'da yaşayan bir kişi,  tarafından cep telefonuna gönderilen şifre ile maske almak için gittiği eczanede yaşananları, 5 Mayıs'ta  platformu Facebook'ta paylaştı. Eczane çalışanlarının eleştirildiği paylaşımda, "Sağlık Bakanlığı'ndan gönderilen şifre ile Erzurum Cumhuriyet Caddesi'ndeki eczaneye gittim. Kutuyu açtı, çıplak elleriyle maskeleri tek tek sayıp, o şekilde bana uzattı. Yaptığının doğru olmadığını söylediğimde, 'Bize böyle gönderiyorlar. Eldiven taksam daha kötü olur' diyerek, bu işi istemeden yaptığını belirten ifadeler kullandı. Hiç kimse devletin yaptığı bu işleri sıradanlaştıramaz ve insanlara bu şekilde davranamaz. Ben şimdi 1 TL'lik maskeyi, 20 TL'ye satamadığı için zoruna gidiyor desem ön yargılı mı davranmış olurum?" ifadeleri yer aldı.


'3'E ALIP, 20'YE SATTILAR'
Paylaşımın altına iş insanı  da, "Bilakis 12'den vurmuş olursun hocam. Biraz amiyane olacak. Anadolu'da derler ki; 'İti, öldürene sürdüreceksin.' Eczaneler bu kalpazanlığı bir ay yaptılar. 3'e alıp, 20'ye sattılar. Devletim onlara bu işi vermiş, az bile yapmış. Ben olsam bunlara dikiş makinası aldırıp, maskeleri de bedava yaptırırdım" yorumunu yaptı.


MAHKEME 7 BİN 500 TL TAZMİNATA HÜKMETTİ
Eczacıların tepkisine neden olan paylaşım ve yorum üzerine Erzurum 13'üncü Bölge Eczacı Odası Başkanlığı, yargı yoluna gitti. Oda, iş insanı İbrahim Gözütok hakkında 2'nci 'ne 10 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı. 13'üncü Bölge Eczacı Odası Başkanlığı'nı haklı bulan Asliye Hukuk Mahkemesi, Gözütok'un 7 bin 500 TL tazminat ödemesini kararlaştırdı. Ayrıca Gözütok'un yaptığı yorumun da kaldırılmasına karar verildi.



'PANDEMİ DÖNEMİ SUİSTİMAL EDİLDİ'
2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Koçer Baltacı tarafından hazırlanan da, 'kalpazan' kelimesinin anlamına yer verildi. Kalpazan kelimesinin Arapça'dan Türkçe'ye geçtiğine değinilen kararda, şu görüşlere yer verildi:
"TDK'ye göre kalpazan kelimesinin anlamı şu şekildedir: Sahte para basan veya piyasaya süren kimse. Yalan ve hile ile iş gören kimse anlamına gelmektedir. Davalı, ülkemizde son 1 yıldır yaşanan pandemi döneminde yaşananlara ve bazı eczanelerin bu durumu suistimal etmelerine karşı eleştirisini dile getirmek istemiştir. Bu hususta eleştiri de bulunurken bir atasözünden faydalanmış ve aynı zamanda 'kalpazan' kelimesini kullanmıştır. Ancak her ne kadar gerek maske fiyatı gerek ise dezenfektan ya da bazı vitaminlerin fiyatları noktasında bazı eczaneler tarafından yaşanan pandemi dönemi suistimal edilmiş ise de bu aynı eylemi tüm eczanelerin yaptığı anlamına gelmemektedir. Kaldı ki öyle bile olsa, bu husus hakkında ifade özgürlüğü kapsamında eleştiride bulunurken eleştiri sınırları içerisinde kalınmalı, hakaret ya da suç teşkil eden eylem ve söylemlerde bulunulmaması gerekmektedir. Aksi halde kanunlar ile güvence altına alınan kişilik haklarına saldırı teşkil edecektir. Yine aynı şekilde pandemi dönemini suistimal eden eczanelerin acı bir biçimde delilleri ile gösterilerek eleştiride bulunulması yerine tüm eczacıları kapsayacak şekilde ifadelerde bulunmak, görevini fedakârlıklar ile sürdüren, virüs ile temaslı kişiler ile sağlık çalışanlarından sonra en fazla temas eden ve risk taşıyan eczaneleri rencide edecektir. Eczaneler dışında da pandemi dönemini suistimal ederek haksız gelir elde eden sektörler bulunmaktadır. Toplum olarak tüm sektörlerde suistimal eden kişi, kurum ya da kuruluşlar ile ilgili gerekli yasal süreçlerin başlatılması için ilgili kolluk kuvvetlerine ihbar ve şikâyette bulunmak ve bunları eleştiri sınırları içerisinde kalacak kişilik haklarına saldırı teşkil etmeyecek şekilde teşhir etmek ne kadar görevimiz ise aynı zamanda fedakarlıklar ile hizmet eden kişi, kurum ve kuruluşlara sahip çıkmak da sağlıklı bir toplum oluşturmak için en önemli görevlerimizden birisidir. Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, davalının, davacının temsil ettiği eczanelere karşı kullandığı 'kalpazan' kelimesi kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olup bu paylaşımını da herkesin görebileceği bir sosyal medya platformunda yapmış, bu paylaşımın kendisine ait olduğunu da kabul etmiş olup Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında yer aldığı üzere sebepsiz zenginleşme teşkil etmeyecek mahiyette davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik hüküm kurulmuştur."