Birleşmiş Milletler öncülüğünde bir birlik hükümeti kurulmuş olsa da doğu ve batı merkezli güç mücadelesinin devam ettiği ülkede siyasi kriz de sürüyor. Geçen hafta, Temsilciler Meclisi (TM) Sözcüsü Abdullah Bileyhik, parlamento seçimlerinin başkanlık seçimlerinden 30 gün sonra yapılacağını duyurdu. Ancak ülkedeki bir diğer yasama organı olan Devlet Yüksek Konseyi (DYK), daha önce seçimle ilgili çıkarılan kanunları reddetmişti.
Diğer yandan Birleşmiş Milletler öncülüğünde Libyalı tarafları temsilen oluşturulan 5+5 Ortak Askeri Komitesi'nin geçen hafta İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan görüşmeleri sonucunda yabancı paralı askerler, yabancı savaşçılar ve yabancı güçlerin ülkeden aşamalı olarak ayrılması planının onayladığı açıklandı. Eş zamanlı olarak geçici hükümet de yabancı paralı askerlerin ve diğer güçlerin ülkeden ayrılması çağrısı yaptı.
Uzmanlar gelişmeleri, ABD ve Batı’nın Türkiye ve Rusya’nın Libya’daki varlığından duyduğu rahatsızlık bağlamında değerlendiriyor. Özellikle ABD, Fransa ve İtalya; Türkiye ve Rusya’nın Libya’daki varlığını hedef alan açıklamalar ve eylemlerde bulunuyor.
Eski İstihbarat Daire Başkanı, emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, konu ile ilgili Uluslararası analiz sitesi United World International’dan Elif İlhamoğlu’nun sorularını yanıtladı.
''TÜRKİYE VE RUSYA'YI LİBYA'DAN ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORLAR''
Türkiye ve Rusya'nın Libya'da anlaşabileceğinin altını çizen İsmail Hakkı Pekin, Batı'nın, özellikle ABD'nin, Türkiye ve Rusya'yı Libya'dan çıkarmaya çalıştığını ifade etti:
Yeni hükümet Batı’nın özellikle de ABD ve Fransa’nın yardımıyla Türkiye ve Rusya’yı ülkeden çıkarmaya çalışıyor. Seçimlerin bile ertelenmesi söz konusu. Libya’da Rusya ve Türkiye’nin menfaatleri çakışıyor. İki ülke Libya’da anlaşabilir. Bu yüzden zaten onları çıkarmaya çalışıyorlar.
Türkiye ve Rusya’nın bölgedeki varlığı, ABD ve Fransa’ya dezavantaj oluşturuyor. Rusya’nın orada kalması ABD için kritik bir konu. Suriye’den sonra Rusya’nın Libya’da da kalması Moskova’nın hem Doğu Akdeniz’deki hem Afrika’da faaliyetlerine avantaj sağlıyor. Türkiye’nin orada olması da aynı şekilde. Bölgede Rusya’nın bulunması enerjinin kontrol edilmesinde de Batı/ABD aleyhine dezavantaj sağlayacak.
ABD o ülkeyi birkaç parçaya bölmeye çalışıyor. Belki federasyon da olabilir. Ancak böyle gelişmemiş ülkelerde federasyon konusu bir süre sonra çatışmaya iç savaşa sebep olur, o yüzden Türkiye ve Rusya’nın orada kalmaları Libya’nın geleceği için önemli. İki ülkenin orada kalması ABD’nin bölgedeki planlarını boşa düşürmek açısından da önemli.
''AMAÇ, İÇ ÇATIŞMALAR YOLUYLA BÖLGESEL SAVAŞLAR''
Pekin, Elif İlhamoğlu’nun, ''ABD'nin Libya üzerinden kurduğu bu planları biraz daha açabilir misiniz?'' sorusuna şu cevabı verdi:
ABD’nin birliklerini AsyaPasifik’e çektiği, oraya askeri yığınak yaptığını biliyoruz. Askeri, ekonomik, teknolojik merkez oraya, Asya’ya kayıyor olabilir.Ancak genel bir savaşın çıkması konusunda merkez Pasifik değil. O bölge nükleer silahlar ve gelişmiş askeri teknolojiler ile o kadar çevirili ki orda savaş çıkmaz, çünkü oradaki savaş dünya savaşı olur.
Savaş çıkabilecek noktalar; Doğu Akdeniz, Ortadoğu, Batı Afrika, Orta Asya ve Hazar Havzası. Buralarda ABD vekalet savaşları ile, mezhepçilik ve mikro milliyetçilik ile çatışmalar, iç savaşlar yaratmaya çalışıyor. Batı ve ABD burada çatışma istiyor. Ülkeleri iç çatışmalara zorlamak suretiyle kendi müdahalelerini meşrulaştıracak zemin yaratmaya çalışıyorlar.
Akdeniz’de, Irak’ta, Suriye ve İran’da, Türkiye’de çatışma istiyorlar. Yığınak merkezini Asya Pasifikte tutup bu bölgede ise iç çatışmalar yaratmaya çalışıyorlar. Bu oyunların bozulması için Akdeniz’in bir barış denizi haline gelmesi lazım. Dünya ticaretinin 3’te biri bu denizden yapılıyor. Bu bölgede barışın ve huzurun sağlanması ancak bölge ülkelerinin anlaşması ile mümkün.
''ASTANA TECRÜBESİ LİBYA'YA TAŞINABİLİR''
Moskova ve Ankara'nın bu konuda geliştirebileceği ortak tavır üzerine de açıklamalarda bulunan İsmail Hakkı Pekin, Türkiye ve Rusya'nın Libya'da kalmasının Batı'nın planını boşa çıkarabileceğini ifade etti:
Türkiye ve Rusya’nın Libya’da kalması bu oyunu bozabilir. Bu konuda iki ülkenin işbirliği geliştirmesi için ortam çok müsait. Öncelikle ortak yatırım yapabilirler, Libya’nın altyapıya ihtiyacı var. Ülkenin yeniden yapılanması faaliyetlerini, inşaat faaliyetlerini üstlenebilirler. Almanya belki bu konuda destek olabilir. Ayrıca,iki ülkenin oradaki varlığı Çin’in Kuşak Yol projesi bağlamında Libya üzerinden yürütülecek faaliyetlerin de önünü açabilir.
Türkiye’nin bu oyunu iyi anlaması gerekiyor. Bu oyunu önlemenin tek yolu bölgesel ittifak. Suriye ile, İran ile, Rusya ile, Mısır gibi ülkelerle bölgesel ittifak ile bu oyun bozulur. Kuzey Afrika, Cezayir, Libya… Buralarda Rusya ve Türkiye birbiri ile karşı karşıya gelmemeli ve bir ittifak zemini yakalamalı. Libya bağlamında aslında pek çok sorunu çözebiliriz.
Ancak karşı karşıya gelirsek, kısa döngülerle uğraşırsak, emperyalizm kazanır. Sadece Libya değil, Suriye, Ürdün, Irak, Lübnan buralar da önemli. Hem ticari, hem siyasi hem askeri işbirliği yapılır. Çin’in Kuşak Yol projesinin önü açılır. Libya’daki işbirliği Suriye’deki işbirliğinin önünü açar. Aynı şekilde Suriye’deki, Astana’daki tecrübeler de Libya’ya taşınabilir. Sorunlar bir kenara koyulur, çözülebilecek sorunlara odaklanılır. Olması gereken şey bu. Türkiye artık klasik eski paktlara bağlı kalmaya çalışmamalı, menfaatleri ne yöndeyse o yönde hareket etmeli.