KAAN ARSLAN
TürkÇin İş Der’in düzenlediği 1. Uluslararası Kuşak ve Yol İnisiyatifi Türkiye Sempozyumu’nun ilk günü tamamlandı. İstinye Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapılan sempozyumun ilk gününde 5 oturum düzenlendi, alanında uzman pek çok isimle birlikte kamu ve özel kurum yöneticileri konuşma yaptı.
İLİŞKİLERİN İLERLEMEYE KATKISI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın selamlarını ileterek başarılar dilediği sempozyumda Çin Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin de konuşma yaptı. Shaobin, internetle birlikte yapay zeka ve blok zincirinin hızlı gelişiminin ekonomik ve sosyal kalkınma sürecine etkisine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Çin ve Türkiye, hem büyük gelişmekte olan ülkeler hem de önemli yükselen ekonomilerdir. İki ülke arasındaki ikili işbirliği, yalnızca daha fazla kalkınma ve ulusal canlanma arayışımıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda bölgenin ortak kalkınması ve ilerlemesi için bir motor görevi görüyor. Stratejik ortaklar olarak, Çin ve Türkiye kendi başımıza çalışmak yerine plan ve deneyimlerini paylaşabilir, iletişim ve paylaşımlarda bulunabilir, kalkınma stratejilerini aktif olarak sinerji haline getirebilir, dijital kalkınmada siyasi fikir birliğini ve stratejik karşılıklı güveni geliştirebilir ve çağın zorluklarını birlikte ele alabilir. Bu uluslararası sempozyumun tam bir başarı olmasını diliyor, uzmanların ve akademisyenlerin ÇinTürkiye ilişkilerinin gelişimi için görüşlerinizi paylaşacaklarını ve önerilerde bulunacaklarını umuyorum.”
‘DİJİTALLEŞME EKONOMİK VE TOPLUMSAL KALKINMAYA NÜFUZ EDİYOR’
Sempozyuma Çin’in Şanghay şehrinden uzaktan bağlantı yöntemiyle bağlanan TürkÇin İş Der Genel Başkanı Adnan Akfırat, etkinliğin açılış konuşmasını yaptı. Akfırat, yeni bir dünyanın kurulduğunu ve bu dünyayı hegemonların değil, gelişmekte olan ülkelerin biçimlendirdiğini söyledi. Türkiye’nin gelişen dünyanın öncü ülkesi olma sorumluluğuyla hareket ettiğini belirten Akfırat, sempozyumu hem Türkiye hem de gelişen ülkelerin yararına yaptıklarını ifade etti. Akfırat konuşmasında şu vurguları yaptı:
“Son yıllarda internet, büyük veri, bulut bilişim, yapay zekâ ve blok zinciri ile ilişkili teknolojiler olağanüstü sıçrama yaptı. Dijitalleşme ekonomik ve toplumsal kalkınmanın tüm yönlerine kademeli olarak nüfuz ediyor. Dijital ekonominin gelişim hızı, ulaştığı boyut ve üretim faktörlerini yeniden düzenleyen, uluslararası ekonomik yapıları yeniden şekillendiren ve uluslararası rekabeti farklılaştıran kritik bir güç haline geldi.
“Dijitalleşme, kaynakların ve diğer üretim faktörlerinin akış hızında sıçrama yarattı. Bu durum, çeşitli piyasa birimlerinin iç içe geçmesini hızlandırdı ve sınır ötesi kalkınmanın gerçekleştirilmesine, zaman ve mekan sınırlamalarının ortadan kaldırılmasına, endüstri zincirlerinin genişletilmesine, yerel ve uluslararası ekonomiler arasındaki etkileşimin güçlendirilmesine imkan yarattı.
“Şu anda, dijital teknoloji ve dijital ekonomi, yalnızca bilimsel ve teknolojik devrim ve endüstriyel dönüşümde belirleyici bir fırsatı değil, aynı zamanda önemli bir uluslararası rekabet alanını da temsil ediyor. Gelişen ülkeler olarak, ortaya çıtan fırsatları kavramalı ve daha adil bir uluslararası ekonomik düzen için inisiyatifi ele almalıyız.
