İBB’nin “Cumhuriyet ve demokrasi” adı altında yayınladığı broşürde Aleviliğin din olarak gösterilmeye çalışıldığı görsel ile ilgili tepkiler gelmeye devam ediyor.

Yayınlanan görselin bir plan olduğunu söyleyen Doğu Perinçek, “Belli bir plan var. O plan ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nde sünnişii kamplaşmalarında görülüyor. Plan buydu. Aleviliği mezhep olarak göstermek bütünüyle ABD’nin hem Türkiye’yi bölme planlarında bir anlam taşıyor hem de Batı Asya ülkelerini kamplaştırma projesinde bir anlam taşıyor. Bu görselde görüyoruz ki Alevilik, İslamiyetten, hristiyanlıktan ve musevilikten farklı bir din olarak tanımlanıyor. Türk – Kürt ayrışması yaratmak istediler baktılar olmadı bİr de şimdi Alevi Sunni olarak bölmek istiyorlar. PKK’da buraya el attı. Aleviler Türk’ün en has koludur. Aleviliği, türklüğün islamiyetin dışına atma gayreti var. Bunun Türkiye’de tutma ihtimali yok. Yeniçeri ocağını sunniler kuruyor ama bektaşi yapıyor. Burada halkla birleşme ve halka büyük saygı var. O yıllarda türklerin büyük çoğunluğu alevi. Laiklik bu bakımdan da çok önemli, bizi birleştiriyor.” dedi.

Türk milletini etnik ve mezhepsel olarak bölmeye çalışmanın yanında bir de cinsel kimlikle bölmeye çalıştıklarını dile getiren Perinçek, “Hepsi aynı projenin parçası. Eşcinselliği çocuklara indirgemek ve bunu insan hakkı olarak göstermek, bu da ABD’nin küreselleşme döneminde dünyaya dayattığı sözde insan hakları, aslında insanlığı paramparça etme, ayakta tutan bütün değerleri yıkıma uğratma girişimidir. Eşcinsellik çürüme döneminde yukarıdan dayatılan bir şey. Çocuk ise kendi cinsiyetiyle dünyaya geliyor ve o şekilde büyüyor. Kadıköy ve Şişli belediyeleri bunu Amerika’nın dayattığı programdan çıkarıyor. Bizi doğamızdan vazgeçmek, doğamızla çarpışmak, aldığımız kültürden vazgeçirmek istiyorlar. Bunu cinsel tercih diye sunuyorlar. 15 yaşından küçük çocukların imam nikahı ile evlenmesine karşıyız, doğru fakat 15 yaşından küçük çocukların tecavüze uğramalarına ve o zorbalıklarla, tecavüzlerle eşcinsel hale getirmelerine karşı çıkmıyorlar. Burada Diyanet İşleri Başkanlığı doğru bir tavır alıyor. Diyanet İşleri Başkanı kaynak olarak dini gösteriyor, tabi ki dini gösterecek. Ben de milli kültürümüzü, milli ahlakımızı gösteriyorum. Tabi dinimizi de gösteriyorum. Türkiye’de bir din düşmanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı düşmanlığı gelişmeye başladı. Böyle eşcinsellikten yana bir Atatürkçülük yok. Tam tersine Atatürk’e baktığımızda kadın erkek el ele verecek sağlıklı bir toplum olacak bunu görüyoruz. Atatürk zamanında yükselen bir eşcinsellik var mı? Laik olduğunu söyleyen çevrelerin Diyanet İşleri Başkanlığına düşmanlıkları çok yanlış. İşi, çocuklar içinde bile eşcinsel var demeye kadar götürdüler. Bu işin kaynağı Kadıköy Belediye Başkanlığı. CHP’nin yönettiği bir belediye. Bu konuda CHP sessiz kalamaz. Burada bir cinayet işleniyor. Sayın Metin Feyzioğlu Barolar Birliği Başkanı olarak tavır aldı, açıklaması çok iyiydi. Adelet Bakanı ve Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları da çok olgun. Biz de Vatan Partisi olarak programımızda yer alan bu tavrı alıyoruz. Herkesin bu tavrı almasını bekliyoruz. Eşcinsellik çürüyen toplumlarda ortaya çıktı. Toplum açısından bunun propaganda yapılması, yayılmasına müsaade edemeyiz. Kapitalizmin yükseliş döneminde bu ilişkiler yok. Aşk var sevda var. Emperyalizm ne zaman çürümeye başladı o zaman bunlar çıkmaya başladı. Modern geçinen çürümüş çevreler bu reziliği yaptığı zaman onu görmezden gelen tavırın Atatürkçülükle ilericilikle hiçbir alakası yok. 1980’den sonra türk toplumuna mezhepsel etnik kimliklerle birlikte uyuşturucu, fuhuş, intihar ve eşcinsellik dayatıldı.“ diye konuştu.

