Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanan verilere göre, dünya çapında teyit edilmiş KOVİD19 vakalarının sayısı 1 Mayıs itibariyle 3 milyonu geçmiş durumda. Yalnızca ABD’de 1 milyondan fazla teyit edilmiş vaka kaydedilmiş. Salgın hastalık sonucu kaybettiğimiz insanların sayısı ise 224 bin 172. İnsan kaybında da Amerika birinci: 55 bin 337.
Çin’in rakamları ise şöyle: Hastalık bulaşanların sayısı 84 bin 385. Ölen hasta sayısı: 4 bin 643. Yeni ölüm sayısı ise sıfır. Çin’de salgın durduruldu.
ABD’de ise devam ediyor. 30 Nisan günü bildirilen yeni ölüm sayısı 2 bin 909 iken vaka sayısı 31 bin 339.
Batı basınında ısrarla, ABD’nin kimi sorumsuz yetkililerine dayanarak Çin’in rakamlarının gerçeği yansıtmadığı ileri sürülüyor. ABD’de yaşayan ve aklını Amerika’ya kiraya veren Mehmet Çilingiroğlu gibi kimi Türk doktorları da bu yalanları yaydıkları için “sosyal medya fenomeni” yapılıyor.
Çin'de teyit edilen KOVİD19 vakalarının sayısının, resmi sayıdan “15 ila 40 kat” daha yüksek olabileceği iddiaları olgularla çürütülse bile sosyal medyada sürdürülüyor.
Bilimsel temeli olmayan, verilerle desteklenmeyen bu akıl yürütmenin dayanağı şöyle: “ABD ve Avrupa’da salgın bu kadar yayıldığına göre, daha az gelişmiş ve nüfusu daha kalabalık olan Çin’de de hasta sayısının açıklanandan onlarca kat fazla olması gerekir.”
Bu kibirli bakışın görmediği, bir milyar 400 milyon kişinin iki ay boyunca gösterdiği büyük seferberlik, disiplin ve dayanışma. Bireycileşmiş Batı toplumlarının görmediği en önemli gerçek, halkıyla, devletiyle kamuculuk. Hele Çin gibi devletine güvenen, örgütlü bir halk başka hiçbir yerde yok.
ÇİN’İN YENİ ÜSTÜNLÜĞÜ
Çin, salgın hastalıklarla mücadele tarihi en zengin ülkelerden. Merkezi imparatorluk geleneği, felaketlerle topyekun mücadele alışkanlığı kazandırmış. Kamu ağırlıklı bir yönetim aygıtı var. Bunların hepsi Çin’in virüs salgınıyla mücadelede sayılması gereken üstünlükler. Ancak artık bir fazlası var: Halkçı yönetim ve halkçı bir başkan!
Çin, 2003’te SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu) salgınıyla mücadele etti. SARS salgını Doğu ve Güney Asya ile Kuzey Amerika’daki 13 ülkeye yayılmıştı. 349 kişinin öldüğü salgının Çin ekonomisine olumsuz etkisi oldu. SARS salgınına karşı Çin yönetimi yeterince iyi değildi.
Ocak başında Koronavirüs salgını saptandığında, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping (okunuşu Şi Cinpin) mücadelenin başına geçti. Dünya tarihinde ilk kez yaşanan 11 milyonluk bir şehri toptan karantinaya alma kararını, bütün eleştiri ve saldırılara karşı cesaretle uyguladı. Küresel düzeyde bütün liberaller, “kişisel özgürlükler çiğneniyor” diye ortalığı velveleye verdiler.