“20. Yüzyılda dijitalleşme, küresel kapitalizmin ulusal sınırları düzleştirmesi için geliştirildi ve bu amaçla kullanıldı. Ancak, gözümüz aydın! 21. Yüzyılda, dijitalleşmede de inisiyatif, gelişmekte olan ülkelere geçti. İçinde bulunduğumuz Asya Yüzyılı’nda, Mazlumlar Dünyası, dijitalleşmeyi ABD emperyalizminin hegemonyasından kurtulmanın araçlarından biri haline getirdi. Çin Halk Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in kuvvetli teşviki ile devlet olarak dijitalleşme için devreye girmesi, bu değişimin motoru oldu. Hindistan, Güney Asya ve Güney Amerika ülkeleri bu alanda büyük yol aldılar.
“İnsanlık tarihinin en büyük ortaklaşa kalkınma girişimi olan Kuşak ve Yol Girişimi’nin başarısında da dijitalleşme önemli yer tutuyor. Dijitalleşme, çoğunluğunu gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğu Kuşak ve Yol ülkelerinin işbirliğini ve paylaşarak gelişmenin araçlarını yaratmasını kolaylaştırıyor. Blok zinciri teknolojisini yaratıcı bir şekilde kullanarak, Dijital İpek Yolu’nu inşa etmeye başladılar. “Dijitalleşmeyi geliştirmek için Türkiye olarak önümüzde çetin görevler bulunuyor. İlk olarak, temel teknolojiler üzerine bilimsel araştırmaları yoğunlaştırmalıyız. İkincisi, yeni altyapının gelişimini hızlandırmalıyız. Üçüncüsü, dijital ve gerçek ekonomilerin entegrasyonunu teşvik etmeliyiz. Dördüncüsü Dijital egemenliğimize kuvvetle sahip çıkmalıyız. Dijital İpek Yolu’nun inşasına aktif olarak katılmamız, daha adil bir uluslararası dijital ekonomik düzen kurulmasında Türkiye için önemli bir fırsat olacaktır.
“Çağrımız şudur: Türkiye, genç ve eğitimli insan gücü, becerikli ve cesur girişimcileri gibi üstünlüklerini kullanarak, Dijital İpek Yolu’nun kurulmasında öncü olmalı, bu sayede Kuşak ve Yol Girişimi’ni geliştirmeli ve paylaşarak gelişmeyi hedefleyen bu girişimden en çok yarar sağlayan ülkelerden biri olmalı. Önümüzdeki yıl 2. Uluslararası Kuşak ve Yol Girişimi ve Türkiye Sempozyumu’nda buluşmak üzere, herkese başarılar diliyorum.”
‘AYAK UYDURAMAYAN GERİ KALACAK’
Açılış konuşmaları oturumunda konuşma yapan isimlerden İstinye Üniversitesi Kuşak ve Yol Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Efe Can Gürcan, dijitalleşme çağında egemen olmanın önemine vurgu yaptı. Gürcan, ülkelerin dijitalleşmeksizin 4. Sanayi Devrimine ayak uyduramayacağını söyledi. Ayak uyduramayan ülkelerin geri kalmaya mahkum olduğunu dile getiren Gürcan şunları ekledi:
YENİDEN ASYA
“Kuşak Yol Girimi, dünya tarihinin en kapsamlı kalkınma ve ticaret girişimidir. Bu Girişim, Türkiye’nin çıkarlarını da doğrudan ilgilendirmektedir. Merkezimiz ise Kuşak ve Yol Girişimi’nin doğurduğu fırsatları kavrama görevini üstlenmiştir. Devletimizin dış siyaset anlayışı açısından uyguladığı Yeniden Asya Atılımı açısından Kuşak Yol Girişiminin önemi daha da artmaktadır. Sempozyumumuzun ana temasını oluşturan dijitalleşmenin hem Kuşak Yol hem de ülkemizin ekonomik çıkarları açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Dijital İpek Yolu da Kuşak Yol’un bir parçasıdır. Ülkeler dijitalleşmeksizin 4. Sanayi Devrimi çağına ayak uyduramayacaktır. Ayak uyduramayan ülkeler de geride kalmaya mahkum olacaktır. Türkiye’nin ise dijitalleşmeye dünya ölçeğinde önderlik edecek bir potansiyeli olduğu kanısındayım. Türkiye’nin bu alanda önder olabilmesi için yükselen Asya’daki trendleri yakından takip etmesi ve bu ekonomilerle yakın ilişkiler kurması gerekmektedir. Türkiye gibi bağımsızlığını geliştirmek isteyen ve daha adil bir dünya kurmak isteyen ülkeler için dijital egemenliği sağlamak belirleyici bir önemdedir.”
