"Dolar paraşütsüz düşecek", "Doları olanın serveti mum gibi eriyecek", "Doları geberteceğiz" gibi çıkışlarıyla çok konuşulan Necmettin Batırel, iddialı bir "dolar" yazısı daha yazdı. Hükümetin attığı yerinde adımla mevduatlar içinde dövizin payının son haftada yüzde 66'dan yüzde 60'a gerilediğine dikkat çeken Batırel, "Bu hızla gidilirse ocak sonunda yüzde 40'lara inilecek, yabancı para hâkimiyeti sona erecek" öngörüsünde bulundu. İşte Batırel'in Türkiye gazetesindeki "Dolar sizlere ömür toprağı bol olsun!" başlıklı o bomba yazısı:
"Hükûmetin, kurlardaki yükselişi önlemek amacıyla başlattığı 3 yönlü sistem tıkır tıkır çalışıyor. 3, 6 ve 12 aylık Kur Garantili TL Mevduat Uygulaması, Döviz Garantili TL Mevduat Uygulaması ve son olarak Altın Korumalı TL Mevduat Uygulaması başlatıldı...
Hazine ve Maliye Bakanı 1 haftada mevduatların 50 milyar TL arttığını açıkladı. Merkez Bankası rakamlarına göre, 24 Aralık’la biten haftada bireysel yatırımcılar 430 milyon dolar satmış mevduat hesapları 146,1 milyar dolara gerilemiş.
Şirketler ise düşük dövizden yararlanarak 1,6 milyar dolar almış, toplam hesapları 92,9 milyar dolara çıkmış. Mevduatlar içinde dövizin payı son haftada %66'dan %60'a gerilemiş.
Bu hızla gidilirse ocak sonunda %40'lara inilecek, yabancı para hâkimiyeti sona erecek. Merkez Bankasının toplam rezervlerinin müdahaleler sonrası 5,9 milyar dolar azalarak 110,9 milyar dolara gerilediğini görüyoruz.
Mademki, kur bağımlılığını azaltacak böyle bir sistem açıklanacaktı, o zaman buna ne gerek vardı? 6 milyar dolar rezervlerde kalırdı...
29 Aralık’ta altın korumalı TL mevduat hesaplarına ait Resmî Gazete'de yayınlanan kararın son maddesinde (4) Bu uygulama kapsamında açılan Türk lirası mevduat veya katılma hesapları bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen destekten bir defaya mahsus olarak faydalanabilir, ifadesinin yer alması kafaları karıştırdı…
3 ay süreyle hesap açan vade sonunda %3,5 faiz alacak, ayrıca kur zararı olursa hazine tarafından bankaya bir fark ödenecek. Döviz bozdurulup açılan hesaplar da aynı şekilde çalışacak.
Peki, vatandaş ikinci bir 3 aylık mevduata geçtiği zaman aynı imkânlardan yararlanmayacak mı? Uygulama bir defaya mahsus mu?
Bakanlığın bu konuya açıklık getirmesi gerekiyor. Bir de vatandaşa bu sistem çok açık şekilde ve anlayacağı dille defalarca anlatılmalı. Yoksa sosyal medya canavarı dövizi canlandırabilir. Güven ortamının bozulmaması lazım...
Ekonomik göstergeler güçlü kalmayı sürdürüyor. Reel kesim güven endeksi 110,1, hizmet güven endeksi 118,8, perakende ticaret güven endeksi 121,5 düzeyinde. Endekste 100,0 seviyesi üzeri genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği gösterir.
İhracatta rekorlar serisi devam ediyor. Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllık 225 milyar doları aştığımızı açıklayacak. Döviz gelirimiz giderimizi aşıyor. Mart sonunda cari açık diye bir problem kalmayacak.
Dövizi sadece ithalatçılar kullanacak. Bireysel hesaplarda 50 milyar dolarlık çözülme olacak. Dolar/TL’nin gerçek seviyesi bugün 9,65 TL’dir. Hâlâ bir köpük var, silinip gidecek...
Geçen hafta 10,50 TL’ye gerileyen dolar 13 lirayı aştı. Ama bu artış yıl sonu bilançolarını düzeltmek amacıyla şirketlerin talebinden kaynaklandı.
Nitekim hafta sonunda gevşeme yeniden başladı. Avrupalı şirketler tedarik zincirinde yaşanan sorunlardan dolayı yatırımlarını artırıyor.
Benetton, Ikea, Camper gibi dev kuruluşlardan sonra Alman giyim şirketi Hugo Boss İzmir'deki üretim faaliyetini 1000 işçi daha alarak üçte bir oranında genişletiyor, Türkiye'de klima parçaları üreten Japon Kaga Electronics, kuracağı yeni fabrikada baskılı devre kartlarının üretimini gerçekleştirecek...
Bu daha başlangıç. Hızla büyüyen Türkiye'ye yatırım yağacak... (...)"