Başkan Xi, halkın önüne çıktı ve Çin’in birinci önceliğinin salgını durdurmak olduğunu ilan etti. Bilimin rehber kabul edilmesini, devletin bütün imkanlarının seferber edilmesini ve başta 90 milyon ÇKP üyesi olmak üzere halkın aktif katılımını istedi. Merkezi bütçeden salgınla mücadele için 1.5 milyar dolar kaynak ayrıldı. Başbakan Li Kejiang (Li Kıcian) yürütmeyi devreye soktu, Wuhan’ı hemen ziyaret edip yerinde önlemleri denetledi. Eğitim, sağlık ve spordan sorumlu Çin Başbakan Yardımcısı Bayan Sun Chunlan (Sun Çunlen) başkanlığında bir komite kuruldu. Bayan Sun, sorunlara anında müdahale edip çözümler üretti. Başka bölgelerden 42 bin sağlık personeli Hubei (Hubey) eyaletine getirildi. Bütün dünyaya parmak ısırtan bir hızla 10 günde 2 bin 600 yataklı iki hastane kuruldu. On dört sahra hastanesi birden inşa edildi.
Acil durum ilan edildikten itibaren bir milyar dört yüz milyon insanın iaşe ihtiyacı aksaksız sağlandı. Yiyecek, içecek sıkıntısı olmadı. Fiyatlar fırlamadı.
Başkan Xi, SARS’tan çıkarılan ders nedeniyle hem ulusal hem de küresel düzeyde şeffaflık istedi. Çin hükümeti iletişim teknolojisini çok iyi kullanarak, halkı an be an bilgilendirdi ve halkın bilgilerini de bu yolla anında topladı. Ülkeye şu bilinç verildi: Günümüzde salgın hastalıklar hızla küresel hale geliyor, salgını durdurursak sadece kendi halkımızı değil, bütün dünyayı ve insanları korumuş olacağız.
HATAYA AF YOK!
Başkan Xi’nin, bir milyar dört yüz milyon insanın gönüllü olarak evlerine kapanmasını sağlayacak gücü ve saygınlığı edinmesinde onun, hatalara karşı anında ve kayırmadan önlem almasının payı büyük. Çin devlet aygıtında en yaygın yanlış olan 'koltuğunu korumayı her şeyin önüne geçirme' tutumu, Wuhan’daki salgının başında da kendini gösterdi. Başkan Xi, göreve geldiğinden bu yana, bu zaafı düzeltmek için ısrarlı ve kararlı bir mücadele yürütüyor. Hastalıkla mücadele sırasında hayatını kaybeden ÇKP üyesi Doktor Li Wenliang (Li Vınlian), Wuhan’da salgın başladığını saptayarak, önlem alınması için yetkilileri uyarınca, halkı telaşa sürüklediği iddiasıyla idari takibata uğramıştı. ÇKP Merkez Komitesi yanlışa hızla müdahale etti, doktor hakkındaki işlem iptal edildi ve aklandı. Başkan Xi, bu yanlış tutuma yol veren Hubei Eyaleti Parti Sekreteri’ni ve Wuhan şehri Parti Sekreteri’ni derhal değiştirdi. Yerlerine ise Şanghay’ın Yerel Hükümet Başkanı Ying Yong (Yin Yon) ve Shandong (Şandon) eyaletinin başkenti Jinan şehrinin Parti Sekreteri Wang Zhonglin (Van Conglin) atandı. Her iki yöneticinin öne çıkan özelliği halkı seferber etmedeki başarıları. Önceki yöneticiler Jiang Chaoliang (Cian Çaolian) ve Ma Guoqiang (Ma Guoçian) ise bir alt makamda mücadeleye devam ettiler. Hatalarından öğrenmeleri için fırsat tanındı.
SOSYALİZMİN DEĞERLERİ
En önemlisi, salgınla mücadelede sosyalizmin toplumcu yöntemleri öne çıkarıldı. Yönetim birimlerinin önderliğinde toplumda dayanışmacılık şahlandırıldı, kendinden önce daha fazla ihtiyacı olanı düşünmek, başkaları için sorumluluk üstlenmek, varlığını insanlığı korumaya adamak hayatın bir parçası haline geldi. Bu hasletler sıradan Çinli davranışı olarak sunuldu. Apartman, site, mahalle komiteleri devletin sorumlu yerel uzantıları oldular. İhtiyacı karşılanmayan bir kişi bile bırakılmamacasına geceli gündüzlü çalışılıyor. Çin Halk Kurtuluş Ordusu, yetişmiş insan gücü ve bütün imkanlarıyla salgına karşı halkın hizmetine sokuldu. ÇKP üyeleri en zor görevlerin altına girdiler. Hayatını kaybeden doktorların ve sağlık personelinin önemli kısmı ÇKP üyesiydi. ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Bürosu, bu mücadelede hayatını kaybeden halk önderlerinin isimlerini topluma ilan etti.
