Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, görevlerinin Türk tarihini araştırmak, yeni bilgiler ortaya çıkararak bu bilgileri kamuoyuyla paylaşmak ve tarih bilincini artırmak olduğunu söyledi. Bugün Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Ege adaları konularına öncelik verdiklerini ama dünyadaki başka önemli meselelere ilişkin de yıllardır çalışma yürüttüklerini belirten Turan, “Türk Tarih Kurumu için bu kanal bir ilk. Çağın gereği aynı zamanda” dedi. Kurumun yürüttüğü özel projelerin videoları da TTK kanalında yayınlanacak.
AKADEMİSYENLER
Turan, son dört yıldır, kamuoyunda tarih bilincini artırmaya yönelik Kıbrıs’ın önemli şahsiyetlerinden Hala Sultan’a, Türk denizcilik tarihinde önemli yere sahip Çaka Bey’e ilişkin çalışmalar yaptıklarını belirtti.
TTK Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, tanıtımlarda sunum yapacak akademisyenlerden bazı isimler de verdi: Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Çağrı Erhan, Mehmet Seyfettin Erol, İdris Bostan, İlhan Şahin, Erhan Afyoncu, Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Güray Kırpık.
‘DEHŞET DENGESİ’
TTK Başkanı Turan, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon araştırması yapmak amacıyla birçok ülkenin askeri ve araştırma gemileri olduğunu anımsattı. Prof. Dr. Turan, Doğu Akdeniz’de kaynak bulan İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs yönetiminin, öteden beri arama çalışması yaptığını belirtti, bugün ise Akdeniz ve çevresinde örtülü, kontrol edilebilir bir savaş hali sürüyordu. Akdeniz’de ‘her an savaşa dönüşecek bir titrek denge’ oluştuğunu belirten Refik Turan, ‘bunun üçüncü dünya savaşına dönüşebileceğiyle ilgili kuvvetli yorumlara’, ‘dehşet dengesine’ dikkat çekti.
‘TARİHTE HEP MÜCADELE ALANI’
Turan, bölgede 2200 yıl öncesinden başlayarak Kartaca savaşları, Doğu Roma savaşları, SelçukluDoğu Roma savaşları, OsmanlıMemluk savaşı, OsmanlıCeneviz ve OsmanlıVenedik savaşlarının yaşandığını hatırlattı. Turan, şöyle devam etti: “Akdeniz tarihte hep bir mücadele alanı oldu. ABD’li uluslararası ilişkiler uzmanı Alfred Mahan’ın dünya siyasetinde önemli bir önermesi vardır. Büyük güçlerin dünyayı tek elden idare etme hedefi seçtiklerini söyler ve ‘Dünyanın tek bir devlet haline gelebilmesi için denizler çok önemlidir. Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur. Dünyanın en önemli denizi de Akdeniz’dir.’ der. Bu, bugüne de ışık tutan bir önermedir. Akdeniz bugün güç mücadelesinin en önemli alanlarından.”
‘BİRİNCİ MESELE GÜVENLİK’
Türkiye’nin şu anda iki güvenlik bölgesinin bulunduğunu ifade eden Turan, bunlardan birinin Suriye, diğerinin ise Kıbrıs olduğuna dikkati çekti. Turan, Türkiye’nin birinci sıradaki gündeminin hidrokarbon değil güvenlik olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Doğu Akdeniz’de en çok sahaya sahip olma hakkı Türkiye’nin. Ülkemizin büyük bir kıta sahanlığı hakkı var, bunu kabul etmek istemiyorlar. Hak, hakka sahip çıkmak ile hak oluyor. Sahip çıkamazsanız, elle tutulur, gözle görülür hak olmaktan çıkar. Hakkın müdafaasının mücadelesini vermek zorundasınız. Hakkı gerekirse Türkiye savaşarak gerçekleştirecektir. Savaş, hak aramada son noktadır ama olması gereken elzem davranış biçimidir, kaçamazsınız. Elbette hidrokarbon da önemli ve haklarımız var. Ama bölgede önceliğimiz güvenliktir ve Türkiye’nin son dönemdeki açıklamaları da bunu ortaya koyuyor.”