Haber: Buse Gençtürk

Doha'daki Suriye zirvesinden ayrılıkçı girişimlere karşı iş birliği çıktı. Türkiyeİran ve Rusya'nın yer aldığı Astana formatlı çözüm sürecine Katar da katıldı.

Katar'ın sürece dahil olması Suriye'yi nasıl etkileyecek?

ANKASAM Danışmanı Kadir Ertaç Çelik gelişmelerle birlikte Astana sürecinin daha da kuvvetleneceğini belirtti:

Astana süreci ortadan kaldırılmıyor. Astana sürecinin en önemli iki aktörü yeni bir denklem kurmak sureti ile Astana sürecini de kuvvetlendirecek bir hamle yapıyor.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal konuya ilişkin ”Astana'ya ihtiyacımız var'' dedi:

Bu tür bölge ülkeleriyle oluşturulan modeller Astana süreci gibi modeller faydalı olur. Bu iş birliği girişimlerinin hepsi çok faydalı. Astana'nın bitmediği ile ilgili bir şey söyleyeyim. Astana'ya ihtiyacımız var.

Uzmanlar Katar'ın Astana sürecine katılmasının perde arkasına da değindi.

Prof. Dr. Ünal Katar'ın katılımının gerekli olmadığını ifade etti:

Astana zirvesini kalabalıklaştırmaya gerek yok. Katar'dan amacımız Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini düzeltmesi ise Katar'ın Astana zirvesine katılmasına gerek yok.

Katar'ın Astana sürecine katılmasının ardından Şam ile ilişkiler de normalleştirilmeli.

Prof. Dr. Ünal bir sonraki adımın Şam ile olması gerektiğini vurguladı:

Türkiye'nin Arap ülkelerini normalleştirme çabalarına ek olarak Şam ile ilişkilerini normalleştirme adımları adım atması gerekir. Bence atacak. Bu durum Türkiye'nin toplu dış politikayı gözden geçirmesine doğru gidebilir. Mısır'dan Suriye'ye de gidilebilir.

Çelik İran ve Arap dünyasının sürece

İran'la birlikte Arap dünyasının da bu işe dâhil edilmesi suretiyle emperyalist dizaynın hedeflediği mezhepler arası çatışmanın veya İslam dünyasındaki medeniyetler içi çatışmanın sona erdirilmesi için önemli bir adım olarak görülmektedir.