TEVFİK KADAN

Askeri etkileşimlerde son yıllarda en çok tartışılan kavramlardan ikisinin Erişim Engelleme (AntiAccess) ve Alan Engelleme (Area Aenial) olduğu söylenebilir. Nasıl ki tarihte atlı birlikler hendeklerle, demir kazıklarla belirli alanlardan uzak tutulduysa, ya da Birinci Dünya Savaşı’nda dikenli teller, İkinci Dünya Savaşı’nda beton bariyerler kullanılarak tanklar durdurulduysa, bugün de düşmanın kara, deniz ve ulusal hava sahasına girmesini engellemek için bir takım önlemler alınıyor. Gelişen harp teknolojisiyle birlikte bu önleme, radar istasyonları, elektronik harp kabiliyetleri ve silah sistemleri kullanılarak çok boyutlu yapılıyor. Türkiye'nin de önündeki tehditleri değerlendirerek benzer bir kalkanı Ege'de kurmaya başladığı değerlendiriliyor.

4 İZLEME MERKEZİ 12 RADAR İSTASYONU

Söz konusu tahminlere yol açan gelişme ise Türkiye'nin Ege, Marmara ve Batı Karadeniz kıyılarına 4 izleme merkezi ile 12 radar istasyonu konuşlandırması oldu. 

HAVELSAN’ın geliştirdiği tamamen yerli Sahil Gözetleme Radar Sistemi, şimdilerde Türk karasularında kuş uçurmuyor. İnsan kaçakçılığı, sınır ihlalleri gibi yasadışı tüm hareketler ve deniz trafiği, bu insansız gözcülerin radarına takılıyor. Sistem, denizlerdeki yasadışı hareketleri tespit edip hızlı müdahalede etkin rol oynuyor. Tespit ve teşhis işlemi, sahillerde kurulan insansız radar istasyonları ile bu istasyonlarda konuşlu radarlar ve elektro optik algılayıcılarla sağlanıyor. Üstelik toplanan veriler anlık olarak Ankara’daki Harekat Merkezi'ne aktarılıyor. Proje tamamlandığında ise devletin tüm ilgili kurumlarının bu sistemden faydalanabilmesi öngörülüyor.

280 KİLOMETRELİK DUVAR

Yunanistan ise bu projenin önümüzdeki dönemde kara konuşlu ATMACA füzeleri ile bağlanacağını ve bir A2/AD sahası oluşturulacağını düşünüyor. Yunan askeri sitesi Pentapostagma, gelişmeyle ilgili şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Türk basını, Küçük Asya'da kıyı şeridi boyunca gözetleme ve erken tespit radarları kurulduğunu duyuruyor. Bu radarların tümü, yakında kara konuşlu mobil ATMACA füzeleri ile bağlanacak ve bir ağ oluşturulacaktır. Bu, Türklerin ülkemizi hedef alma girişiminde, Küçük Asya kıyılarından Doğu Ege adalarına kadar 280 kilometrelik bir deniz alanını kapatması anlamına gelir. Türklerin amacı Ege'de bir 'Erişim Engelleme' alanı oluşturmaktır. Dolayısıyla Ankara'nın ATMACA'lar ile ara bağlantılar kuracağı uzun menzilli bir radar kompleksi oluşturması, Ege adalarına ve Yunan savaş gemilerine karşı yeni ve önemli sorunlar ortaya çıkarıyor.”

SÜRPRİZ SALDIRI

Pentapostagma, Atina'nın elinde ise Türk savaş gemilerinin Ege'deki hareketini kısıtlamak için MM40 Exocet Block II füzeleri bulunduğunu kaydediyor. Gazeteye göre; “Adalara konuşlandırılmış kara tabanlı Exocet MM40 BlockII/III füzeleri ile donatılmış Super Vita rampaları, Türk gemilerini rıhtıma hapsedecek ve limandan çıkışlarını engellemek için müthiş bir olanak sağlayacak. Fakat bunu bilen Türkler, adalara yönelik bir amfibi harekata girişmeyecektir. Çünkü bir deniz ablukası sağlanmadan köprübaşı oluşturulması oldukça güçtür. Bu nedenle Türklerin böyle bir senaryoda yapabileceği tek şey, kıyı konuşlu füze sistemleri, toplar ve havanlarla birlikte düzinelerce adamıza sürpriz bir saldırı düzenlemek olacaktır.”