Başkan Xi, 10 Mart günü Koronavirüs salgının başladığı Wuhan şehrini ziyaret etti. Her zamanki alçak gönüllülüğünü ve sadeliğini koruyarak Çin’in salgınla mücadeledeki başarısını bütün dünyaya ilan etti. Sağlık çalışanlarına candan teşekkür etti. Başkan Xi’nin Wuhan konuşması çok anlamlı: “Virüse verilen yanıt, Çin'in sistemi ve yönetim kapasitesi için bir ‘test’tir. Bu mücadele hem deneyim hem de dersler içermektedir. Eksiklikleri ve zayıf bağlantıları görmemize imkan vermiştir, bunları en kısa sürede düzeltmek için daha fazla çaba göstermeliyiz. Parti örgütleri, üyeleri ve devlet yetkilileri sorumluluklarını omuzlamalı, salgını durdurma, hastaları iyileştirme ve başka bölgelere yayılmaması için sağlam önlemler almalı ve istisnasız her birimimiz bu sınavdan başarıyla çıkmalı. Salgına karşı savaşı kazanmak için halka dayanmalı ve halkımıza çok güvenmeliyiz.”
YEDİ GÜN 24 SAAT GÖREVDE
Çin’in başarısının sırrı aslında basit. Bilimin yol göstericiliği, halkçı/kamucu devlet ve örgütlü toplum. Çin’in başarısında belirleyici olan toplumun örgütlü olması ve disiplinli hareket etme alışkanlığı. Bunu sağlayan ise Çin’deki en alt yönetim birimi olan Mahalle Komiteleri: halkın yönetime katılmasının en dolaysız aracı.
Global Times’ten yazar Wang Wenwen’in 31 Mart 2020 tarihli yazısı “Mahalle Komiteleri”nin nasıl çalıştığını anlatıyor: “Bakkaldan gelirken sitemin kapısında, maskemi ayarladım ve kolumu çemredim. Kapıdaki maskeli görevlimiz 'İkamet belgenizi gösteriniz ve ateşinizi ölçmemize izin veriniz lütfen' diye uyardı. Bu uygulama son iki aydır Pekin'deki günlük davranış haline geldi. Kimse bundan rahatsızlık duymuyor. Kentimi ve mahallemi Koronavirüsten korumak için uyulması gereken bir zorunluluk. Ve herkes çok iyi uyguluyor: Ateşin varsa ve rahatsızlık hissediyorsan sakın dışarı çıkıp, hastalığı yayma!”
Sitenin girişinde vardiya ile bu düzeni kuran Çince adı 'juweihui' olan 'Mahalle Komitesi'. Yedi gün 24 saat oradalar. Vardiyaya katılanların hepsi gönüllü. Kapıdan geçen herkesin ateşini ölçüp, hastalığın içeri girmesini veya dışarı çıkmasını önlemek için canla başla çalışıyorlar. Şubat ayının dondurucu Pekin soğuğunda bile bu düzen aksamadan işletildi.
Mahalle Komiteleri, Çin'in virüse karşı mücadelesinin en zor günlerinde halkın bekçileri oldular. Yeni bir enfeksiyon dalgası ihtimaline karşı tetikte olan ülkenin en önemli savunma hattı da bu Mahalle Komiteleri. Salgın durduruldu ama site girişlerinde ateş ölçmeye devam ediyorlar.
MAO’NUN HEDİYESİ
Mahalle Komitesi 1950'lerde kentsel taban halk örgütleri olarak başladı. Halkın özyönetim birimleri olarak Sosyalist Çin’in kurucusu Mao Zedung’un önerisiyle kurumlaştırıldı.
