Atlantik Konseyi, 2021’e girmeden önce, 16 Aralık 2020 günü bir rapor yayınladı.[1] ‘2021 için fırsatlar ve riskler listesi’ adıyla yayınlanan raporun, riskler listesinin 10. sırasında Türkiye var. Türkiye’nin riskler listesinde olduğu raporun başlığı ise 'Yeni Osmanlıcı Türkiye daha da haydutlaşacak’.

Türkiye’yi CAATSA(ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) yaptırımlarıyla ‘hasım’ ilan eden ABD şimdi de ‘haydut’ ilan etmiş oldu. 

Türkiye, Atlantik Konseyi’nin riskler listesinde 10. sırada yer alıyor. Bunun Türkiye açısından hiçbir önemi yok. Fakat ABD, madem böyle bir liste hazırlattı, aşağıdaki şartları yerine getirirse Atlantik Konseyi’nin fırsatlar listesinde ilk sırada kendisine yer bulabilir. Eğer Doğu Akdeniz'den, Türkiye’den, Irak’tan, Suriye’den, Afganistan elini çekerse, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek için muhalefete destek vereceğim’ demekten vazgeçerse, PKK/PYD’yi beslemekten vazgeçerse, Büyükelçilikleri eliyle STK’lara fon dağıtmaktan vazgeçerse,  AB üzerinden sahte raporlarla, Türkiye karşıtı, kirli algı çalışmalarından vazgeçerse.

Atlantik Konseyi’ni Tanıyoruz

Atlantik Konseyi(The Atlantic Council)  ABD merkezli bir düşünce kuruluşu. 1961 yılında Washington’da kuruldu. Kuruluşundan bugüne Pentegon, ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA ile yakın ilişkiler içinde. Konsey ABD’nin gelecekteki stratejilerini belirleyen kuruluşlar arasında yer alıyor. ABD’nin stratejilerinin belirlendiği Atlantik Konseyi, bu kuruluşlardan en önemlileri arasında sayılabilir, devlet kurumu olarak da ele alınabilir. Öyle ki Atlantik Konseyi’nde çalışan yönetici ve uzmanların ciddi bir kısmı daha önce Pentagon, CIA, Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan kişilerden oluşuyor. 

Atlantik Konseyi’ni geçtiğimiz yıllarda Türkiye üzerine başarısız planlarıyla da tanıyoruz. 

Örneğin Büyük Ortadoğu Projesi haritası ‘Kanlı Sınırlar ve Daha İyi Bir Ortadoğu’ başlıklı makale Pentagon’un resmi yayın organı olan ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde 2006 yılında yayınlanmıştı. Aynı harita 15 Eylül 2006 yılında Roma'da bulunan NATO Savunma Koleji'nde Türk subaylara verilen askeri teknolojiler konulu seminerde Amerikalı emekli albay tarafından sergilendiğinde subaylarımız ile albay arasında tartışma yaşanmış ve subaylarımız salonu terk etmişti. 

Haritayı çizen ABD’li bir asker olan Albay Ralph Peters’di. Peters Atlantik Konseyi’nin bir yöneticisiydi.  

Peters çizdiği harita ile Türkiye’nin bölünerek Kürdistan adı altında İkinci İsrail Devleti’nin kurulmasının senaryolarını yapıyordu. Bugün baktığımızda o harita bir rüya olarak kaldı. Türkiye o haritayı bir daha önümüze gelmemek üzere gömdü. Atlantik Konseyi, yani ABD daha önce de başarısız oldu. 

 
‘2021 İçin Riskler ve Fırsatlar’

16 Aralık 2020’de yayınlanan liste Bush döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan Robert A. Manning ve daha önce CIA’de İstihbarat Dairesi Başkanlığı analisti olarak çalışmış Mathew J. Burrows tarafından hazırlanıyor.[2]

Riskler listesinin 10. sırasında Türkiye’ye yer veren Atlantik Konseyi, ‘Yeni Osmanlıcı Türkiye daha da haydutlaşacak’ başlığını kullanılıyor. Makalede Türkiye yayılmacı ilan ediliyor. Türkiye’nin Libya, Irak, Somali, Katar gibi ülkelere askeri müdahalede bulunduğunu ve asker konuşlandırdığı yazılıyor. Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S400 hava savunma sistemleri de Türkiye’nin haydutlaştığının göstergesi olarak sunuluyor. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Deniz Hukuku Sözleşmesini ihlal ettiği, Kıbrıs’ta provokasyonlar düzenlediği yalanları sıralanıyor. 

Özetle Türkiye’nin egemenliği alanında, enerji kaynakları ve güvenliği alanında, bölgemizin huzur ve güvenliği alanında attığı her adım, ABD’nin çıkarlarına ters düşen her adım ‘haydut’ tehditleriyle karşılık buluyor. 

• Bir kez daha gözüküyor ki Türkiye’ye yönelen tehditlerin merkezinde ABD var. 
  
  
• Türkiye Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla, PKK terör örgütünü temizledi, “Akdeniz’e açılan Kürt Koridoru”nu engelledi. ABD’ye en büyük darbeyi vurdu. 

• Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kararlı duruşu,  KKTC’yle güçlü işbirliği, Kıbrıs kalemizin ayakta kalmasını sağladı. 

• Azerbaycan’ın 30 yılı aşkındır işgal altındaki topraklarını Ermenistan’dan kurtarmasında Türkiye başat roller üstlendi. Türkiye ordusuyla devletiyle Azerbaycan’ın zaferini getirdi. O zafer Rusya işbirliğinin de önemini gösterdi. TürkiyeAzerbaycan, Karabağ’da Ermenistan kuvvetleriyle değil, ABD ile çarpıştı. O zaferle ABD’nin Kafkaslardaki en önemli ayağını kesmiş oldu.

