Düşmüşüz biz,
sevdaların en büyüğüne,
yüreğimizde tuz yüreğimiz deniz,
vurulmuşuz gözlerin mavisine
ve en derinine,
bakarken çakmak çakmak,
yanmışız biz birer meşale gibi o gözlerdeki ateşle,
aydınlanmışız ilk hedefimiz akdeniz,
dalgalanmışız,
dalgalanmışız
al bayrak gibi,
denizler gibi
coşmuşuz,
taşmışız biz
dağları, tepeleri aşmışız,
düşmüşüz yollarına istiklalin,
sevdasıdır bu yıldızla hilalin,
"düş"müşüz biz 1919'lardan gerçeğe uzanan,
Ve az kaldı bakacağız Kocatepe'den yine
akacağız İzmir'e akın akın,
güneşe doğru akacağız,
denize doğru,
umuda doğru akacağız!
Büyük bir düşüz biz,
yaşanmış en büyük gerçeğin bıraktığı iz,
yüreğimiz deniz,
kurumayız damla damla büyüttükçe yaşları,
tazelenecek nikahız,
bir erkek , bir kız,
bir hilal bir yıldız,
Kuvvacı şehitler gibi
gökyüzünden akarız
aktıkça damarda kan gürül gürül
ve kıpkırmızı...
büyük bir düşün
gerçeğe dönüşü,
kendine yabancılaşmış birer gerçeğiyiz!
Güneş Erkul