Oktay Yıldırım

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e verdiği destekle gündeme gelen Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Kurucu Genel Başkanı E. Tümg. Osman Pamukoğlu ile, gündemdeki konuları konuştuk. İki bölüm halinde yayımlayacağımız söyleşinin ilk bölümünde Pamukoğlu, PKK ve güvenlik konularına değindi. Pamukoğlu, PKK’ya karşı verilen mücadelede en önemli yöntemin sabit birliklerle değil, yüksek mücadele ruhuna sahip özel eğitilmiş hareketli birliklerle olacağını belirtti. Pamukoğlu sorularımıza şu yanıtları verdi:

| Bizi evinizde kabul ettiğiniz için, misafirperverliğinize çok teşekkür ediyoruz. Kamuoyu Osman Pamukoğlu’nun kim olduğunu biliyor, tanıyor. Özel bir soru ile başlamak istiyorum: Askerlik hayatınızı özlüyor musunuz?

| Osman Pamukoğlu: Türkiye’de veya hemen çevremizdeki bölgelerde ve coğrafyalarda olup biteni görüp bunun yüksek bir siyasi ve askeri strateji ihtiyacı olduğunu gördüğüm zaman; ‘Bu işler öyle değil şöyle yapılmalıdır’ şekliyle elbette askerlik ve savaş sanatına geri dönüyorum. Yeniden üniforma giymek asla aklıma gelmiyor. Ama askeri liseleri, harp okullarını, harp akademilerini kapatırsanız, ne yaptığı tam belli olmaz bir düzene getirirseniz, bu beni 11 yaşından beri 43 yıl üniforma giymiş birisi olarak ister istemez askeri meselenin içine çeker.

Askerlikte çok değişik bir ruh haleti ve zihin yapısı var, o duygu toplumda yok. Toplum duyguları, düşünceleri, kültürleri itibariyle parçalı, eğitim ve sosyal tabakalar olarak bölünmüş. Ordu ise yüz bin kişinin tek kişi gibi hareket edebildiği bir yer. Yumruk gibi...

Ordu bana göre yüksek bir ruh gücüdür. Savaşa bile silahlardan önce kesinlikle bu ruhu götüreceksiniz. Bu ruh savaşa girmeden siz silahlarla zafer elde edemezsiniz. Bu Türk Ordusu için de bütün dünya orduları için de böyledir.

TERÖRLE MÜCADELE ANLAYIŞIMIZ YANLIŞTI

| Siz emekli olalı 15 sene oldu. Belgeseller yaptınız, TV programlarına çıktınız ve terörle mücadele yöntemi hakkında bir şeyler anlattınız. Neden? Hangi ihtiyacı gördünüz de bunları anlattınız?

| Pamukoğlu: Emekli olduktan sonra “Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok” isimli bir kitap yazdım. Bu kitap Türkiye’de sansasyon yarattı. 16 hafta 1. sırada kaldı. Sonra ikiye düştü, üçüncü sıraya düştü böyle devam etti. İlk basımı 168 bin sattı. İnkılap Yayınları yüzbinler sattı. Elimdeki raporlara göre 384 bin de korsanı var. O kitap bizim yapabildiklerimizi ve yapamadıklarımızı anlatıyor. Rahmetli İlhan Selçuk köşesinde “Osman Pamukoğlu’nun kitabı edebiyatın bütün türlerine posta koyar” diye yazdı. “Unutulanlar dışında Yeni Bir Şey Yok” anı kitabı değil, bir günlüktü.

90’lı yıllar en yoğun dönem, yani kan gövdeyi götürüyor tabiri caizse, o zaman gittik. Herkes üslerde, karakollarda tertiplenmiş duruyor, kıpırdamıyor. Sen de oradaydın, öyle değil miydi? Bu düzen hareketli muharebelere veya gayrinizami harbe uygun değil. PKK bölücü, PKK terörist ne dersen de, ama bunun bir silahlı örgütlenmesi, belli taktik ve teknikleri var. Bu taktik ve teknikler bizim hareket etmemizi gerektiriyor. Jandarma Genenel Komutanına her geldiğinde söyledim, “Şu karakolları kaldıralım komutanım” diye. Ama işte “Hudut Mevzuatı var” diyor, işte “Karakolların durması lazım” diyor. Ben hiçbir karakolun kaçakçıları durdurduğunu görmedim. Hakkâri’de 44 karakol vardı kaçakçılık gene devam ediyordu. Yani kaçakçı bilmiyor mu senin yerini? Onun babası da kaçakçı, dedesi de ... İran’dan ve Irak’tan geliyor. Yıllardır yapıyor bu işi, senin dibine mi gelecek?

“Unutulanlar dışında Yeni Bir Şey Yok” kitabı, mevcut siyasi ve askeri düzenle, PKK’yı ortadan kaldırmak mümkün değil” diyor.

DURAN ÖLÜR HAREKET EDECEKSİN

| Aslında siz benim bir sonraki soruma ben sormadan geçmiş oldunuz. Ben size Türk Ordusu’nun terörle mücadele anlayışını soracaktım, buyurun devam edelim.

| Pamukoğlu: Hareket edeceksiniz. Duran ölür. Bu bir. İkincisi, sizi dağlar, taşlar, kuşlar, fareler, varsa yılanlar, ağaçlar her şey izliyor Yahu rüzgâr bile sizi izliyor derdim. Sizi kimsenin görmemesi için yapılacak tek şey var, bütün hareket gece olacak.