Ülkenin ilk mahalle komitesi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bir aydan kısa bir süre sonra, 23 Ekim 1949'da kuruldu. O gün, Hangzhou (Hanco) kentinin Shangyangshi (Şanyanşi) sokağına kayıtlı iki bin kişiden 200'ü mahalle komitesi başkanını seçmek için oy kullandı.
1980'lerin sonunda Çin'in bütün şehirlerinde mahalle komiteleri kuruldmuştu.
Komite üyeleri kayıtlı hane halkı sakinleri tarafından üç yıllığına seçiliyor. Seçilen Başkan ve sekreter, yerel hükümet tarafından onaylanıyor. Eskiden emekliler bu görevlere seçilirken şimdi doktora sahibi mahalle komiteleri başkanları bile var. En düşük eğitim düzeyi üniversite mezunu. Çeşitli projeler için çok sayıda genç istihdam edilebiliyor. En önemli insan kaynağı ise kayıtlı gönüllüler.
Mahalle Komitesinin sorumlulukları şöyle sıralanıyor:
- Yerel sakinleri anayasa, politikalar ve yasalar hakkında eğitmek.
- Apartman ve site ödentilerinin toplanması ve belgelerin damgalanması.
- Sakinlerin yasal haklarının desteklenmesine yardımcı olmak.
- Kamu mallarının korunmasına önderlik ve bakımı.
- Topluluk etkinliklerini ve ortak eğlenceleri düzenleme.
- Düşük seviyeli anlaşmazlıklarda arabuluculuk.
- Kamu güvenliğine yardımcı olmak.
- Ortak alanlarda hijyeni yönetmek.
- Yaşlıların ve engellilerin bakımı, genç eğitimi ve sosyal güvenlik haklarının geliştirilmesi.
- Vatandaşların ihtiyaç ve önerilerini hükümetin dikkatine sunmak.
Komite Başkanı bütün çalışmalardan ve eşgüdümden sorumlu. Her komitede bir başkan yardımcısı bulunuyor. Komite üyelerinin her biri belirli bir alandan sorumlu. Bu görevlere atananlar sivil yönetim, sosyal refah ve destek için eğitilmiştir.
90’LARDA ETKİSİ ZAYIFLADI
Mahalle Komiteleri sistemi, 19922002 arasında hoyratça uygulanan hızlı zenginleşme döneminde zayıfladı, etkinliğini yitirdi. Bu yıllarda ekonomik suçlar arttı, kentlerde güvenlikte aksamalar oldu. O yıllardan kalan apartmanların pencerelerinde demir parmaklıklar geçmişin hatırası olarak duruyor.
O yılların ekonomik gelişme modeli, ihracata dayalı büyümeydi. 11. Beş Yıllık Plan’la birlikte iç pazara dayanan kalkınma modeli benimsenince, mahalle komiteleri de canlandırıldı.
2006 yılından başlayarak Çin Komünist Partisi Mahalle Komitelerini geliştirmeye ağırlık verdi. Ekonomik model ile halk demokrasisi arasındaki ilişki başka bir yazının konusu.
DERİN HALK SEVGİSİ
Xi Jinping’in Çin Komünist Partisi Genel Sekreterliği’ne seçilmesinden bu yana, taban örgütlerini geliştirmek için yoğun çaba yürütülüyor. Başkan Xi, taban örgütlerini Çin sosyalizmini temeli olarak niteliyor. Xi Jinping, 5 Mart 2014’te Ulusal Halk Meclisi ve Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı yıllık toplantısında Şanghay delegasyonu ile tartışmasında şunları söyledi: “Temel sağlam olmazsa, yer sarsılır ve dağlar hareket eder. Toplumsal yönetimin odağı kentsel ve kırsal toplulukların üzerinde olmalıdır. Kamu hizmetleri ve yönetim kabiliyetleri yükseltildiğinde, toplum daha istikrarlı hale gelir. Çin'deki gerçek istikrar, tabanda çalışan yoldaşlarımıza bağlıdır.”