İBB’nin Aleviliği din olarak göstermeye çalıştığı görseli değerlendiren Avukat Faik Işık, “Alevi Ali taraftarlığı demektir. Hz.Ali’yi sevmeyen müslüman yoktur. Almanya’da Avrupa’da Alisiz aleviliği icat etmeye ve alevi yurttaşlarımızdan devşirme yöntemiyle yeni bir alevilik yaratmak istiyorlar. 40 yıl öncesini hatırlayanlar ayrıştırmanın sonuçlarını blir. Alevilerin ayrı bir kitabı ayrı bir peygamberi yok. Hz.Ali, yetim kaldığında Hz. Muhammetin himayesinde kaldı. Peygamberimiz de yetim kaldığında Hz .Ali’in babasının korumasında geçirmiştir. Bunların arasında herhangi bir kavganın olması mümkün müdür. Peygamber soyu dediğimiz soy Hz.Ali’nin soyundan gelenlerdir. Peygamberimizin kızı da o ailedendir. 4 kitabın manası bir diyen bir anlayış nasıl kendi dini içinde ayrımlar yapabiliir. Toplumu birleştirmeliyiz ayrıştırmamalıyız. Bunları siyasetin malzemesi yapmamalıyız. Yerel seçimlerde adaylar türbe ziyareti yarışına girdiler. Herkes işini yapmalı. Din adına konuşan bir sürü insan çıktı. Ama yine de sorunlar arttı. Bir avuç dinsiz bunu yapamayacağına göre sorun bunlarda.” dedi.

Kadıköy Belediyesi’nin 23 Nisan’da eşcinseliği öne çıkararak hazırladığı görseli eleştiren Işık, “23 Nisan günü Türkiye’nin konuşması gereken bu mudur. Kadıköy Belediyesine bunun için oy veren biri olduğunu sanmıyorum. Türkiye’de 12 dernek var. Yurt dışı ile bağlantıları var. Uluslararası liderleri var. Yönlendiricileri ve programları var. Bunlar sadece dernek değil bazen Netflix’te bazen dizi olarak çıkar bazen hiç ummadığınız Star, Atv gibi muhafazakar kanadın çoğunlukla izlediği televizyonların içinde dizinin senaristi, yönetmeni olarak çıkar. Hem paranızı alır, hem belediyenizden aylığını alır, toplumun aklını alır, ahlakını alır, vicdanını alır. Ankara Barosu bir meslek kuruluşudur. Binlerce avukatı temsil ediyor. Mesleki alanda çalışmalar yapması gerekiyor. Kendi kişisel tercihlerinizi topluma Baro kurumsal kimliği üzerinden dayatmak isterseniz bu olmaz. Diyanet İşleri Başkanı’nı eleştirebilir ama eleştiri dilinde kullandıklarına katılır mısın dersen bunun da bir ölçüsü olması lazım.“ ifadelerini kullandı.

ulusal.com.tr