Ben de orada 26 ay kaldım, 8 bin subayastsubay 55 bin askere komuta ettim. Her zaman şunu söyledim; kalabalığın, hiçbir kıymeti yok. Birlikler küçük ve hareketli olacak. Ege’den Trakya’dan tabur getirmişsin ama bunlar klasik taburlar. Erlerin ve subayastsubayın dağcılık, gayrinizami muharebe eğitimi yok.

Reklamdan sonra devam ediyor 

Osman%20Pa%C5%9Fa%20G%C3%BCneydo%C4%9Fu%E2%80%99da
Osman Paşa Güneydoğu’da

Mesela, ilk başlangıçta 3. Ordu bölgesinden Hakkâri bölgesine alaylar gelmiş. Çadırlı ordugâh kurmuşlar. PKK bunların telsizlerini bile çalmıştı, Hakurk kampında bulduk. Ben bu kitapta 93 harbinde olduğu gibi başımıza gelenleri yazdım.

| Mehmet Arif Bey’in.

| Pamukoğlu: Mehmet Arif Bey’in bravo evet. Bir şey yazmamız lazımdı. Askeri tarihçiler anılara ihtiyatla yaklaşır. Tarihçilerin en çok sevdiği ceridelerdir, günlüklerdir. Benim kitap da günlüklerden oluşuyor. Başçavuş, uzman, binbaşı kimden bahsediyorsam onların adı soyadı vardır kitapta. Yer vardır, gün ve saat bellidir. Tarihçi buna dikkat eder, anılara ise öyle bakmaz. Bütün ordular harp ceridesi tutar, biz de tuttuk.

PKK 13 BİNDEN 56 BİNLERE DÜŞTÜ

| Sizce Türk ordusunun terörle mücadele anlayışında o günden bugüne değişen, gelişen neler var?

| Pamukoğlu: O kitapta yabancı basın da vardır. Avrupa ülkeleri ve Amerikan istihbaratına göre bölgenin genelinde o yıllardaki terörist sayısı 13 bin civarında değerlendiriliyor. PKK bir kitap yazdı, beşinci kongreden sonra. “Ordu Kılavuzu” diye... Hakkari’de nerelerde darbe yediler, kaç kişi kaybettiler, rakamları biraz düşürerek yazıyorlar tabii... Karayılan yazıyor “Bir Savaşın Anatomisi” diye. Bütün istihbarat örgütleri yazdı “13 binlerden 56 binlere düştü PKK” diye. Çünkü 25 kez Kuzey Irak Harekatı yapıldı. Zannediyorum 1992’de sen de oradaydın. 21 kere de biz Kuzey Irak’a Dağ Komdo Tugayı olarak taarruz ettik. Bazen 300 kişi, bazen bin kişi bazen de beş bin kişi olarak. beş bin bile az ama Hakurk dev bir kamp alanı, içinde beş tane PKK kampı var. Bir general için asimetrik savaşta 76 kilometre alanda taburlarını parçalayarak muharebeye sokmak nasıl bir şey sen çok rahat hayal edebilirsin Oktay. Bir günde otuz iki yerde çarpışma olur mu? Çarpışma demek, adamları buldunuz demek.

YASAK KİTAPLARI OKUDUM

Herkes şu sıkıntıyı çeker, “Efendim bunları bulamıyoruz.” En yadırgadığım ve asla kabul etmediğim şey. Ne demek bulamadık. Bir yerlerde yürüyorsun adam seni görüyor. Kabul etmez ki, muharebeyi.

Mesela, 70’li yıllarda gerillaya ait kitaplar vardı, bilir bizim kuşak. Bunların hepsi yasaktır okuyamazsın. Bunların hepsi bende var. Ben gayrinizami harple ilgili kitaplar yazdım. Ama o kitaplar olmasaydı yazamazdım. Sen bunu orduna öğreteceksin. Yeri geldiğinde gerilla olacaksın. Scorzali gibi, Mussolini’yi dağın başından alıp Berlin’e götüren adam gibi olacaksın. Bizim bütün olayımız şuydu: NATO, işte Varşova Paktı ülkeleri, Sovyetler nereden gelir, Balkanlar Bulgaristan’dan gelince bunları Trakya’da nasıl karşılarız falan. Sovyetler’i Kars’ta, Erzurum’da nasıl karşılarız plânları.

NATO İLE BİRLİKTE BU İŞLER OLMAZ

| NATO’ya göre yapılanmış bir ordu ile bu işler olmaz mı diyorsunuz?

| Pamukoğlu: Evet, çünkü bu klasik. Olmadığını zaten gördük. NATO’da işler kötü gittiği zaman zaten Türk ordusunu destekleyecek olan NATO müttefiklerine göre plân yapılmış. 1984’te PKK’ya hazırlandığın için bunu 60’larda 70’lerde yapman lazım. Mesela eskiden Güneydoğu’da bir sürü alay vardı. O alayların hepsi kalktı, jandarma oldu. Orada belli kuvvetler olmadan olmaz.

Oradaki birliklere bölgenin coğrafyasını öğretmen lazım. Diyelim, Oramar’da bir PKK grubunu sıkıştırdın. PKK’lı Oramar’dan nereye kaçacağını biliyor.

Hakkâri dağ komandoları da bu işi yapa yapa öğrendiler. Ama şimdi hiçbiri yok, gitti onlar. Yeni birliği getiriyorsun. Adamlar orada mesela Kandildeki kadro adamlar 30 yıldır bu işi yapıyorlar, aynı adamlar.

| Bant çözümleme: Orçun Göktürk

DEVAMI GELECEK