“Temel sağlam olmazsa, yer sarsılır ve dağlar hareket eder” bir Çin atasözü. Başkan Xi de Mao gibi, konuşmalarında sürekli atasözleri ve Çin klasiklerinden alıntı yapıyor.
Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri, taban örgütlerine şu çağrıları yapıyor: “Birinci ilke, halka yakınlıktır. Çalışmayı yürütürken onlara karşı derin bir yakınlığa sahip olmamız gerekmektedir. Halkın endişeleri bizim endişelerimiz olmalıdır. Halkın yakasını bırakmayan zorluklar ile mücadele etmeliyiz ve üzerine titredikleri umutlarını gerçekleştirmek için çaba sarf etmeliyiz. Ancak o zaman daha iyi işler yapabiliriz. Halka sıcaklık gösterildiğinde, onlar daha da yakınlıkla yanıtlamaktadır ve halkın selameti için daha fazla emek verdiğinde, daha çok güvenine kavuşuyorsun. İkincisi, meselelere halkın perspektifinden bakmaktır. Kitle çalışması yürütürken, Parti'nin halkın çıkarına hizmet etmek ve onlar adına yönetmek için kurduğu güvenli siyasi duruşu, her zaman sürdürmeliyiz. Halkı ilk sıraya koydukça ve kitle çizgisine bağlı olmayı sürdürdükçe, iyi kitle çalışması yapmak çok zor olmayacaktır. Üçüncüsü, halkın çıkarlarıdır. Bizler, etkili bir şekilde halkın çıkarlarını gerçekleştirmeli, korumalı ve geliştirmeliyiz. Onların çıkarları, reformları derinleştirirken, gelişimi ilerletirken ve istikrarı korurken her zaman önceliklidir. Her zaman halkın sıkıntılarını, özellikle de durumu en vahim olanları hatırlamalı ve zorluklarını çözmeye çalışmalıyız.”
SALGINA KARŞI SEFERBERLİK
Mahalle Komiteleri on yıllardır halkın içinden geliyor ve en küçük idari birimlerin düzen ve disiplin içinde yönetilmesini sağlıyor. Komitelerin elli yılı aşkın örgütsel deneyimi, koronavirüs tehdidi ortaya çıkınca harekete geçirildi. Halkın büyük seferberlik yeteneğini sergilemesine imkan verdi.
11 milyonluk Wuhan’da karantina döneminde nüfusun yüzde 98’ini sağlık taramasından geçirmeyi sağlayan büyük disiplin ve emek seferberliğinin sırrı işte bu Mahalle Komiteleri. Dışarı çıkmayan insanların günlük gıda ihtiyacını tek tek evlere teslim ettiler. Wuhan'daki pek çok bina eski, asansörleri bulunmuyor. Mahalle komiteleri ve gönüller olmasa bu merdivenlerden malzemeleri taşımak mümkün değildi.
Jiangsu Eyaleti’ndeki mahalle komitelerinin çalışması Çin basınında haber oldu. Eyalet nüfusunun tamamının temel sağlık koşullarına ve hijyene sahip olduklarını denetlemek için her kapıyı çaldılar. Hasta olma ihtimalini göze alarak bu zahmetli çalışmayı yürüttükleri için övgü aldılar.
Mahalle komitesi başkanları her gün yüzlerce telefon konuşması yaptıklarını kaydediyorlar.
SONUÇ
Mahalle Komiteleri Çin vatandaşlarına, bir millete aidiyet ve güven duygusu kazandırıyor. Yardıma ihtiyaç duyduklarında başvurabilecekleri tanıdık dostlar olduğunu bilmelerini sağlayan ve asıl yükü sırtında taşıyan işte bu Mahalle Komiteleridir. Mahalle Komitelerinin zamanında, dikkatli ve özverili çalışmaları, salgın sırasında halkın fiziki mesafeyi korumasına yardımcı oldu ve insanların olumsuz hareketlerini en aza indirdi, böylece virüsün yayılması önlendi.
Ne demiş atalarımız, örgütlü halk yenilmez!
Adnan Akfırat
Aydınlık