Açılış oturumunun konuşmacılarından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Sadıkoğlu, Çin öncülüğünde geliştirilen Kuşak ve Yol Girişimi’nin Türkiye’deki odalar ve borsalar tarafından önemsendiğini kaydetti. Sadıkoğlu konuşmasında şunları aktardı:
‘SEMPOZYUM YOL HARİTASI OLACAK’
“Kuşak ve Yol Girişimi, ülkemizdeki oda ve borsalar tarafından önemsenmiştir. Bu sempozyumun bize yol haritası olacağına inanıyorum. Gelecek senelerde geleneksel hale gelecek olan bu sempozyumun taraflar açısından yol göstericiliğini koruyacak ve ülkemiz açısından artı katma değer sağlayacaktır. Böyle önemli bir ticaret yolu üzerinde olmanın avantajlarını her fırsatta dile getiriyoruz. Türkiye’nin dijitalleşmeye dünyada önderlik edebileceğine inanıyoruz. Bu konuda insan potansiyelimizin olduğunu biliyoruz. Türkiye ile Çin işbirliğinde yeni kapılar açacaktır. Türkiye’siz İpek Yolu olmayacak. Türkiye, ekonomik büyüklük açısından, Kuşak Yol’un üzerinden, yüksek miktarda yatırım alma potansiyele sahip ülkelerdendir. Kuşak Yol’un doğu ve batı arasındaki ticareti artıracağına ve yeni fırsatlar yaratacağına inanıyoruz. Oda ve borsalar olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Bu sempozyumun da siyasiler ve akademisyenler üzerinde farkındalık yaratacağını umuyoruz. “
‘AMAÇ ORTAK FAYDALARIN İLERİ TAŞINMASI’
Çin Yabancı Ülkelerle Dostluk Derneği Başkano Lin Songtiang, açılış oturumundaki konuşmasında Türkiye’nin Kuşak Yol Girişimi’ni ilk imzalayan ülkelerden olduğuna dikkat çekerek Girişim’in amacının ülkelerin ortak faydalarının ileri taşınması olduğunu belirtti. Songtiang şu vurguları yaptı:
“İstikrarı ve kalkınmaya sağlayacak, ikili uluslararası ilişkilerin ve küresel ilişkinlerin geliştirilmesi adımları atıyoruz. Bu sayede ikili ilişkilerimizde çok güzel ivmeler elde edildi. Biz ana kaygılarımızı anlamış iki ülkeyiz. Sıkı sıkıya bağlıyız. Ekonomik, ticaret, bilim, kültürde adımlar atılmıştır. Bunlar her iki ülke halklarına kalkınma sağlamıştır. Son 3040 yıldır Çin iki mucize geliştirdi. Biri hızlı ekonomik gelişme. İki sosyal kalkınma. Çinlilerin daha iyi yaşam sürmesi için başarılı bir örnek oldu Çin. Çin 120 ülkenin majör ortağıdır. Dijital ekonomi, yenilikçi yeşil kalkınmanın da öncüsü olmuştur. Çin aynı zamanda dünya barışı refahı ve kazan kazan ile ortak kalkınmaya önem vermektedir. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, bir dizi kalkınma önerisinde bulunmuştur. Mesela Kuşak Yol girişimi. İnsanlığın geleceğine fayda sağlamak için bu öngörülmektedir. Buradaki, Kuşak Yol girişimiyle ortak faydaların daha ileri taşınması amaçlanmaktadır. 180 ülkeyle işbirliği anlaşması imzalanmıştır. Bu da Avrupa ve Asya’nın ortak kalkınmasına yönelik bir adımdır. Dijital modernizasyon konusunda Türkiye’nin adanmışlığını biliyoruz. Türkiye Kuşak ve Yol’u imzalayan ilk ülkelerdendir ve bu konudaki istekliliğini göstermiştir. Dijital ekonomik işbirliğini hedeflemeli ve geliştirmeliyiz. Bu sayede Türk ve Çin halkları daha da yakınlaşacaktır.”
