Aydın'da kendisine iş istemeye gelen S. T'ye meclis üyesi arkadaşının çiftliğinde alkol ve uyuşturucu vererek tecavüz etmekle suçlanan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ile ilgili soruşturmada verilen 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı kaldırıldı. Mağdur kadın S.T'nin avukatı Murat Sultansu'nun ünlü sanatçı Zerrin Özer'den alıntı yaparak Söke Sulh Ceza Hakimliği'ne yaptığı itiraz kabul edildi.
Söke Sulh Ceza Hakimi Ebru Ümüş Çevik yazdığı cevapla adeta Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'na hukuk dersi verdi. Hakim Çevik, Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmayı eksik delil toplayarak tamamladığı gerekçesiyle 'kovuşturmaya yer yoktur' kararını kaldırdı. Didim Cumhuriyet Başsavcılığı yeni karar doğrultusunda soruşturmayı genişleterek yeniden ele alacak ve dosyayı Söke Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderecek. Söke Sulh Ceza Hakimliği'nin Başkan Atabay ve diğer şüpheliler hakkında iddianame düzenlenmesi bekleniyor. İddianamenin kabul edilmesinin ardından Atabay ve diğer şüphelilerin Söke Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacağı öğrenildi.
Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen tecavüz soruşturmasında Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay hakkında geçtiğimiz günlerde 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı çıkmıştı. S.T.'nin avukatı Murat Sultansu karar itiraz ederek Söke Sulh Ceza Hakimliği'ne dilekçe sunmuştu. Söke Sulh Ceza Hakimi Ebru Ümüş Çevik yazdığı cevapla adeta Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'na hukuk dersi verdi. Hakim Çevik, Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eksik delil toplayarak 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı verdiğini belirterek itirazı haklı buldu.
SAVCININ GÖREVLERİ SIRALANDI
Hakim Çevik kararında Cumhuriyet Savcısı'nın görevlerini tek tek sıraladı. Hakim Çevik kararında, "Cumhuriyet Savcısı kamu davası açılmasına yer olup olmadığını araştırır. Cumhuriyet savcısı şüphelinin leh ve aleyhindeki tüm delilleri toplar. Buna göre soruşturma neticesinde Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığı açıkça anlaşılıyor ise veya ihbar veya şikayet soyut ve genel nitelikte ise soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verir. Cumhuriyet Savcısı soruşturma sonunda kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir" denildi.
SAVCI TÜM DELİLLERİ TOPLANDIKTAN SONRA KARARA VARMALIDIR
Toplanan delillerin suçun işlendiğine ilişkin yeterli şüphe oluşturması durumunda Cumhuriyet Savcısı'nın iddianameyi düzenlediğine vurgu yapılan kararda, "Bu cümleden anlaşılacağı üzere Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya iddianame düzenlemesi için soruşturma hakkında gerekli olan araştırmayı yaparak leh ve aleyhe delilleri topladıktan sonra karara varmalıdır. "Etkin Soruşturma yapılmadığının tespit edilmesi" halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kaldırılır. Mağdur ve şikayetçinin "delillerin toplanmasını isteme hakkı" bulunmaktadır. Suçtan zarar görenin kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazında kamu davasının açılmasını gerektirecek olaylar ve delillerini belirteceği düzenlenmiştir" ifadeleri yer aldı.
YENİDEN İFADE VERECEK
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında mağdur S.T.'nin yeniden çağrı yapılarak Cumhuriyet Savcısı huzurunda yeniden ifadesinin alınacağının belirtildiği kararda, "Olayın ilk yaşandığı tarihin günayyıl olarak belirlenmeli. Bu tarihte kendisinin hangi numarayı kullandığının ve kendisine telefon eden şüphelilerin hangi numaradan kendisine ait numarayı aradığı sorulmalı. İddia edilen olayın ilk yaşandığı tarih ve olayın yaşandığı zaman aralığında şüphelilerin kullandığı telefon numaralarının uyap kaydı, vb yollarla tespit edilmei. İddia edilen olayların yaşandığı tarihler aralığında müşteki ve şüphelilerden herhangi birinin kullandığı numaraların sinyal aldığı baz istasyonlarının ve yerlerinin belirlenmesi ve müştekiler ile şüphelilerin aynı yerlerde bulunup bulunmadığı tepsit edilmeli. Müştekinin olayların yaşandığını iddia edilen ev ve civarından müşteki ve şüphelilere ait olay tarihinde kullandıkları numaraların sinyal aldığı baz istasyonları belirlenmeli. Şüpheli Ali Çağlar'ın olay tarihinde kullanmış olduğu cep telefonuna el konularak inceleme yapılmalı. Mağdurun iddia ettiği görüntüleri çekip çekmediğinin belirlenmeli" denildi.
