Sözde Ergenekon soruşturması kapsamında 2008'de tutuklanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, 11 yıldır süren dava sürecinde yaşadıklarını anlattı. Hurşit Tolon, "Neden hedef alındınız" sorusuna ise 2003 yılında Erbil’de Türk askerinin başına çuval geçirilmesi üzerine Amerika’da gösterdiği tepkinin bunlardan biri olduğunu söyledi.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon,Tolon, 'Neden hedef alındınız?' sorusuna, 2003 yılında Erbil'de Türk askerinin başına çuval geçirilmesi üzerine Amerika'da gösterdiği tepkinin nedenlerden biri olduğunu söyledi.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Ergenekon soruşturması ve yargılamaları sırasında yaşadıklarını ve FETÖ/PDY tarafından kurulan kumpasın amacının neler olduğunu Habertürk'ten Serdar Kulaksız'a anlattı.
En başta askerlerimizin başına çuval geçirilmesine karşı çıktım
Tolon, "Şimdi şu soru akıllara gelebilir. Siz niye hedeftiniz? İki orduya komutanlık yapmış bir insanım. Hem Ege Ordusu Komutanlığım sırasında hem birinci ordu komutanlığım sırasında emperyalizmin Türkiye üzerindeki pek çok olumsuz tutumuna direkt karşı çıkan insanım. En başta neye karşı çıktınız diyeceksiniz? En başta 4 Temmuz 2003 tarihinde Erbil’de kahraman silahlı kuvvetler mensuplarımıza kurulan bir tuzakla başlarına çuval geçirilmesi olayına Amerika’daki bir törene katılmak üzere gitmiş olmama rağmen törene katılmayarak geri dönmekle tepki gösterdim. Ve bunu da kamuoyuna açıkladım. Diğer bir konu emekliliğimden sonra, ki onu emekli olurken de kamuoyuna deklare ettim. Türk gençliğine Türkiye’nin başına örülmek istenen çorabı konferanslardaki ifadesiyle de kuşatılan Türkiye başlığı altında davet edildiğim üniversitelere giderek konferans salonunu dolduranlara bugüne nasıl taşınabileceğimize dair görüşlerimi, değerlendirmelerimi sundum" diye konuştu.
'81 CD emniyette 86 CD oldu
Yasaya aykırı pek çok şey olduğunu söyleyen Tolon, şunları söyledi:
"Nasıl bu kumpas yürüyor. Yüzlerce, binlerce örneği var. Mesela bu ev aranırken aynı zamanda bir başka ekip oğlumun evinden çıkmasını bekliyor. Kapıcıyı alarak oğlumun evine çıkıyorlar. Kapıyı kırıp içeri giriyorlar. Güya evi arıyorlar. Evden CD’ler alıyorlar. Tanrı’nın verdiği adalet vardır. Oradan aldıkları CD’lerle ilgili tutanak tutuyorlar. Toplam aldıkları CD sayısı 81. 81 tane CD aldık diye bir tutanak düzenliyorlar. Torbaya koyuyorlar güya ama torbayı mühürlemiyorlar. Ertesi sabah emniyette bu torba benim yanımda bir polis memuru tarafından açılıyor. Ona mühür kırma diyecekler, mühürü falan yok. Torbayı açıyorlar. İçinden 86 tane CD çıkıyor. Tutanakta 81 yazıyor, sayarsanız burada 86 var. 5 tane bilmediğiniz, tanımadığınız CD çıkıyor. Sonraki aşamalarda bu CD’lerin sonradan konulduğu, bu CD’lerin içinde sizi suçlayacak her şey var. Hep bunlarla suçluyorlar. Ama ilahi adalet bu ya. Unuttukları bir şey var, o da tuttukları tutanakla sonra emniyette sayılanların arasındaki fark. Bunu bugüne geldik daha açıklayabilmiş değiller."
FETÖ kumpasıyla Silivri'de esir kaldım
Ben Silivri’de esir olduğumu kabul ettim. Ne yazık ki 47 yıl şerefli üniformamla Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkeme milletime hizmet etmiş bir insan olarak alçak FETÖ’cülerin kurmuş olduğu kumpasın bir mağduru olarak esir kaldım. 4 seneye yakın. Eğer yürürlükte olsaydı bu mahkeme bizi çoktan ipe çekmiş olurdu. Neden yapardı bunu çünkü Atatürkçü değerlere sımsıkı sarılmış ülkesinin bölünmez bütünlüğü, ulusal birlik ve beraberliği için ve emperyalizme karşı şiddetle karşı çıkan insanlar olarak bizi tasfiye etmek istiyorlardı. Bunu gerçekleştirmek istiyorlardı.
Kurgulanmış ve planlanmış
Ergenekon adı altında kurgulanmış, tasarlanmış ona göre planlanıp, bu işi yürütecek elemanları seçilmiş. Bir savcı bulunmuş. Getirilmiş. Neredeki savcı firarda. Savcının paralelinde tutuklamaları gerçekleştirmek için iki tane de hakim bulunmuş. Biri yoksa öbürü önüne getirilen herkesi tutukluyor. Siz ne kadar temiz olursanız olun onlar öyle bir çuval hazırlamışlar ki öyle bir kumpas hazırlamışlar ki o kumpasın içersinde sizi de dahil etmek suretiyle kirlenmenizi amaçlıyorlar. Ama öyle olmadı. Kamuoyu sonra sizin kirlenmeyeceğinizi anladı.
Özürle ölmüşleri geri getiremezsiniz
Bu süreç içersinde hukuk devletinde hukuk dışı yapılabilecek ne varsa hepsine maruz kaldık. Bunu hiçbir şekilde telafi etme, giderme, zihnimizden çıkarma şansları yoktur. Bunu neyle telefi edeceksiniz özür mü dileyeceksiniz? Özürle bunları telefi edemezsiniz. Özürle ölmüşleri geri getiremezsiniz. Eğer mutlu edilmesi düşünülen bir kitle varsa o bizim için söylüyorum. Önce silahlı kuvvetler sonra tüm Türkiye’nin sağ duyu sahibi insanlarının vicdanıdır.
FETÖ'cülerin hedefi TSK idi
"Neydi amaçları, neden yapıyorlar bunu? Bana sorarsanız bizler üzerinden giderek tabii ki silahlı kuvvetlerin eski birer mensubu olarak ve kamuoyu tarafından tanınan isimler olarak hem aktif görevimiz sırasında hem sonrasında kamuoyunun bildiği tanıdığı isimlerdik biz. Bunların aydınlatması, karşı çıktığı pek çok olay, gençlerin uyandırılması konusunda FETÖ ve üyeleri bir araya gelerek ‘bunlar ve bunlar gibi olanları derhal susturmamız lazım bu sebeple onları itibarsızlaştıralım. Kamuoyu nezdinde ki saygınlıklarını yok edelim, karalayalım’ amacıyla yola çıktılar. Aslında hedef büyük güçlü Türk Silahlı Kuvvetleri'ydi.
Sadece Silahlı Kuvvetler bünyesinde yapmadılar. Yargıda yaptılar. Emniyet teşkilatında yaptılar. Üniversitelerde yaptılar. Kamu kuruluşlarında yaptılar. Henüz de bu konuda yapılan mücadelenin sona erdiğine inanmıyorum."