REKTÖR İBİŞ: TİCARET DOĞUYA KAYIYOR
Ev sahibi İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de açılış oturumundaki konuşmasında, “TürkiyeÇin ilişkilerinin, tarihi İpek Yolu ve Kuşak Yol Girişiminin ne kadar önemli ve değerli olduğunu biliyoruz. Dünyada dengeler değişiyor. Son yarım asıra baktığımızda bütün ilişkilerin kaydığını görüyoruz. Üretim odaklı ticaret doğuya doğru kayıyor. Asya Pasifik bölgesi çok önem kazanıyor. Çin’in de bu alanda dev adımlarla ilerlediğini hepimiz görüyoruz. Böyle bir sempozyumu gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Kamu kurumları ve özel sektör kurumları, alanında uzman pek çok isim, Çin Büyükelçiliği ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bu etkinliği yaptığımız için gurur duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sempozyumun ilk günü, Kalkınma Açısından Dijitalleşme başlıklı oturumla başladı. Günün diğer oturumlarında ise Dijital İpek Yolu’nda uluslararası ticaret, Dijital İpek Yolu’nda lojistik ve ulaşım, Dijital İpek Yolu’nda akıllı şehirler, Dijital İpek Yolu’nda güvenlik ve siber güvenlik konuları konuşuldu.
İlk gün, 16 konuşmacı oturumlarda konuşma yaptı.
İKİNCİ OTURUMDA FİNANS, TARIM, SAĞLIK, EĞİTİM, TURİZM KONUŞULACAK
Sempozyum ikinci oturumu bugün 09.30’da İstinye Üniversitesi Topkapı Kampüsü Kongre Merkezi’nde başlayacak. İkinci gün “Dijital İpek Yolu’nda Finans”, “Dijital İpek Yolu’nda Tarım”, Dijital İpek Yolu’nda Sağlık”, “Dijital İpek Yolu’nda Eğitim”, “Dijital İpek Yolu’nda Turizm” başlıklı 5 oturumla devam edecek.
Sempozyumun ikinci oturumunda şu isimler konuşma yapacak:
Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu, iş insanı Ethem Sancak, Merkez Kayıt Kuruluşu Genel Müdürü Erkem Arıkan, Rusya Merkez Bankası’ndan Maria Krasenkova, Softtech Veri Analitiği ve Yapay Zeka Direktörü Yalçın Güleç, Av. Ali Osman Özdilek, Doktar Kurucu Ortağı Tanzer Bilgen, Rivulis Güney Amerika Başkanı Arkın Demir, Agro Tv Türkiye/Azerbaycan Kurucu Ortağı Doğan Başaran, Sağlık Bilimleri Üniversitesinden Prof. Dr. İrfan Gökçay, hekim Hikmet Çevik, Sinopharm International Uluslararası Pazarlama Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Li Yan, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Serap Arslan, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nejat Akfırat, Serdar Katipoğlu, _Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi Türkiye Arattırmaları Merkezinden Doç. Dr. Han Zhimin, TÜRSAB Genel Başkanı Firuz Bağlıkaya, Pegas Touristik Koordinatörü Orhan Sancar, Turizm Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Köfteoğlu ve Henan Hükümeti Dışişleri Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Jiao Kaiju, Xian Kuzeybayı PoliTeknik Üniversitesi Dr. Yi Chunfang, TürkÇin İş Der Yönetim Kurulu Üyesi şair Hüseyin Haydar, müzisyen yazar Latif Bolat, Ukrayna Dijital Sinema Enstitüsünden İgor Lopatonok.
İkinci günün oturumlarına JCR Eurasia Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Feyzullah Yetgin, DEİK Türk Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdür Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Akalın, Onur Air Yönetim Kurlu Başkanı Cankut Bagana, Türkiye Sanatçılar Birliği Başkanı Murat Demirbaş başkanlık edecek.
Sempozyumun kapanışında konuşmacılar toplu fotoğraf çekilecek.