• Türkiye Katar’a askeri üs kurarak ABD’nin Katar’a saldırmasının, Katar’ı emperyalist planlar içerisinde dizayn etmesinin önüne geçti. 
  
  
• Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de egemenliğini savunmasına, vatanımıza gelen tehditleri Libya gibi Katar gibi Karabağ gibi ön cephelerden karşılık vermesine, tedbirler almasına ABD’nin ve Batılı emperyalist ülkelerin rahatsızlık duyması kadar doğal bir durum yok. 

Atlantik Konseyi’nin riskler listesinde Türkiye’yi haydut ilan etmesi, CAATSA yaptırımları ve Biden’ın Türkiye’de muhalefeti destekleyeceğiz sözleri ABD’nin Türkiye karşıtı adımlarını artıracağının göstergeleridir. ABD, Türkiye’yi müttefik ülke olarak görmediğini hemen hemen bütün yayınlarında, strateji kuruluşlarıyla ifade etmektedir. 

 
Esas Haydut ABD’dir!

• ABD ve onun yörüngesinden emperyalist Batı haydutluğun gerçek temsilcileridir. 

• Doğu Akdeniz’de Libya’ya insanı yardım taşıyan Türk ticaret gemisine Yunan kaptan komutasındaki Alman fırkateyninin düzenlediği baskın haydutluktur.

• Yunanistan’ın kıta sahanlığını ABD’den aldığı kuvvetle, hukuksuzca 12 mile çıkarması haydutluktur.

• PKK/PYD’ye binlerce tır silah vererek Mehmetçiğe karşı savaştırmak haydutluktur. 

• DAEŞ terör örgütünü besleyip büyütmek, bombalarla Türkiye’nin Suriye’nin üzerine salmak haydutluktur.

• Libya’da sahte devrimlerle ve demokrasi hareketleriyle Kaddafi’yi linç ettirerek öldürmek haydutluktur.

• Azerbaycan topraklarını 30 yılı aşkındır Ermenistan eliyle işgal etmek, PKK’lı teröristleri AzerbaycanErmenistan savaşında Karabağ’a çekmek haydutluktur. 

• İran’lı General Kasım Süleymani’yi alçak bir suikastle şehit etmek haydutluktur.

• Türkiye’de muhalefeti desteklemeliyiz demek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı diktatör ilan ederek devirme planları yapmak haydutluktur.

• Afganistan’da Irak’ta Suriye’de yüzbinlerce insanı yerinden yurdundan etmek canına kıymak haydutluktur. 

• Haydutluğun tarihini yazan ABD’dir. ABD, haydutluğun kitabını yazmış devlettir. ABD’ye kaybettiren yine kendi haydutluğudur. Haydut ABD kaybetmektedir. Her haydut gibi kaybettiğini kabul etmemektedir.  

ABD haydutluğuna verilecek yanıt

ABD, haydutluğuna verilecek cevap bellidir. ABD on yıllardır, terör örgütleriyle, darbeleriyle, içerideki işbirlikçileriyle Türkiye’yi dizayn etmeye, Atlantik yörüngesinde tutmaya çalışıyor. Türkiye o yörüngeden çıktığı için önce düşman ilan etti, şimdi de haydut ilan ediyor. ABD’ye verilecek yanıt NATO’dan çıkmaktır, NATO’yu ülkemizde ve bölgemizde etkisiz hale getirmektir. İç cephede Türkiye’yi Atlantik planlarının içerisine çekmeye çalışan kuvvetleri bozguna uğratmaktır. ABD'nin tehditlerine karşı iç cepheyi güçlendirmektedir. 

ABD, Türkiye’yi haydut ilan ederken, NATO tatbikatlarında Türkiye on yıllardır düşman ülke ilan edilirken, halen,  ABD’den ve Batı’dan, demokrasi ve özgürlük mesajlarının arkasına saklanarak iktidar dilenenlerin başarı şansı sıfırdır. Haydut ABD’nin masasında bir takım planlar yapanların başarı şansı sıfırdır.

ABD Türkiye’yi haydut ilan ederek hangi yoldan döndürebilir ve hangi güçle bunu yapabilir?

Türkiye 21. Yüzyıl’da Asya’da bağımsız ve güçlü yerini alırken haydutlarla masaya oturmayacak. Onların haydutluğuna, provokasyonlarına aynı perdeden yanıt verecek. 

Türkiye’ye namlularını döndüren, her fırsatta silah gösteren ABD’ye verilecek yanıtlar güç dengesini sağlayarak olur. Haydutların Doğu Akdeniz’de elini kolunu sallayarak dolaşamaması, haklarımızı gasp edememesi için Rusya’yla stratejik işbirliği şarttır. 

2021 yılında ABD’nin riskler listesinin de fırsatlar listesinin de başında Türkiye var!

ABD, Türkiye’yi terör örgütleriyle, kukla devletleriyle ve dizayn edilmiş muhalefetiyle hedef almaya devam ederse en büyük riski almış olur. 

ABD, Türkiye’nin egemenlik haklarına saygı duyar, bölgemizden elini çeker, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratik işleyişine dil ve el uzatmazsa kendisi için en büyük fırsat olur. 

[1] https://aydinlik.com.tr/turkiyeyihaydutdevletilanettiler227214
[2]https://www.atlanticcouncil.org/blogs/newatlanticist/thetoptenrisksandopportunitiesfor2021/

Barış Demiralay
TGB Genel Başkan Yardımcısı