Moskova Üniversitesi Konuk Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek Ulusal Kanal Ana Haber'de Teoman Alili'nin sorularını yanıtladı.

Dr. Perinçek, CAATSA yaptırımlarını değerlendirdi. Perinçek ABD'nin Türkiye'yi düşman olarak görmesinin CAATSA'dan önce olduğunu belirtti:

Türkiye çoktan ABD tarafından düşman ilan edilmişti. Suriye'de PKK/PYD'yi desteklemesi, Doğu Akdeniz'de Türkiye karşıtı bir cephe oluşturması ve Karadeniz'den bir taraftan Rusya'yı kuşatırken bir taraftan da Türkiye'yi kuşatması ABD'nin Türkiye'ye bakışını net bir şekilde ortaya koydu. Türkiye de Atlantik ötesinden gelen bu tehdide Rusya'dan S400 alarak yanıt verdi.

''TÜRKİYE'NİN RUSYA İLE ORTAK ÜRETİM YAPMASI SÖZ KONUSU''

Türkiye'nin Avrasya ülkeleri ve Rusya ile ilişkilerine de değinen Dr. Perinçek, ''Türkiye'nin Rusya ile ortak üretim yapması söz konusu.'' dedi.

Türkiye'nin S400 satın alması stratejik bir karardı. Türkiye'nin aldığı bu karar Atlantik kampından kopuşunu ve Avrasya'ya yerleşmesinin en önemli göstergelerinden bir tanesiydi.

CAATSA yaptırımlarında Savunma Sanayii Başkanlığının Rus yetkililerle başka alanlarda yaptığı görüşmelerden kaynaklandığı belirtildi. Rusya ile iş birliği S400'ler ile sınırlı değil. S400'lerin ikinci partisinin alınması ve çeşitli askeri teknoloji alanında Rusya ile ortak üretim yapması söz konusu. Rusya'nın Türkiye ile işbirliği alışverişle sınırlı olmayacak.

Rusya'nın Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne bakışını da değerlendiren Dr. Perinçek, Rus kamuoyunda konunun yakından takip edildiğini vurguladı:

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Yerhov, açık bir şekilde Kanal İstanbul'un Montrö'yü ortadan kaldırmayacağını ifade etti. Büyükelçi Türk yetkililerle sıklıkla istişare içerisin de olduklarını da belirtti.