Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, uçuşa yasak bölge talebini Aydınlık’a değerlendirdi.

İdlib sahasında uçuşa yasak bölge olmasının mümkün olmadığını belirten Karataş, “Uçuşa yasak bölge için BM kararı gerekiyor. Suriye krizi başladığında çok önceden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir talebi olmuştu. Buna Amerika da sıcak bakmamıştı. İdlib gibi bir sahada şu an uçuşa yasak bölge istemek ‘Rusya uçmasın’ demek. Böyle bir şeyi zaten Rusya da kabul etmez. Bu teklif uygulanabilir bir teklif olmadığı gibi şu saatten sonra da mümkün değil.”

Sahadaki birliklere nasıl hava desteği sağlandığı ile ilgili Karataş şu bilgileri verdi:

“Şu an İdlib sahasında SİHA’lar uçuşuyor ve hedeflerini vuruyor. Saha yasak olmasına rağmen birliklerimizin desteğinin büyük ölçüde SİHA’larla sağlandığı gözüküyor. Rusya ile karşı karşıya gelmemek için şu an F16’lar kullanılmıyor. Ama çok daha kritik bir durum olursa elbette F16’lar da kullanılır. Sahaya çok fazla asker yayıldı. Bunların yerlerini kontrol etmek kolay değil. Ancak belirgin hedeflere karşı F16’lar kullanılabilir. Önleme uçuşu yapılabilir. Yakın hava desteği sağlanabilir ki sahadaki birliklere moral olur.”

Rusya ile görüşmeler devam ettiği için o safhaya geçilmediğini belirten Karataş, “İş o noktaya gelir mi” sorusu üzerine şunları söyledi:

“Bunun bir sonraki adımını ki Türkiye’yi yönetenlerin açıklamalarını izleyerek söylüyorum, Türkiye’yi yönetenler de bilmiyorlar. Çünkü açıklamaların hiçbirinde ipe sapa gelir bir şey yok.” “Barış Pınarı Harekatı hep 3. harekat olarak anlatıldı. Aslında İdlib 3. harekat. Barış Pınarı 4. harekat. Düğüm İdlib’de çözülecek. Daha önce de söylemiştim. Yetkili ağızlardan ‘Suriye’de yeni Anayasa yapılana ve Esad yönetimi değişene kadar buradayız. ABD, Rusya çıksın biz de çıkarız’ açıklamaları yapıldı. Mültecileri korumak için İdlib’de kaldığımız söyleniyor ama esas İhvancı kafası. Ama bu kafayla burada kalmaya devam ederseniz sizi orada bırakmazlar.” “Bir değer konu da sahaya yansıyan Halep. Şimdi yolun kapanması (M4 ve M5) Halep’in tekrar kuşatma altına girmesi anlamına geliyor. O zaman siz Halep’i de mi almak istiyorsunuz. Ayrılıkçı güçlerle Halep’i de alarak bu bölgeden daha fazla baskı mı uygulamak istiyorsunuz? Özetle İdlib’de uygulanan politikalar yanlış.”