyerek açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Dün açıklanan bu karardan sonra baktık ki garip garip açıklamalar yapıyorlar. Güzel, bundan sonra da tabi ki bizden bu tavırlarınızla, ülkemizin geleceğine yönelik bir normalleşmeyi konuştuğumuz dönemde sizler burada seçim hukukunu işletildiği bir yerde, böyle bir açıklamayı yaparsanız işte bunlar normalleşmeyi getirmez. Bunlar anormalleşmeyi getirir. Yanlış yapıyorsunuz, önce herkes haddini bilecek. Herkes işini yapacak. Ekonomiyle mi uğraşıyorsun? İş adamı mısın? Sen işini yap."

"EKONOMİMİZE YÖNELİK SABOTAJLAR ARTIYOR"

Erdoğan ekonomiye dönük sabotajların arttığını belirttiği konuşmasında şunları kaydetti: "Ekonomide yaşanan dalgalanmaların sebebini doğru okumazsak yanlış sonuçlara varmamız kaçınılmaz olur. Bu dayatmaya karşı biz milletimizle birlikte biz istiklalimize sahip çıktıkça, ekonomimize yönelik sabotajlar artıyor. Ekonomide 15 Temmuz darbe girişimine kadar iyi giden göstergelerin birden bire allak bullak olmasını, tek başına ülkemizin dinamikleriyle açıklayabilmek mümkün değildir. bugün önümüzde duran manzara tam bir ekonomik sabotaj halidir. Peki ne yapacağız?"

"FELAKET TELLALLARI İSTEDİĞİ KADAR TAMTAMLARINI ÇALSINLAR"

Erdoğan ekonomik saldırıların üstünden geleceklerini belirttiği açıklamasınını şu şekilde bitirdi: "Felaket tellalları istedikleri kadar tamtamlarını çalsınlar. Tüm göstergeler ekonomide doğru ümit verici bir kıpırdanmanın yaşandığını ortaya koyuyor. Kur, faiz, enflasyon şer üçgenine ülkemizi hapsedip ekonomik olarak çökertme gayretlerinden elbette vazgeçilmeyecektir. Bizi taciz etmekten geri durmayacaklardır. Ama biz yönümüzü geleceğe çevirir ve elimizdeki imkanları aktif olarak üretime, yatırıma, istihdama yönelik kullanırsak bu çabalar sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Biz Türkiye’nin büyüklüğüne, Türk milletinin gücüne inanıyoruz. İnşallah bu dalganın üzerinden de hep birlikte geleceğiz."