Diyarbakır Anneleri'ne destek verdikleri için Eğitimİş'ten ihraç edilen öğretmenler kararı Ulusal Kanal'a değerlendirdi.
İhraç edilen öğretmenler, verdikleri desteğin sonucu ihraç edilmelerini; Balyoz ve Ergenekon sürecinde yaşananlara benzetti. Yargı sürecine başvuracaklarını ve umutsuz olmadıklarını belirten öğretmenler, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Öğretmenlerin açıklamaları şöyle:
"Hiçbir arkadaşımız umutsuz değil çünkü biz, Diyarbakır'da çocukları kaçırılan anaların yanında durduk.
Biz bugün aynı düşüncedeyiz yarın da olacağız.Yargıya başvuruda bulunduk.
Burada hukuk yok, burada siyasi karar var. Bu karar yerle bir olacak. Biz, dün değil, bundan önce de buradaydık, buradayız, burada olacağız. Bizi hiçbir güç emperyalizme karşı savaşta geri durduramaz.
Eğitimİş'in vicdanı bu değil, bu kararın tabanı yansıtmadığını delegelerin buna karar verdiğini söylüyorlar. Emperyalizmden çocuğunu istiyor. Biz aynı zamanda anneyiz ve öğretmeniz ben çocukların dağdan inip eğitim görmesini istiyorum. Durmak yok devam edeceğiz.
Eğitimİş'in tüzüğü burada olduğu sürece biz bunu sürdüreceğiz. Bu hukuksuzluk bu adaletsizlik eninde sonunda yargıdan dönecek.
Eğitimİş'te yıllarca emeği geçmiş birisi olarak söylüyorum. Biz haklıyız, biz kazanacağız, biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız. Bu karara imza atanlar ne bırakacaklar bunu merak ediyoruz.
Bizim Diyarbakır Annelerini desteklememiz bize karşı alınmış bir karar değil Türk milletine karşı alınmış bir karar. Birilerini sevindiriyor.
Eğitimİş'in aldığı bu karar kimleri sevindiriyor bu ülkede? Türkİş Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da PKK'nın hedefi olmuştu.
Bizde PKK'ya karşı yaptığımız bu eylem sonucu bu duruma geldik.
Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. Türkiye'de, emperyalizm, PKK, FETÖ kaybedecek biz kazanacağız.
Bu kararla daha da bilendik. Eğitim İş, bu kararla çok büyük bir hata yapmıştır."