İzmirAtina arasındaki kuş uçuşu mesafe 283 kilometre.

KARA ATMACA'LAR HAZIR

Yunanistan'ın korkulu rüyası haline gelen kara konuşlu ATMACA füzeleri, hakikatten de Türkiye’ye Harpoon, Exocet ve Kh35 gibi füzelerden daha üstün kabiliyetler kazandırıyor. 2 Temmuz 2022'de Sinop'ta ilk kez Mobil Güdümlü Mermi Sistemi'nden denizdeki bir hedefe ateşlenen ATMACA, test atışını başarıyla tamamladı. Her türlü hava şartında kullanılabilen ATMACA, karşı tedbirlere dayanıklılığı; hedef güncelleme, yeniden saldırı ve görev iptal yeteneklerini de bünyesinde barındırıyor. Bunlarla birlikte ileri görev planlama sistemi (3D routing) sayesinde sabit ve hareketli hedeflere karşı etkili olabiliyor. Küresel Konumlama Sistemi (KKS), Ataletsel Ölçüm Birimi (AÖB), Barometrik Altimetre ve Radar Altimetre alt sistemlerini kullanarak hedefine doğru yol alan ATMACA, hedefini yüksek doğrulukla bulabilmek için aktif radar arayıcısını kullanıyor. 280 kilometre menzilli kara ATMACA'nın 2025 yılında envantere girmesi hedefleniyor.

MOSKOVA DERSİ

Kıyı savunma sistemleri; özellikle RusyaUkrayna Savaşı’nda Moskova kruvazörünün kara konuşlu Neptune füzeleriyle batırılmasından sonra, günümüz savaş ortamında dikkat çekmeye başladı. Türkiye'nin de Ege'den gelecek bir saldırıya da kara konuşlu sistemlere önem verdiği görülüyor. Fakat kusursuz bir A2/AD için atılması gereken çok fazla adım bulunuyor. Bunların içinde kara, hava, su üstü ve su altı platformları, çok katmanlı hava savunma sistemleri, balistik, gemisavar ve seyir füzeleri, uzun menzilli ve çok namlulu topçu sistemleri, deniz mayınları gibi geniş perspektifte yetenekler yer alıyor. Türkiye'nin ise bu platform ve sistemleri üretmedeki milli kabiliyetleri her geçen gün artıyor.

 

UZUN UFUK PROJESİ

Türk Deniz Kuvvetleri, daha 1991 yılında Ege'deki durumsal farkındalığı artırmak için Uzun Ufuk Projesi'nin temelini atmıştı. Proje kapsamında Ege kıyılarına 5 adet Suricate2000 Mk2 Kıyı Gözetleme Radarı, 3 adet de DR3000 RadarElektronik Destek Sistemi [RESM] konuşlandırıldı. Sistem ile elde edilen veriler Tanımlanmış Deniz Resmi (TDR) oluşturulmasına katkı sunuyor ve bilgiler harekât merkezleri ile denizdeki birliklere gönderiliyor. Askeri uzmanlar, Uzun Ufuk'tan deniz gözetleme ve karakol uçakları ile İHA/SAHA'lara ve denizaltılara da hedef bilgisi aktarıldığını belirtiyor. Önümüzdeki dönemde yeni platformların da Uzun Ufuk ve Sahil Gözetleme Radar Sistemi gibi sistemlerle entegre edileceği ve bütünleşik bir harp kabiliyetinin hedeflendiği bildiriliyor.

Aydınlık