Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni ekonomi politikasına inandığını, ekonominin şimdi iki sihirli dokunuşa ihtiyacı olduğunu belirtti. Bakın Selvi'ye göre o "iki sihirli dokunuş" ne?
"Dövizin ve fiyatların hızla yükseldiği dönemde AK Parti grubunda bir durgunluk vardı. 1 Aralık’taki grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ekonomi politikası hakkında açıklamalar yapmıştı.
Grup toplantısından sonraki kısa süreli sohbetimiz sırasında ise “Milletvekillerine bilgi vermeniz iyi oldu. Milletvekillerinin bilgilendirilmeye ihtiyacı vardı” demiştik.
Ekonomiyle ilgili kararların devreye girmesinden sonra gözlemlerde bulunmak için Meclis’teydik. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer birlikte geldiler. Etraflarında kalabalık bir heyet vardı. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ise Meclis’e adım attığı anda sorularla karşılandı. Muş, fiyatlarda gerileme beklediklerini söyledi. Sanıyorum sadece beklemiyor, o yönde çabaları da var.
MİLLETVEKİLLERİNİN MORALİ
Pandemi sürecinde Meclis’e gelişi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karşılamada sadece grup başkanvekilleri ve genel başkan yardımcılarından sayılı isimler yer alıyor. Ancak dün Erdoğan, kalabalık bir grupla Meclis’e giriş yaptı. Dünkü grup toplantısının havası da farklıydı. Dövizin yükseldiği sırada durgun olan milletvekillerinin morali, doların düşmeye başlamasıyla birlikte yükselmişti. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının sık sık alkışlarla kesilmesinden anlamak mümkündü. Erdoğan’ın konuşmasının bir yerinde milletvekilleri ayağa kalkarak uzun süre alkışladılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup konuşmalarına genellikle o hafta içinde yaptığı çok önemli yurtiçi ya da yurtdışı temasları hakkında bilgi vererek başlıyor. Ama bu kez farklı bir şey yaptı. Konuşmasına doğrudan ekonomiyle başladı. Yeni ekonomi politikasına şöyle bir değindi geçti. Öyle ki her konuşmasında altını çizme gereği duyduğu, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezine dahi değinmedi. Ayrıntılı bir şekilde dövizin düşmesini sağlayan yeni ekonomi kararlarını anlattı. Geleceğe dair umutlu bir konuşma yaptı. (...) “Dün açıkladığımız program hamdolsun amacına ulaşmıştır. Milletimiz bu programdaki tedbirleri ve kararlı duruşumuzu takdirle karşılamış, benimsemiş, piyasalar da buna uygun adımları atmıştır” dedi.
Daha önceki konuşmasında değindiği için OHAL iddialarına, Kontrollü Kambiyo Rejimi’ne geçileceği yönündeki safsatalara değinmedi ama serbest piyasa kurallarından vazgeçilmeyeceğinin altını çizdi.
UMUTLUYDU, UMUT VERDİ
Grup konuşmasını izlerken, Meclis’e geliş gidişi sırasında milletvekilleriyle diyaloglarını takip ederken bir nokta gözümden kaçmadı. Erdoğan yeni programa inanmış. Yeni programdan umutlu. O nedenle umutlu konuştu. Umut verdi. Milletvekillerinin morali yükseldi. Şimdi sıra piyasaların ve halkımızın moralinin yükselmesinde.
Ekonominin şimdi iki sihirli dokunuşa ihtiyacı var: Biri güvense diğeri moral..."