Ekonomist Enis Musluoğlu, Londra merkezli üç bankanın Türk lirasına yönelik tasarruflarını Türkiye'nin elini zayıflatmaya yönelik finansal hareketler olarak yorumladı. Ulusal Kanal'da Ufuk Akkaya'nın sorularını cevaplandıran Enis Musluoğlu, Londra merkezli bu tür hareketlerin daha önce de görüldüğünü anımsattı. "Türkiye'nin en yumuşak karnı ekonomik derinliliğinin az olması yani dünya ile kıyaslandığında derin olmaması. 45 milyar dolarlık hareketle döviz hareketini yapabiliyorlar" diyen ekonomist Musluoğlu, "Türkiye şu anda eksen kayması var. Dünya yeniden şekilleniyor. Birinci Dünya Savaşı kömür, İkinci Dünya Savaşı petrol, yaşadığımız üçüncü dünya savaşı petrol sonrası dönem için... Türkiye bu anlamda elinde önemli avantajları olan bir ülke. Doğu Akdeniz, Kıbrıs vs. pazarlıkları yapılıyor" diye konuştu.

BDDK, DOĞRU BİR HAREKET YAPTI

Finansal hareketlerin arka planında yatan nedenin bu konular olduğunu ifade eden Musluoğlu, şunları söyledi: "Buralarda Türkiye'nin elini zayıflatmaya yönelik finansal hareketler. Bunlar arbitraj karı (fiyat farklarından yararlanmak amacıyla para, kıymetli maden, tahvil ve hisse senedi alıp satma işlemi) adı altında yapılıyor. SWAP işlemleri belli bir dönemde belli ürünlerin, paraların belli bir süre için kiralanmasıdır. Ellerinde TL olmadan bunlar dolar satın aldılar. Ödeme tarihi gelince aldıklar kadar ellerinde TL olmayınca temerrüde düştüler. BDDK doğru bir hareket yaparak işlem yasağı getirdi. Sonra ödediler ve işlem yasağı kalktı. O bile enteresan. Bir mevzuatı yerine getirememe bile göze alınıyor. Diyelim 5 milyar dolar alacaksa bunun karşılığı bellidir. BDDK tavrını ortaya koyunca uluslararası mevzuat gereği açığa düştükleri için.... Daha önce de yaptılar bunlar."

SON BİR AYDAKİ SUNİ GÜNDEME DİKKAT

Bu kurumların küresel sermayeyi temsil ettiklerini dile getiren Musluoğlu, Akkaya'nın "Bu operasyonun hedefi nedir?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Son bir aydır gündemde olanlara bakarsanız; önce bir darbe söylentisi geldi, erken seçim sözleri geldi, bu finansal durum meydana geldi ve dolar 7.26'nın üzerine çıktı. Siz bir istikrarsızlık yaratırsanız erken seçime götürebilirsiniz."

EKONOMİNİN KOZMİK ODALARINA GİRERLER

IMF'nin mütemadiyen tek seçenek olarak öne sürülmesine ilişkin yorumları da değerlendiren ekonomist Musluoğlu, bunun sakıncalarını ise şöyle ifade etti: "IMF dünyanın en ucuz maliyetli parasını verir ama bunu verirken kendi denetlemelerini koyar. O paranın nasıl kullandığının onayını verecek olan kendi sistemini getirir. Ekonomik anlamda kozmik odaya IMF heyetini yerleştirir. Bu daha evvel yapıldı, ciddi sıkıntıları yaşandı. Bu çok önemli bir şeydir; IMF ile borcu sıfırlamak bir devlet aklıdır. Londra'daki siyasi amaç da; ticari kar gibi gösterilse de, arkasında başka planlar olduğu görülüyor. Muhalefetin de 'bunu niye almıyorsunuz' demesi tamamen samimiyetten uzaktır. En az bizler kadar bu konuları biliyorlardır. Nasıl bir denetim geleceği, ekonomik kozmik odalara girileceğini... İyi niyetli bir yaklaşım değil.

KARŞILIKSIZ PARAYI NEDEN REZERV TUTUYORUZ?

Türkiye'nin rezerv kullanımında bir devlet aklı olduğunu anlatan ekonomist Enis Musluoğlu, şu sorgulamayı yaptı: "Şunu düşünmek lazım; başka bir ülkeye ait para biriminin kendi ülkemizde rezerv para olarak kabul edilmesini ya da edilmemesini tartışmak lazım. Bu oyunun da sistemin de dışına çıkıp, çıkmamak değik. Bu tür saldırılar yapılacaktır yine ama doların rezerv para olması dünyada bu kadar sorgulanırken ve 1'e 2.5 açık (ABD'nin ulusal gelirine oranlar borcuna dikkat çekiliyor) varken ve karşılıksız basılan bir paranın ülkenizde rezerv olarak tutulması, bunun uluslararası ticarete konu diye sunulması... Bu ülkeye yazık olmasıdır."

SALDIRILAR NEDEN YAPILIYOR?

Türkiye'nin rezervlerinin düşüklüğüne ilişkin tartışmalara da farklı bir bakış açısı getiren Musluoğlu, "Neye göre düşük? Teknik anlamda soruyorsanız; borçlar çevrilebilir bir sorun da yaşanmıyor" dedi. Dünyada rezerv olarak dolar tutmayacağını açıklayan birçok liderin başına gelen trajik örnekleri hatırlatan Musluoğlu, "Türkiye artık ABD'nin nereye doğru evrileceğini, nasıl sıkıntıya girdiğini görebildiği noktada kendi milli hamlelerini yapıyor. Bu anlamda kendi bölgesinde veya diğer devletlerle ortak para birimi ve ticaretin bunlarla yapıldığını görebiliriz. Doların rezerv olarak kabul edilmesi bile ayrı bir tartışma konusu olmalı. Karşılıksız bir para birimini neden rezerv kabul edeyim. Aldığınız borçları ödeyip çevirebileceksiniz ki, bu var. Geri kalanı neden... Finansal saldırıların neden yapılmadığını sorgulamak lazım."