Sosyal medya üzerinden "Doğu Türkistan"da yaşananlarla ilgili olduğu söylenen pek çok fotoğraf ve haber, doğru değil ya da başka olaylarla ilgili.

Çin'in başkenti Pekin'deki Niujie Camii'nde iftar

2009'da Urumçi'de yaşanan olaylardan beri "Doğu Türkistan'da Çin zulmü" benzeri haberler artarak devam ediyor. Sosyal medya üzerinden yayılan pek çok fotoğrafın Çin Halk Cumhuriyeti'nin Şincan bölgesindeki Uygurlara ait olduğu söyleniyor, ancak bu fotoğrafların çok büyük bir kısmı başka bölgeler ve olaylarla ilgili.

Çin'e dair "oruç tutmak yasaklandı", "Ramazan'da zorla içki içirdiler" gibi kimi haberler ise gerçekten uzakta. Örneğin, Çin'in Şandong bölgesindeki bira festivalinden alınan fotoğraflar, Çin'in "müslümanlara zorla içki içirdiği" şeklinde yansıtılıyor.

DÜNYA UYGUR KONGRESİ VE RABİA KADİR: AMERİKANCI, EL KAİDECİ
Yalan haberlerin arkasındaysa Dünya Uygur Kongresi isimli kuruluş geliyor. Kuruluşun Doğu Türkistan İslami Hareketi isimli El Kaide bağlantılı yapılanmayla yakın ilişkileri olduğu bilinirken, kuruluşun içerisindeki Rabia Kadir gibi pek çok ismin ABD'de yaşadığı ve ABD ile yakın ilişkileri olduğu da biliniyor.

90lı yıllarda Çin hükümetinde çalışan ve Dünya Uygur Kongresi başkanı olduğunu söyleyen Rabia Kadir'in Çin'e sırtını dönmesi, eşi Sıddık Ruzi'nin ABD'ye gitmesi ve burada Radio Free Asia (Özgür Asya Radyosu) ve Voice of America (Amerika'nın Sesi) gibi ABD'li kuruluşlarda Çin karşıtı propaganda yapmasıyla başlıyor.

ÇİN KARŞITI PROPAGANDANIN KISA TARİHİ
Kadir de eşine katılarak ABD'ye gidiyor ve Doğu Türkistan İslami Hareketi ile de ilişkiye girerek Çin karşıtı propaganda faaliyetlerine başlıyor. 2009 yılında, Han etnisitesinden olanlarla Uygurların çatıştığı, polisin iki tarafa da müdahale ettiği olayları tek taraflı gösteren Kadir, aynı yıl gerçekleşen Şişou olaylarında çekilen başka bir fotoğrafın "Uygurlara yapılan zulüm" olduğunu iddia ederek basına sunmuştu.

El Cezire gibi pek çok basın kuruluşu bu fotoğrafı Kadir'in iddialarıyla birlikte verse de, sonradan fotoğrafın gerçek olmadığı ortaya çıkınca Kadir özür dilemek zorunda kalmıştı. Halkı kışkırtmaya çalıştığı söylenen Kadir iddiaları reddetse de, sonraki yıllarda da benzer faaliyetlerini sürdürdü.

UYDURMA FOTOĞRAFLAR
Son olarak Ramazan ayında düzenlenen bira festivalinden Uygurların rahatsız olduğu gibi iddialarla gündeme gelen Kadir'in ve Dünya Uygur Kongresi'nin başlattığı yalanlar ise artarak yayıldı. İşte Türkiye'den bu haberlerin yayıldığı gibi fotoğraflar:

80lerde çekildiği bilinen, ancak kaynağına dair pek çok tartışma olan bir fotoğrafı kullanan onedio.com sitesi, kaynak göstermeksizin Çin'in "halkı İslam'dan vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yöntemi"ni kullandığını iddia ediyor.

Mao Zedung için "komünist diktatör" diyen site, İslami duyguları kışkırtmak için bilinen yöntemleri kullanıyor. Budizm ve Konfüçyanizm dahil tüm dinlere karşı tavır alan Çin Kültür Devrimi'nin ise İslamı özel olarak hedef aldığı öne sürülüyor.

Aynı site üzerinden paylaşılan bir imza kampanyası ise, bir kadının boynuna tuğlaların asılı olduğu ve ölü bir kadın olan iki ayrı fotoğraf kullanıyor. Bu fotoğraflardan ilkinin Falun Gong inancına mensup olanlara yapılan işkencelerle ilgili bir çizim olduğu görülürken, ikincisinin de uzun yıllardır internette dolaşan bir otopsi fotoğrafı olduğu anlaşılıyor.

TÜRK MEDYASI BİLDİĞİNİZ GİBİ: TRAFİK KAZASINI 'KATLİAM' YAPTILAR
Benzeri otopsi fotoğrafları, trafik kazaları, cinayetler sanki "Doğu Türkistan" içerisinde yaşanmış gibi gösterilirek milliyetçi ve İslamcı duygular kışkırtılmaya çalışılıyor.

Aynı şekilde 7 Temmuz 2009'da Hürriyet, Milliyet, Posta, Radikal ve Sözcü gazetelerinin Çin'deki bir trafik kazasını yine "Uygur katliamı" olarak gösterdiği de biliniyor.


YALAN DA BİR YERE KADAR...
Yine onedio'da verilen bir fotoğraf, "Çinli yetkililerin", Uygurlu kadınların "kıyafetlerini yırttıkları" gibi kaynaksız iddialarla sunulurken, 10 milyon Uygur'un yaşadığı ülkede yetkililerin Uygurları gördükleri yerde "sorgulamadan öldürdükleri" de iddia ediliyor.

Bu fotoğrafın Burma'da çekildiği anlaşılırken, yine aynı şekilde İslamcı ve milliyetçi duyguların kışkırtılması amacıyla fotoğraf Çin'denmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Fotoğraf'ın üzerindeki kaynağın ise siyah çizgi ile kapatılması dikkat çekiyor.

 Sosyal medyada açılmaya başlayan ve yayılan pek çok fotoğrafın da benezr şekilde Uygurlarla alakasız ve kaynaksız olduğu görülüyor. Yukarıdaki fotoğrafın yine Falun Gong inancını taşıyanlara yapıldığı iddia edilen işkence biçimlerinden biri olduğu söylenirken, fotoğrafın 2004 yılından olduğu düşünülüyor.

İnternette bu tarz pek çok yalan haber ve kaynaksız fotoğraf ile "Doğu Türkistan'a dikkat çekme" amacı taşındığı iddia edilirken, pek çok kişinin "Çin zulmünü engellemek" için para topladığı da görülüyor. Toplanan paraların nereye gittiği ise bilinmiyor.

Çin'e yönelik uluslararası "kara propaganda"nın ise arttığı görülüyor. Çin hakkındaki son "vahşet" haberleri, oldukça kanlı olmasına rağmen kurban ritüelinden farklı olmayan köpek katliamlarıydı. Türkiye'de de birçok insan, bu ritüeli bahane ederek Çinliler hakkında ırkçı söylemler ortaya atmıştı.