PSİKOLOĞUN İFADESİ ALINMALI
Mahkeme kararında ayrıca şu ayrıntılar yer aldı: "İl Sağlık Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şüphelinin Atatürk Devlet Hastanesinde ya da başka bir hastanede olayın iddia olduğu 2016 yılında psikolojik tedavi gördüğüne ilişkin kayıtların çıkarılarak söz konusu hekimlerin tanık sıfatıyla beyanları alınmalı. Psikolog Atalay Güzel'in Cumhuriyet Savcısı tarafından tanık sıfatıyla beyanları alınmalı. Bu hususlar tamamlanmadan eksik olarak kovuşturma olmadığına dair karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan ve aşağıda kararda belirtilen eksik hususun tamamlanması ve belirtilen eksikliğin tamamlanması sonrası hakimliğimizce karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak soruşturmanın genişletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir."
DİDİM ADLİYESİ BELEDİYENİN EK BİNASI HALİNE GELDİ
Sabah'a konuşan S.T.'nin avukatı Murat Sultansu, "Büyük hukuksuzluk ve adaletsizliği vehametle izlemekteyiz. Söke Sulh Ceza Hakimliği'nin 3 Mayıs'ta verdiği karar bana ancak 10 Haziran'da tebliğ edildi. Normalde elektronik tebligatla bu bana 10 dakika içinde gelebilirdi. Tebligatı geciktiren Didim Adliyesi'dir. Didim Adliyesi adeta Didim Belediyesi'nin ek binasına dönüşmüştür. Belediye Başkanını kayırmak için her türlü eylem ve işlem yapılmaktadır. Çok şükür ki Söke Sulh Ceza Hakimi gibi Cumhuriyetimizin hakimleri vardır. Bu hakimlerimizin görevlerini layıkıyla yapabilmeleri için dua ediyoruz. İyi ki varlar. Eğer bu Cumhuriyetimizin hakimleri olmasa adaletsizlik zirveye ulaşacaktır. Mağdur insanların haykırışlarını hiç kimse duymayacaktır. Söke Sulh Ceza Hakimliği, Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'na, 'Yeni soruşturma numarası açma. Eksikleri topla ve dosyayı bana gönder' demiştir. Kararda basit şüphe olması durumunda dahi iddianamenin düzenlenerek dava açılması hususunda CMK'deki hükümleri dayanak göstermek suretiyle Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'na hukuk dersi vermiştir" dedi.
ZERRİN ÖZER'İ ÖRNEK GÖSTEREREK İTİRAZ ETMİŞTİ
Mağdur kadın S.T.'nin avukatı Murat Sultansu karar itiraz ederek Söke Sulh Ceza Hakimliği'ne dilekçe sunmuştu. Sultansu itiraz dilekçesinde "Ünlü sanatçı Zerrin Özer, katıldığı bir sosyal medya kanalında tecavüze uğradığını ayrıntılarıyla anlattı. Başta soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı olmak üzere herkesin sorduğu "4 yıl neredeydin? Neden bu kadar zaman bekledin?" sorusuna cevap araması gereken yargılama makamları sınıfta kalmıştır. Neden? Çünkü müvekkilim bu sorunun cevabını, tecavüze şantaj ve tehditle uğrayan bir mağdur olarak ifadesinde açık ve net bir şekilde vermiştir. Ancak bu iradenin içinden cevabı alacak kişi ve kurum maalesef kalmamıştır.
Zira tecavüze uğradıktan sonra psikolojik tedavi gördüğünü açıkça ifade eden müvekkil, tedavisinin de bir devlet kurumu olan Atatürk Devlet Hastanesi'nde yapıldığını ve doktorunun ismini de belirtmiştir. Cumhuriyet savcısı doktoru tanık sıfatıyla dinlemiş midir? Hayır. Dinleseydi dört koca kabus yıl neden beklendiğinin cevabını bulacaktı. Tecavüze uğramış ünlü sanatçı Zerrin Özer, yıllarca neden sustuğunu, açıklaması halinde aile faciası olabileceğini belirtmişti" ifadelerine yer vermişti.