Fransız Dışişleri Bakanı’nın mevcut yönetime dair ‘gayrimeşru’ ve ‘kontrolden çıkmış’ ifadeleri sonrasında Mali yönetimi, Fransız büyükelçinin Mali’yi terk etmesi talimatını verdi. Dr. Merhmet Perinçek ise bu gelişmelerin devrim niteliğinde olduğunu belirtti.

Mali’de Fransa ile büyüyen krizin sonucunda diplomatik ilişki kesilme noktasına geldi. Fransa'nın Bamako Büyükelçisi Joel Meyer'den 72 saat içinde Mali'yi terk etmesi istendi. Fransız büyükelçi Meyer, Fransız yetkililerin Mali'deki geçiş hükümetine yönelik sarf ettiği sözler akabinde Dışişleri Bakanlığına çağrıldığı belirtildi. Görüşmede Meyer'den 72 saat içerisinde Mali'yi terk etmesinin istendiği kaydedildi. Mali Dışişleri Bakanlığı aynı zamanda Twitter'da Fransız büyükelçisini geçiş makamlarına yönelik Paris eleştirisini açıklamak için çağırdığını duyurdu.

‘DÜŞMANCA SÖZLER’

Ağustos 2020'den bu yana iktidarda olan askeri yönetimin, seçimleri 5 yıl sonra düzenleyeceğini açıklaması, Mali ile başta Fransa ve ABD olmak üzere, Batılı devletler arasındaki ipleri iyice germişti. Fransa Dışişleri Bakanı JeanYves Le Drian geçen hafta Mali’deki yönetimi "gayrimeşru" ve "kontrolden çıktığını" söylemişti. Bakanın bu son açıklamadan sonra bakanlığa çağrılan büyükelçiye ülkeyi terk etmesi için 72 saat verildi. Mali tarafı, Fransa Dışişleri Bakanı’nın yaptığı bu açıklamayı düşmanca olarak nitelendirdiğini açıkladı. 

Rusya’ya bağlı askeri kuvvetlerin Mali'de konuşlanacağı iddialarından bu yana 2 ülke arasında esen soğuk rüzgarlar son dönemde yerini sert söylemlere bırakmıştı. Fransa’nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Mali'ye yaptırım kararı aldırmaya çalışma girişimi de Rusya ve Çin tarafından engellenmişti.

FRANSA ELÇİYİ GERİ ÇAĞIRDI

Mali'nin Fransa'nın Bamako Büyükelçisi Joel Meyer'den 72 saat içinde ülkeyi terk etmesini istemesinin ardından Paris yönetimi Meyer'i geri çağırdı.

Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Mali'deki geçiş hükümetinin Meyer'in "görevine son vermesinin" not edildiği kaydedilerek, "Buna tepki olarak Fransa, büyükelçisini çağırma kararı aldı." ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Fransa'nın Avrupalı ortaklarıyla, özellikle "temelsiz gerekçelere dayanılarak askerleri sınır dışı edilen" Danimarka ile dayanışma içinde olduğu belirtildi.

BATILI ASKERLERİ İSTEMİYORLAR

Bamako yönetimi de Barkhane Operasyonu'na destek amacıyla oluşturulan Takuba Görev Gücü bünyesinde görevli Danimarkalı askerlerin ülkeye izinsiz girdiğini belirtmiş ve Danimarka'dan askerlerini çekmesini talep etmişti. Ardından Danimarka tarafı askerlerini geri çağırmak zorunda kalmıştı Son olarak Fransa Savunma Bakanı Fllorence Parly de bedeli ne olursa olsun Mali'deki askeri operasyonlarını sonlandıracaklarını duyurmuştu. Batılı güçler, Rusya'nın eski Fransız kolonisine artan katılımından da endişe duyuyor.

Öte yandan Fransa Genelkurmay Başkanı Pierre Schill, gazetecilere yaptığı açıklamada, Sahel bölgesindeki askerlerinin sayısının azaltılmasıyla başka bölgelerde asker görevlendirebileceklerini belirtti. Schill, Fransa'nın Romanya'ya asker gönderebileceğini söyledi.

‘AFRİKA’DA AVRASYA’NIN ŞAFAĞINDAYIZ’

Başta Mali ve Burkina Faso olmak üzere Afrika’da yaşanan gelişmeleri Aydınlık’a anlatan Moskova Devlet Üniversitesi’nden Dr. Mehmet Perinçek, Afrika’da bir Avrasya şafağının olduğunu vurguladı. Mali ve Burkina Fasoda’ki gelişmelerin Batı’nın Afrika’daki hakimiyetinin sona ermeye başladığının bir sonucu olduğunu belirten Perinçek, Mali’nin büyükelçi kararının bir devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Afrika’daki dengelerin Fransa, ABD ve Atlantik aleyhine gelişirken, Türkiye, Çin ve Rusya tarafının ise lehine geliştiğinin altını çizen Perinçek, “Türkiye siyasi ve ekonomik olarak, Çin ekonomik olarak ve Rusya da askeri olarak bölgede etkisini güçlendiriyor. Bu üç ülkenin varlığı, Fransa, ABD ve Atlantik kuvvetlerine karşı dengede önemli rol oynuyor.” ifadelerini kullandı. Bu üç ülkenin Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerinin Atlantik cephesi ile olan ilişkiden farklı olduğunu da belirten Perinçek, “Türkiye, Çin ve Rusya’nın Afrika ülkeleriyle olan ilişkileri, eşitlikçi temelde ve karşı tarafın egemenlik hakkına saygı çerçevesinde kuruluyor.” dedi.